Cihat Şeker
Üye
- Kayıt
- 7 Haziran 2008
- Mesaj
- 533
- Tepki
- 6
2007'nin en çok izlenen filmi olan "Beyaz Melek", Adana Altın Koza Film Festivali'nden eli boş dönen yapımlar arasında yer aldı. Filmin yönetmeni Mahsun Kırmızıgül'ün ödül törenini sinirli bir şekilde terk ettiği dedikodularının ardından, filmin yapımcısı Murat Tokat, PR şirketi Deep İletişim aracılığıyla, Altın Koza jürisinin kararlarını eleştiren zehir zemberek bir açıklama yayınladı. Açıklamada büyük bir haksızlığa uğradıklarını iddia eden Tokat, "yapılanlar haksızlığın da ötesinde kepazeliktir," dedi. Tokat'ın açıklamasının tam metni şöyle:
"Yapılanlar 2007'nin en çok izlenilen filminin büyük başarısının içlerine sinmeyişidir. Amerika'dan iki ödül alan ve bu anlamda tek Türk filmi olan Beyaz Melek'in kıskanılmasıdır. Türkiye'de yapılan festivallerde, 'resim sineması'na ödül veriliyor, 200-300 plan ile çekilen bu filmler maalesef halk tarafından izlenmiyor ve anlaşılmıyor. Seçilen jüri, Adana Altın Koza Film Festivali'ne gölge düşürmüştür. Bugüne kadar halkın sevdiği filmlere ödüller veren festival, jürinin azizliğine uğramıştır. Yılmaz Güney'in kalesi olan Adana Altın Koza 'resim sineması'na yenik düşerek yerle bir olmuştur. Seçilen jürinin Beyaz Melek'te oynayan usta oyuncuları değerlendiremeyecek kadar zavallı bir tutum sergilemeleri dikkatlerden kaçmamıştır. Bizleri, oyuncularımızı ve emeği geçenleri rencide etmişlerdir."
Yapımcı olarak imza attıkları filmlerin gişelerinden elde edilen gelirin tekrar kendilerine geri dönmesi yönünde Kültür Bakanlığı'na başvuracağını da söyleyen Murat Tokat açıklamasını şöyle sürdürdü: "Beyaz Melek'in gişesinden elde edilen gelirlerin halk tarafından takdir görmeyen ve izlenmeyen filmlere verilmesi asla doğru değildir. Kültür Bakanlığı'nın gişelerden yapılan kesintilerle oluşturduğu bütçeyi 'resim sineması'na vermesine kesinlikle karşıyız. Bu tarz filmler çeken arkadaşların da riske girmesi gerekiyor. Bizler borç alarak film çekerken bu arkadaşların sıfır riskle film çekmelerini içimize sindiremiyoruz. Bizler hayatımızı riske ederek film yaparken, Kültür Bakanlığı'ndan alınan destekle yapılan ve hiçbir riski olmayan yapımcı arkadaşların yapmış oldukları bu tarz filmler Türk sinemasına yarar sağlamıyor. Bu konuda riske giren diğer yapımcılarla birlikte en yakın zamanda önlem alacağız. Beyaz Melek ve Kabadayı 2007 yılında vizyona girmemiş olsaydı, bakanlıktan destek alan filmlerin Türk sinemasını nasıl bitirdiğini hep birlikte görecektik. 'Resim sineması'nın ismi 'bağımsız film, sanat filmi' olurken bir avuç cesaretli yapımcının yaptığı ve Türk sinema tarihinde en çok gişe yapan ilk 25 filmin içinde olan Beyaz Melek, Vizontele, Organize İşler, Kabadayı, Güle Güle, Propaganda, Komiser Şekspir, Hokkabaz, Gönül Yarası vb filmler ise festival komiteleri tarafından sadece gişe filmi olarak görüldüler. Mahsun Kırmızıgül bu büyük kadroyu bir araya toplayarak çok önemli bir belge ve çok önemli bir başyapıt yaptı. Beyaz Melek ile diğer filmlerin sanat filmi olup olmadığına kişiler değil, zaman karar verecek. Bundan sonra yapacağımız filmleri büyük kepazelikler dönen festivallere asla sokmayacağız. Zaten birçok yapımcı ve yönetmen bu festivallere kırgın veya küskün. Türkiye'de yapılan tüm festivallerde, bazı güçler seyredilmeyen filmlere ödül verip kendilerini avutsunlar. Bakanlığın desteği ile yapılan bu festivallerle ilgili yetkililerin çok acil önlem alması, hatta gerekirse destek vermemeleri gerekiyor."
