Dilbilgisi Açısından İğneleme, Hiciv ve Yergi

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Süleyman Köklü

Değerli üyeler;
Grafikerler Türkçeyi iyi bilmeli, iyi Türkçe yazmalı ve iyi Türkçe ile düşünmelidirler.

Bu makalemde İĞNELEME kelimesinin DOĞRU ve YANLIŞ kullanımları üzerinde durmak istiyorum.

İĞNELEME kelimesi genellikle olumsuz bir durumu belirtmek için kullanılıyor. Oysa ÖYLE DEĞİLDİR!

Yukarıdaki alıntıda Süleyman Köklü kardeşimiz iğneleyici yazıların iğneleyici tavrını olumsuz durum olarak nitelemiştir.

Otobüste erkek tarafından rahatsız edilen bayan ortalık yerde çıngar çıkartmamak için yanında taşıdığı iğneyi rahatsız eden edepsize hafifçe batırır.

İğnelemek bazen yumruklamaktan ve topuklu ayakkabıyı edepsizin kafasına geçirmekten iyidir.

Aslında iğnelemek;
Hatayı yapmış olanı millete kepaze etmeden uyarmaktır. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla demenin bir başka türüdür.

Hatayı yapmış olan kişiye bak seni kepaze etmiyorum, eğer bu hareketine devam edersen yanlış yaptığını daha açık olarak herkese ilan ederim demektir.

İğnelenen kişi; eğer haksız yere iğnelendiğini düşünüyorsa otobüste iğneleyen bayana;
"ahhh !!! niçin iğne batırdın be kadın ben sana ne yaptım ki" diye ortalığı ayağa kaldırma hakkına elbette sahiptir.

Ancak bir şartla; Haksız yere iğnelendiğini düşünüyorsa...

Ama hem tacizde bulunmuşsa ve hem de yediği iğneye karşı çıkıyorsa buna "hem suçlu, hem güçlü olmak" denir. Buna "yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor" denir.
Buna kısaca; "yüzsüzlük" denir.

Otobüste iğnelenen adamın çığlıklarına kulak veren diğer yolcuların şu şekilde düşünmeleri mümkündür;
1-Adam iğnelenmeyi hak edecek bir davranışta bulunmasaydı, kadın da onu iğnelemezdi demek ki adam hem suçlu hem güçlü.
2-Adam kadını gerçekten taciz etseydi, iğneyi yedikten sonra itiraz etmezdi. Utanır ve ses çıkarmazdı. Öyleyse bu adam bu kadını taciz etmedi ve adam iğneyi haksız yere yedi. Suçlu kadındır. İğneyi asıl tacizciye batırması gerekirdi ya tacizcileri karıştırdı, ya da hiç tacize uğramadan her yaklaşan adama iğneyi sokuyor, bu kadın manyak !
3-Ne olmuş kadın tacize uğramışsa? İğne batırmak şart mıdır? Milletin canını ne hakla yakıyor? İğne batırmadan da savunma yapabilir...
4-Tacize uğrayan kadın ya ses çıkarmamalı, ya da otobüse hiç binmemeli. Binersen otobüse, uğrarsın tacize... Milletimiz budur. Bunu normal karşılamak lazım. Büyütmemek lazım. Erkeklere de hak vermek lazım.

HERKES KENDİ KARAKTERİNE, BİLGİSİNE; GÖRGÜSÜNE GÖRE BU OLAYI YORUMLAR...
ÖNEMLİ OLAN DOĞRU GÖZLEM; DOĞRU ANALİZ; DOĞRU SENTEZ VE DOĞRU YORUMDUR.

Şimdi gelelim iğneleyici yazı yazmak, iğneleyici şiir yazmak, iğneleyici karikatür çizmek SÜLEYMAN KÖKLÜ kardeşimizin dediği gibi OLUMSUZLUK MUDUR bahsine.

Meşhur HİCİV ve YERGİ şairi Neyzen TEVFİK'i tanıyanlar bilir. Bir gün Neyzen Tevfik'e sormuşlar; "eski hükümet gitti, yerine yeni hukümet geldi, bu iktidar değişikliği hakkında ne düşünüyorsun" demişler.

