Sayın Emre Kahraman,
Güzel bir çalışma, geliştirilebilmeye elverişli bir teknik.
Sizi tebrik etmek istiyorum, ama önce helikopterin ön camındaki insan sliüetini silebilecek misiniz? Ya da acaba siz bunu bilerek mi koydunuz? bir çeşit imza mı?
Ayrıca bombalar düşerken hız efekti oluşturuyor. Bombalarda hız varken, helikopterin pervanesi niye dursun ki? Bir miktar var ama yetersiz. Ayrıca bombaların düşüş şekli gerçekçi değil. Bombalardaki kanatçıklar yok. Ayrıca aynı bomba çoğaltılarak yapmak yerine, ya da aynı bomba üzerinde ufak tefek değişiklikler yaparak (ayna görüntüsü, doku değişikliği vs.) çeşitleme yapılabilirdi. Ayrıca bir an, buradaki bütün bombaların toplamını zihnimde düşündüğümde, bir helikopter bu kadar bombayı alabilir miydi?
Devam edeyim mi?
"Bir dakika, bir soluk alın, bu kadar detay için daha askerliğimi bile yapmadım. Hem de hava kuvvetlerinde.." deyişini duyar gibiyim.
Bunu söylerken yerden göğe kadar haklısın. Benim yaptığım biraz çılgınca detay arayışı.
Ama emin ol, bazı müşteriler, bundan bin beter detay hastası.
Tekrar söylüyorum, bu yaptığınız güzel bir çalışmadır.
Eleştirimi yaptığıma göre, dur sana bir anımı anlatayım:
Yıl 1985.
Yer, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Merkez Daire Başkanlığı, Ankara.
Kısa dönem askerliğimi burada yapıyorum. Hava Kuvvetlerinde ait dergiler, broşürler vs. basılacak malzemeleri hazırlıyoruz, basıyoruz. Bazı işler, bizden önceki dönemde başlanmış, biz onları sonuçlandırıyoruz. Çünkü o zamanlar bilgisayar falan yok. Herşey elde hazırlanıyor, uzun süreçler falan. Tabii, bir de işin içinde askerlik var. Yani işi hızlı yapmak askerliğinin ruhuna aykırı..
Konuya gelelim, Lise ve ortaokullara yönelik "Hava Kuvvetlerini Tanıyor musunuz?" adlı bir broşür, bizden önceki dönem tarafından hazırlanmış, biz de onu basacağız. İçinde uçak resimleri, helikopterler, tanıtım yazıları, vesayre konular var.
Pikaj, montaj derken bastık, ciltledik. Teslim ettik.
Fakat Komutan bizi çağırdı. Kendisi de aynı zamanda pilot. Yani bütün uçakları çok iyi tanıyor.
İçinden bir uçak fotoğrafı gösterdi. Bu F103 değil, F108 dedi. Yanlış basmışsınız...Götürün, düzeltin, getirin..
Başımız fena halde belada.
"Komutanım, bu metinleri biz yazmadık" falan desek nafile. Emir, demiri keser.
Tiraj da az değil, 5000 adet.
Üstelik yeniden basmak için kağıdımız, kağıt alacak paramız, bunları Hava Kuvvetleri'nin matbaasında bastıracak ne yetkimiz, ne de cesaretimiz var! Üstelik zaman da yok...
Neyse, uzatmayayım. Bölükten 10-15 eri çağırdık. Hepsinin eline birer rapido kalemi verdik. Tek tek, bütün F103 kelimesini, 3 rakamının yanına bir ters 3 daha çizerek 3'leri 8 yaptırdık. Bütün gece sabaha kadar çalıştık. İşi bu halde teslim ettik. Yine de epey fırça yedik, ama komutanı da, kendimizi de, matbaayı da kurtardık. (Vatan kurtarmak gibi birşey!)
"Bu kadar yazıyı, bu afişi eleştirmek için mi yazdınız?" diye soracak olanları biliyorum..
Yazdık işte bir kere.. Sileyim mi yani şimdi!
Sağlıcakla kalın. Nice başarılı işlere...
Tuncer ÖZKAN