Washington'da Türk filmleri haftasında gala gecesinin açılış filmi olan "Beyaz Melek"in gösterimine katılmak için ABD'ye giden Mahsun Kırmzıgül konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
"Beyaz Melek", 13 Haziran'da 100 kopya ile yoğun ilgiden dolayı tekrar vizyona girecek.
"Yapılanlar 2007'nin en çok izlenilen filminin büyük başarısının içlerine sinmeyişidir. Amerika'dan iki ödül alan ve bu anlamda tek Türk filmi olan Beyaz Melek'in kıskanılmasıdır. Türkiye'de yapılan festivallerde, 'resim sineması'na ödül veriliyor, 200-300 plan ile çekilen bu filmler maalesef halk tarafından izlenmiyor ve anlaşılmıyor. Seçilen jüri, Adana Altın Koza Film Festivali'ne gölge düşürmüştür. Bugüne kadar halkın sevdiği filmlere ödüller veren festival, jürinin azizliğine uğramıştır. Yılmaz Güney'in kalesi olan Adana Altın Koza 'resim sineması'na yenik düşerek yerle bir olmuştur. Seçilen jürinin Beyaz Melek'te oynayan usta oyuncuları değerlendiremeyecek kadar zavallı bir tutum sergilemeleri dikkatlerden kaçmamıştır. Bizleri, oyuncularımızı ve emeği geçenleri rencide etmişlerdir."
Yapımcı olarak imza attıkları filmlerin gişelerinden elde edilen gelirin tekrar kendilerine geri dönmesi yönünde Kültür Bakanlığı'na başvuracağını da söyleyen Murat Tokat açıklamasını şöyle sürdürdü: "Beyaz Melek'in gişesinden elde edilen gelirlerin halk tarafından takdir görmeyen ve izlenmeyen filmlere verilmesi asla doğru değildir. Kültür Bakanlığı'nın gişelerden yapılan kesintilerle oluşturduğu bütçeyi 'resim sineması'na vermesine kesinlikle karşıyız. Bu tarz filmler çeken arkadaşların da riske girmesi gerekiyor. Bizler borç alarak film çekerken bu arkadaşların sıfır riskle film çekmelerini içimize sindiremiyoruz. Bizler hayatımızı riske ederek film yaparken, Kültür Bakanlığı'ndan alınan destekle yapılan ve hiçbir riski olmayan yapımcı arkadaşların yapmış oldukları bu tarz filmler Türk sinemasına yarar sağlamıyor. Bu konuda riske giren diğer yapımcılarla birlikte en yakın zamanda önlem alacağız. Beyaz Melek ve Kabadayı 2007 yılında vizyona girmemiş olsaydı, bakanlıktan destek alan filmlerin Türk sinemasını nasıl bitirdiğini hep birlikte görecektik. 'Resim sineması'nın ismi 'bağımsız film, sanat filmi' olurken bir avuç cesaretli yapımcının yaptığı ve Türk sinema tarihinde en çok gişe yapan ilk 25 filmin içinde olan Beyaz Melek, Vizontele, Organize İşler, Kabadayı, Güle Güle, Propaganda, Komiser Şekspir, Hokkabaz, Gönül Yarası vb filmler ise festival komiteleri tarafından sadece gişe filmi olarak görüldüler. Mahsun Kırmızıgül bu büyük kadroyu bir araya toplayarak çok önemli bir belge ve çok önemli bir başyapıt yaptı. Beyaz Melek ile diğer filmlerin sanat filmi olup olmadığına kişiler değil, zaman karar verecek. Bundan sonra yapacağımız filmleri büyük kepazelikler dönen festivallere asla sokmayacağız. Zaten birçok yapımcı ve yönetmen bu festivallere kırgın veya küskün. Türkiye'de yapılan tüm festivallerde, bazı güçler seyredilmeyen filmlere ödül verip kendilerini avutsunlar. Bakanlığın desteği ile yapılan bu festivallerle ilgili yetkililerin çok acil önlem alması, hatta gerekirse destek vermemeleri gerekiyor."
Washington'da Türk filmleri haftasında gala gecesinin açılış filmi olan "Beyaz Melek"in gösterimine katılmak için ABD'ye giden Mahsun Kırmzıgül konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
"Beyaz Melek", 13 Haziran'da 100 kopya ile yoğun ilgiden dolayı tekrar vizyona girecek.