Dil 'in Kemiği Yoktur, Kuralları Vardır !

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
üzücü ama, ne yazık ki gerçek!





Son yıllarda Türkçe, maalesef yabancı kelimelerle kirletilmekte...
Ayrıca yazım hataları da almış başını gidiyor,
Türkçe katledilmekte, buna seyirci kalmayalım...
Her Grafiker ve her Türk, Türkçeyi doğru kullanmalı...
Türkçeyi düzgün kullanalım, kullanmayanları uyaralım...
Türkçemiz, kimliğimizdir... Kimliğimizi kaybetmeyelim.
 

Yaşar Karadeniz

Grafikerler.org
Altın Üye
Kayıt
7 Eylül 2008
Mesaj
3.274
Tepki
75
Evet haklısınız, üzücü "ACI" gerçek, bu konuda sonsuza dek size katılıyorum Murat bey, paylaşım için teşekkürler, emeğinize sağlık...
 
Kayıt
3 Ağustos 2009
Mesaj
604
Tepki
74
Konuya ilişkin duyarlılığınız için sizi yürekten destekliyorum Murat Bey.

T.Ö.
 

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
@Tuncer Özkan

Teşekkür ederim Tuncer Bey;
Kimliğimizi kaybetmeme adına, desteklerinizi bekliyorum.
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
Bir ah çeksem bilmem ki kimler anlar...:)

Dün face üzerinde benzer bir konuşmaya (?!) şahit oldum. Sabrım ve anlama merakım birbirleriyle savaştı durdu, lakin dayanamayıp sayfayı kapadım. Zekam bu tür konuşmaları çözümlemekte yetersiz kalıyor, yine kusuru kendimde bulup içimdeki umutlara kaynar su dökmedim. Yalnız bir şeyi merak etmeden de duramıyorum. Lise 1'e giden bir yiğenim var, aynı şekilde o da böyle konuşuyor (benim yanım hariç :) ). Bu nasıl dildir, öğretmenleriniz hiç mi karışmıyor diyorum. Dediği laf aynen şu: "Herkes böyle! Hoca ne yapsın!" Bana da bu cevap karşısında koca bir "hımmm" demek düşüyor.

Teşekkürler paylaşım için. Tüm bu kötü gidişata rağmen yozlaşmadan ayakta kalabilmeyi yürekten temenni ediyorum...
 

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
@Özgül

Senin bu duruma olan hassasiyetinin farkındayım,
bunu tetikleyen unsurlardan bir tanesi de tv dizileri,
kanalları gezerken bakıyorum çok abuk sabuk içeriği olmayan,
benim paramla beş para etmez kurgu ve dialogların bulunduğu diziler oldukça,
yeni nesilin de bu özentisiyle harmanlanınca bu geldiğimiz nokta kaçınılmaz oluyor,
Allah sonumuzu hayır etsin, bu nereye gider kim bilir?
üzücü bir durum! ama, düzelir diye umutlanmak var içimde...
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
Haklısın abi. Televizyon dizileri bunu fazlasıyla tetikliyor. Bilinçli bir hareket söz konusu ve amacına da çok güzel ilerlemekte! Suçu sadece dizilere de atamayız, internetin de bunda katkısı oldukça büyük. Millet olarak çoğunluğun davranışını model aldığımız için, böyle eğitildiğimiz için ne yazık ki çok kolay yönlendirilebiliyoruz. Taklit etmek, kendin olmamak, kendini bilmemek, sorgulamamak, balıklama atlamak,vs… daha bir çok şey sayılır bunun nedenleri arasında.

Bozulmanın önüne geçmek için öncelikle kendimiz düzgün olacağız ki örnek olabilelim. Yeni nesile kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalı. Öyle her kitabı da okumayacak, ezbere bilgileri kafasında taşımayacak. Sorgulamayı, araştırmayı, merak etmeyi öğrenecek. Öğrendiğine körü körüne bağlanmayacak, sürekli kendini canlı tutacak şeyler öğrenecek.

Konunun dışına taştım sanırım. Özür diliyorum o yüzden ama dediğin gibi bu durum beni çok üzüyor. Ve ne yapabilirim sorusu beni sürekli meşgul ediyor.

Sevgiyle.
 

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
Küçük bir Alıntı örnekle içinde bulunduğumuz acı durum;


Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma dair hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendimden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."


Yıl: 1975
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra, kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendimden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."


Yıl: 1985
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendimden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."


Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni..Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim.. Flört atağı için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."


Yıl: 2006
"Off ya kanka bebişi öyle görünce çüş falan oldum yâne.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâne.. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik boş değil .. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu bebişim?'"


Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâne öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi ***.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'"

Affınıza Sığınarak......
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
Ayak uydurmamayı seçiyorum! 85'lerde kalmışım gibi gözüküyor. Çok da memnunum halimden.:)
 
Yukarı Alt