O'na Leyenda
İbrahime ibo diyebilecek kadar krolaşmış olmamın
Artık mizanımda hiç bir anlamı yoksa
Beyli bayanlı akşam yemeklerinde
Çatal ve bıçağa hangi elimle abandığım kimin umrunda
Ben yine de ellerimi şapırdatmadan yazmak isterim
Sonra silerim cümlelerimin ağzını usulca
Bu kadar çok el geyiği sarmışken etrafıİbrahime ibo diyebilecek kadar krolaşmış olmamın
Artık mizanımda hiç bir anlamı yoksa
Beyli bayanlı akşam yemeklerinde
Çatal ve bıçağa hangi elimle abandığım kimin umrunda
Ben yine de ellerimi şapırdatmadan yazmak isterim
Sonra silerim cümlelerimin ağzını usulca
Ellerim ile saçlarım arasındaki çekim gücünün ivmesi
Annemin hiç bitmeyen anti misafirlerine gösterdiği
Sonsuz hoşnutluğun şiddetine endeksliydi
Çok tabii saman kağıt arası kuru gül zamanlar
Oysa aynı anlar ve isteksiz zanlar
Git'lerime misafirdi kısa dönem aşklar
Artık silah omza diyorum hazır oluyorum rahatlıyorum
Hava değişimindeki oksijen azlığını
Her defasında evlenelimlere bahane ediyorum
Genzime kaçan ucuz aşkların bedelini
Ben genelde peşin ödüyorum
Bazen de bu kırılganlığı taksite bölüp
Kendimden dirhem dirhem kesiyorum
Ya yok yazılıyorum her aşk yoklamamda
Ya evde olmuyorum kapım her çalındığında
Yüreğimde annemin emeği olmasa
Çoktan kalmıştım 1. sınıfta
"Dünden kalma yanıyor sanki
Köşebaşındaki sokak labması
Yine balkan vizeli mi bilemem bulutlar
Ama gözlerim sağnak yağışlı"
Diyebilir belki şair çokça bir akşam kuşağı
Yazlık sinemaların en çitlenmiş dudağını
Genelde tuzlu seller basar zaten bayır aşağı
Bu arada ve arasızlıklarda
Duble keskin vedalarda sabahlamış olmam
"Susss!!" sürsem de dindirmiyorsa artık kanayan damarımı
Yeter Ulanlarıma sarkacaktır ister istemez
Bu başkasına aitliğin Anneli küstah günahı
Aldırma ki bu alkollü cümlelerin anlamsızlığı
Ağzı "GELL!" kokan kelimelerden daha mubahtı
Hem kolay mıydı O'nu çalıp Ohalardan saklamak
Ardında varken minik bir savunmasızlığı
"Bir sen çizmemiştin kızım " der, şair
"Bir sen, buruk alnımı"
Böyle, bir elinde balon bir elinde halka şeker
Ne güzelmişsin sen, eyy klonlu minik keder
Sonra ve Sonramalarda O'nun yasak dokunulasılığı
Düşük yapıyor ikimize, düşlerimin aziz kadını
Zehirli bir yılan, pek birçok zaman
Saçlarındaki gölgenin, sana yokumlarındaki katil dalgınlığı
Belki bir kafiyeden, olabildiğince daha sancılıydı
Gezse de O, savanımda böyle yırtıcı
Tanrı onu klanı için, daha binlerce kez kutsadı
Bir ben mi gunahkarım derken, Onun ıslak dudaklarında
Şimdi pencerede ağlıyor baktım, konsomatris Sevda
Bir elinde kadeh, ağzında lanet masalı
Orhan takılmış diline, en fazla getiren taksiden kalıntı
Dudaklarındaki azotlu isyan, annesinin doğurganlığıyla orantılı
İçtik, bağırdık, çağırdık, naralı
Günaha girmişiz belki gözünde, söyler caminin imamı
Asıl günah ki şu bir hakikattı
Güzdeki bu fazladan 2 kişilik
Misyoner sermayeli sancının neden varlığını
Ne ben anladım ne Sevda anladı
Hakan.D
30/08/2010