Merhaba;
Bana gelmiş Ö.M'lerden birini burada cevaplamak istedim, bu arkadaşımız gibi çelişkide kalanlara belki faydası olur diye böyle bir şey yazıyorum.
Merhaba arkadaşım;
Öyle İse Memuriyete Nazır;
Bana yolladığınız Ö.M'den anladığım kadar siz M.Y.O (Önlisans) düşünüyorsunuz.
Öncelikle Turizm Otelcilik yabana atılacak bir meslek değildir, doğrudur, bu bölüm mezunları genelde aşçılık ya da garsonluk yapıyor ama aşçılık kötü bir
meslek değildir, sizin söylediğiniz gibi ağır da değildir işi. Aksine bu, kariyerli ve zevkli bir meslektir.
Yani siz mutfağa geçip büyük bir binadaki personelin bulaşığını ezile büzüle böööööğğğ modunda yıkamayacaksınız ya da sırtınızda
un çuvalı taşımayacaksınız,bunları bir başkası yapacak,öyle ise böyle algılamayın durumu.
Şayet aşçı olursanız bir kez döner sermayeli dairelerde çalışma imkanınız mevcut. Grafikerlik mesleğinde ise böyle bir şey çok zor çünkü kurumlar bu tür
işlerini genelde özel sektöre yaptırır, sebebi ise D.P.B'nin kurumlarda bir grafikere fazla ihtiyacın olmadığı düşüncesine inanması.
Döner sermayeli kurumlar nereler peki? Örneğin Üniversiteler,Hastaneler...
Buralarda aşçı vardır değil mi? Evet vardır ki zaten bu kurumlar aşçısını özellikle Atama ile alır. (Örn: Aşçı,Diyetisyen...)
Yani Güzel Devletim, atamalarda Aşçı'ya Grafikerden daha çok kadro veriyor.Bu bir kar olarak değerlendirilebilir.
Bir de bu D.S'li kurumlarda hem memuriyet derecesi düşüktür hem aldığınız maaş, döner sermayenin olmadığı bir kurumdaki memurdan fazladır.
Örneğin D.S olan biri 1700 T.L ye kadar maaş alırken D.S olmayan kurumdaki memur 1350 T.L civarında maaş alır...
Olmadı diyelim, yani atanamadınız, o halde yine turistik tatil merkezlerinde ya da büyük otellerde, lüks mekanlarda çalışma imkanına sahip olabilirsiniz.
Bu tür özel sektörlerin bir aşçıya ödediği ücret asla yabana atılamaz.
Babanızı dinlemeyip bir Grafiker de olabilirsiniz tabii ki fakat bu mesleğe devlet ya hiç kadro vermiyor ya da en fazla 1-2 kadro veriyor, o da bazı
yıllardaki atamalarda. O yüzden geleceğinizi de iyi planlayın.
İşin daha vahim kısmı ise Kurumlar bu bölüme alacağı memurdan ''Mezun Olunan Okul'' olarak ''Grafik Tasarım MYO'' diploması istemesi gerekirken
bunun yerine M.E.B onaylı bir grafikerlik sertifikasını, açtığı kadronun niteliğine yeterli görüyor.
Onu da dışarıdan almaya (Orta Öğ. / Önlisans/ Lisans) herkes hak sahibi zaten!
Şimdi durumunuzu bir de akademik anlamda inceleyelim, birkez siz T.O (Turizm Otelcilik) Lisesi mezunu olarak ÖSS yerleştirmelerinde tercih yapacaksınız,
E Grafik Tasarım Liseleri'nin mezunları da var! Onlar kendi bölümlerine direkt geçerken siz -hala geçerli ise- bölüm dışı tercih yapacağınız için 0,3 çarpana sahip bir
puanla aynı bölümde tercih yapacaksınız, yani ÖSYM, boş kontenjanlara önce onları yerleştirecek ve yer kalır ise bölüm dışı bu bölümü tercih edenleri önce
0,3 puan sıralamasına göre yerleştirecek, adaylarda eşitlik var ise adayların yaşadığı yerdeki okula yakınlık sıralamasına göre, eşitlik var ise mezun olma
senesine göre, eşitlik var ise doğum tarihine göre yerleştirme yapacak,işiniz zor gibi.
Direkt geçiş yapan öğrencilerden boş kontenjan kalır ise size de sıra gelir.