Neyzen de demiş ki;
Saz yine aynı saz, teller değişti...
Yumruk yine aynı yumruk, eller değişti...

İşte bu sözler yeni hükümete batırılan bir iğnedir ve değişen hiç bir şey yok, yumruk altında eziliyoruz demektir.

Şimdi bu sözü duyan hükumet yanlıları bu sözde İĞNELEME VARDIR, OLUMSUZLUK VARDIR diyebilirler. Çünkü işlerine gelmez.

Hükumet içinden bir görevli; bize YUMRUK DEDİ, halkı ezdiğimizi iddia etti, bu Neyzen Tevfiki mahkemeye verelim de diyebilir. Ya da bir başkası; hükümet elbette yumruk gibi olmalıdır, hükümetin görevi budur, bu bakımdan bu iğneleme haksız bir iğnelemedir diyebilir.

İşte bu tavırlar ; yukarıdaki 2-3-4 no.lu değerlendirmelerin benzeridir ama asla 1 no.lu değerlendirmenin benzeri değildir.

Buradan hareketle şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; bu sitede bir çok üye;
eleştiriye HAKARET, değinmeye SATAŞMA, yergiye KÜFÜR, tartışmaya POLEMİK ÇIKARMA, dokunmaya İĞNELEME demektedirler. Böyle demeleri ya TÜRKÇE'yi iyi bilmemelerinden ya da ART NİYETLERİNDEN kaynaklanmaktadır.

ŞİMDİ BU KAVRAMLARI BİLİMSEL OLARAK AÇIKLIYORUM ve lütfen bundan sonra bu kavramları BİLEREK KULLANINIZ;

Dünya mizah tarihinde İĞNELEMEYE, ingilizce İRONY, Osmanlıca HİCİV denir ve bu SUÇ DEĞİLDİR... AKSİNE hiciv yapmak, hicvetmek EDEBİ SANATLAR arasında sayılmıştır. (Neyzen Tevfik de ünlü bir HİCİV şairi olarak edebiyat tarihimizde yer almıştır. Onu beğenmeyenler ise tarihin çöplüğündeki yerlerini almışlardır)

İĞNELEYİCİ tarzda yapılmış resimlere de KARİKATÜR denir. Karikatür de seçkin GÖRSEL sanatlar arasında yer alır.

Bu satırların yazarı Faruk Çağla da Dünyada dördüncülük ödülü kazanmış bir karikatürcüdür.

Bu bakımdan İĞNELEYİCİ yazmaK;
-Hakaret etmedikçe suç değildir.(Çünkü Başbakan bile beni bu karikatürde eleştirdiler veya iğnelediler diye dava açmaz, bana karikatürcü HAKARET ETTİ diye dava açar. Buna dikkatinizi çekerim)
-Forum kuralları içinde kaldığı müddetçe eleştiri görevi görür ve faydalıdır.
-Konu başlığı içinde konuyla ilgili yapıldığı müddetçe, konudan ayrılanları kendisine getirir.

Faruk Çağla'nın genellikle tüm yazıları ya KİŞİSEL SATAŞMALARA CEVAP vermek, ya da BİLİMSEL VE SANATSAL DOĞRULAR HAKKINDA DERS VERMEK amacıyla yazılmış ÖĞRETİCİ, AYDINLATICI, GERÇEKLERİ ORTAYA KOYUCU ve FAYDALI YAZILARDIR. (Bu okuduğunuz yazı da hem savunma, hem bilgilendirme amaçlı yazılmıştır)

Bu yazılardan rahatsız olanların iyi niyetli olduğunu veya yazıları anladığını söylemek zordur.

İğneyi yiyenin niçin iğnelendiğini kendisine sorması lazımdır. İğneleme olayına şahit olanların da olayın iç yüzünü bilmeden yorumda bulunmamaları lazımdır.

Hakaret ve küfür içermeyen her türlü HİCİV, YERGİ, İRONİ, İĞNELEME vs.ye OLUMSUZ dememek lazımdır.

Bu konunun açılmasına vesile olduğu için Süleyman beye teşekkür ederim.

Herkese saygılarımla.

Faruk Çağla
 
Yukarı Alt