Yerleştirme klavuzundan bir bölüm seçerken çok dikkatli olmak gerekiyor,öncelikle mesleğe ihtiyaç var mı,mesleğin geleceği var mı,mesleğin yaygınlık
durumu,mesleğe sahip yığın sayısı vs...
Durumu bir de Özel Sektör ve Siz açısından değerlendirelim.
Bildiğiniz üzere bir yerde kaynak çoksa o kaynağa sahip kişi sayısı da çoktur. Bugün internette Grafik programlarına dair binlerce eğitim seti mevcut, yani
kaynak çok, dolayısıyla o kaynağın tamamına sahip olduğunu düşünen kişi sayısı da çok. Peki ne demek istedim?
Grafikerlik mesleği öyle hor bir tarihin avucunda ki sektör neredeyse yerlerde sürünüyor. Çok uzak değil bugün henüz 12'sinde, internetten birkaç eğitim
izleyip daha sonra imzasına "Grafikerlik işleri ucuz fiyata yapılır" yazan insanlar mevcut.
Evet İnanın!
Hadi bunları yazanlara gülüp geçelim tamam da yahu peki bu
kişileri ciddiye alıp bunlarla iş yapan insanlara ne demeli?
Yani eleman bilmem kaç yaşında, oradan buradan birşeyler görüyor ve kendisine bir vahiy geliyor: "Sen Grafiker Olacaksın" Bizimkisi tutuyor derhal
internetten bir program indiriveriyor sonra forumlarda krek falan soruyor her neyse, sonra birkaç set izle haaaah tamammm artık sen grafikersin, hadi artık
imzana itina ile grafik hizmeti verebileceğini yazabilirsin...
Başka bir örnek de şu ki ben çok firma hatırlıyorum kendi logosunu (bir ajans yerine) kendisi yapan!
Bir meslek ancak bu kadar acizleştirilebilirdi! Ben bunlara kızmıyorum,kızmam da. Bu kişilere iş veren insanlara kızıyorum.
Yani o halde okulda bunca akademik eğitim alan, Vize'yi final'i Büt'ü vereceğim diye sabahlara kadar birtaraflarını yırtan kişiler hep APTAL öyle mi?
Şimdi bir araştırma yapın, Türkiye'de kaç Grafiker var? Bırakın özel sektörü daha sanalda kaç milyar grafiker(!) çıkacak karşınıza göreceksiniz.
Öte yandan artık Reklam Ajansları da bir hoşlar, içmeden sarhoşlar.
Bir grafiker alacak olsun firma, adam döktürmüş maşallah ilana:
Alanında en az 38 yıl deneyimli; FH,CD,Ai,PS,3D Max,PHP,ASP ve unuttuğumuz diğer grafik/web programlarına da hakim,B/D/E/A2/A4 sürücü lisanslarına sahip
en az 22 dil bilen grafiker aranıyor...
Aranıyor...
Aranıyor ama aranılan kişiye şu an ulaşılamıyor, ulaşılacağa da benzemiyor.
Bir kez bu niteliklere sahip kişiye Grafiker mi denir bilemiyorum.
(Yani işin özü, sen kendi bölümünde kal güzel kardeşim.)
Neden derseniz sizin mesleğinizin kaynağı daha az, yani en azından sanalda bu meslek gibi (Gerçek grafiker arkadaşların affına sığınarak) laçkalaştırılmış bir
meslek değil. Yani herkesin bildiği ya da yapabileceği bir meslek değil.
Bir de şimdi siz hiç internetten "Taze Fasulye" indirip sonra onu Krekleyip eğitimlerini izleyen ve o yemeği öğrendiğini zannedip "Ben Aşçı oldum artık
yemeklerinizi ucuza yapacağım" diyen birini gördünüz mü daha önce?
Ya da siz hiç internette "Pirinç Pilavı Eğitim Seti" diye bir şeyle karşılaştınız mı?
Yok!
O halde siz kendi mesleğinize devam edin, lisede T.O okuyorsunuz, o halde direkt geçişle T.O M.Y.O'da akademik eğitiminize devam edersiniz, vizelerinize,
finallerinize adamakıllı çalışır mezun olursunuz,KPSS'ye girersinz,bulursunuz zaten 15-20 açık kadro,yazarsınız, olmadı Açıktan Atamalarda şansınızı
zorlarsınız, yine olmadı büyük otellerde ya da yazlık lüks yerlerde işe garsonlukla başlar ileride de iyi bir aşçı olur çıkarsınız.
Ama Aşçı iseniz aşçısınızdır, bu, Grafiker olmadan Grafiker olduğunu zannetmekten farklıdır, iyidir.
Yok siz 4 yıllık G.S.F istiyorsanız o ayrı konu...
Sevgilerle.
Hakan.D
Bana gelmiş Ö.M'lerden birini burada cevaplamak istedim, bu arkadaşımız gibi çelişkide kalanlara belki faydası olur diye böyle bir şey yazıyorum.
Merhaba arkadaşım;
Öyle İse Memuriyete Nazır;
Bana yolladığınız Ö.M'den anladığım kadar siz M.Y.O (Önlisans) düşünüyorsunuz.
Öncelikle Turizm Otelcilik yabana atılacak bir meslek değildir, doğrudur, bu bölüm mezunları genelde aşçılık ya da garsonluk yapıyor ama aşçılık kötü bir
meslek değildir, sizin söylediğiniz gibi ağır da değildir işi. Aksine bu, kariyerli ve zevkli bir meslektir.
Yani siz mutfağa geçip büyük bir binadaki personelin bulaşığını ezile büzüle böööööğğğ modunda yıkamayacaksınız ya da sırtınızda
un çuvalı taşımayacaksınız,bunları bir başkası yapacak,öyle ise böyle algılamayın durumu.
Şayet aşçı olursanız bir kez döner sermayeli dairelerde çalışma imkanınız mevcut. Grafikerlik mesleğinde ise böyle bir şey çok zor çünkü kurumlar bu tür
işlerini genelde özel sektöre yaptırır, sebebi ise D.P.B'nin kurumlarda bir grafikere fazla ihtiyacın olmadığı düşüncesine inanması.
Döner sermayeli kurumlar nereler peki? Örneğin Üniversiteler,Hastaneler...
Buralarda aşçı vardır değil mi? Evet vardır ki zaten bu kurumlar aşçısını özellikle Atama ile alır. (Örn: Aşçı,Diyetisyen...)
Yani Güzel Devletim, atamalarda Aşçı'ya Grafikerden daha çok kadro veriyor.Bu bir kar olarak değerlendirilebilir.
Bir de bu D.S'li kurumlarda hem memuriyet derecesi düşüktür hem aldığınız maaş, döner sermayenin olmadığı bir kurumdaki memurdan fazladır.
Örneğin D.S olan biri 1700 T.L ye kadar maaş alırken D.S olmayan kurumdaki memur 1350 T.L civarında maaş alır...
Olmadı diyelim, yani atanamadınız, o halde yine turistik tatil merkezlerinde ya da büyük otellerde, lüks mekanlarda çalışma imkanına sahip olabilirsiniz.
Bu tür özel sektörlerin bir aşçıya ödediği ücret asla yabana atılamaz.
Babanızı dinlemeyip bir Grafiker de olabilirsiniz tabii ki fakat bu mesleğe devlet ya hiç kadro vermiyor ya da en fazla 1-2 kadro veriyor, o da bazı
yıllardaki atamalarda. O yüzden geleceğinizi de iyi planlayın.
İşin daha vahim kısmı ise Kurumlar bu bölüme alacağı memurdan ''Mezun Olunan Okul'' olarak ''Grafik Tasarım MYO'' diploması istemesi gerekirken
bunun yerine M.E.B onaylı bir grafikerlik sertifikasını, açtığı kadronun niteliğine yeterli görüyor.
Onu da dışarıdan almaya (Orta Öğ. / Önlisans/ Lisans) herkes hak sahibi zaten!
Şimdi durumunuzu bir de akademik anlamda inceleyelim, birkez siz T.O (Turizm Otelcilik) Lisesi mezunu olarak ÖSS yerleştirmelerinde tercih yapacaksınız,
E Grafik Tasarım Liseleri'nin mezunları da var! Onlar kendi bölümlerine direkt geçerken siz -hala geçerli ise- bölüm dışı tercih yapacağınız için 0,3 çarpana sahip bir
puanla aynı bölümde tercih yapacaksınız, yani ÖSYM, boş kontenjanlara önce onları yerleştirecek ve yer kalır ise bölüm dışı bu bölümü tercih edenleri önce
0,3 puan sıralamasına göre yerleştirecek, adaylarda eşitlik var ise adayların yaşadığı yerdeki okula yakınlık sıralamasına göre, eşitlik var ise mezun olma
senesine göre, eşitlik var ise doğum tarihine göre yerleştirme yapacak,işiniz zor gibi.
Direkt geçiş yapan öğrencilerden boş kontenjan kalır ise size de sıra gelir.
Yerleştirme klavuzundan bir bölüm seçerken çok dikkatli olmak gerekiyor,öncelikle mesleğe ihtiyaç var mı,mesleğin geleceği var mı,mesleğin yaygınlık
durumu,mesleğe sahip yığın sayısı vs...
Durumu bir de Özel Sektör ve Siz açısından değerlendirelim.
Bildiğiniz üzere bir yerde kaynak çoksa o kaynağa sahip kişi sayısı da çoktur. Bugün internette Grafik programlarına dair binlerce eğitim seti mevcut, yani
kaynak çok, dolayısıyla o kaynağın tamamına sahip olduğunu düşünen kişi sayısı da çok. Peki ne demek istedim?
Grafikerlik mesleği öyle hor bir tarihin avucunda ki sektör neredeyse yerlerde sürünüyor. Çok uzak değil bugün henüz 12'sinde, internetten birkaç eğitim
izleyip daha sonra imzasına "Grafikerlik işleri ucuz fiyata yapılır" yazan insanlar mevcut.
Evet İnanın!
Hadi bunları yazanlara gülüp geçelim tamam da yahu peki bu
kişileri ciddiye alıp bunlarla iş yapan insanlara ne demeli?
Yani eleman bilmem kaç yaşında, oradan buradan birşeyler görüyor ve kendisine bir vahiy geliyor: "Sen Grafiker Olacaksın" Bizimkisi tutuyor derhal
internetten bir program indiriveriyor sonra forumlarda krek falan soruyor her neyse, sonra birkaç set izle haaaah tamammm artık sen grafikersin, hadi artık
imzana itina ile grafik hizmeti verebileceğini yazabilirsin...
Başka bir örnek de şu ki ben çok firma hatırlıyorum kendi logosunu (bir ajans yerine) kendisi yapan!
Bir meslek ancak bu kadar acizleştirilebilirdi! Ben bunlara kızmıyorum,kızmam da. Bu kişilere iş veren insanlara kızıyorum.
Yani o halde okulda bunca akademik eğitim alan, Vize'yi final'i Büt'ü vereceğim diye sabahlara kadar birtaraflarını yırtan kişiler hep APTAL öyle mi?
Şimdi bir araştırma yapın, Türkiye'de kaç Grafiker var? Bırakın özel sektörü daha sanalda kaç milyar grafiker(!) çıkacak karşınıza göreceksiniz.
Öte yandan artık Reklam Ajansları da bir hoşlar, içmeden sarhoşlar.
Bir grafiker alacak olsun firma, adam döktürmüş maşallah ilana:
Alanında en az 38 yıl deneyimli; FH,CD,Ai,PS,3D Max,PHP,ASP ve unuttuğumuz diğer grafik/web programlarına da hakim,B/D/E/A2/A4 sürücü lisanslarına sahip
en az 22 dil bilen grafiker aranıyor...
Aranıyor...
Aranıyor ama aranılan kişiye şu an ulaşılamıyor, ulaşılacağa da benzemiyor.
Bir kez bu niteliklere sahip kişiye Grafiker mi denir bilemiyorum.
(Yani işin özü, sen kendi bölümünde kal güzel kardeşim.)
Neden derseniz sizin mesleğinizin kaynağı daha az, yani en azından sanalda bu meslek gibi (Gerçek grafiker arkadaşların affına sığınarak) laçkalaştırılmış bir
meslek değil. Yani herkesin bildiği ya da yapabileceği bir meslek değil.
Bir de şimdi siz hiç internetten "Taze Fasulye" indirip sonra onu Krekleyip eğitimlerini izleyen ve o yemeği öğrendiğini zannedip "Ben Aşçı oldum artık
yemeklerinizi ucuza yapacağım" diyen birini gördünüz mü daha önce?
Ya da siz hiç internette "Pirinç Pilavı Eğitim Seti" diye bir şeyle karşılaştınız mı?
Yok!
O halde siz kendi mesleğinize devam edin, lisede T.O okuyorsunuz, o halde direkt geçişle T.O M.Y.O'da akademik eğitiminize devam edersiniz, vizelerinize,
finallerinize adamakıllı çalışır mezun olursunuz,KPSS'ye girersinz,bulursunuz zaten 15-20 açık kadro,yazarsınız, olmadı Açıktan Atamalarda şansınızı
zorlarsınız, yine olmadı büyük otellerde ya da yazlık lüks yerlerde işe garsonlukla başlar ileride de iyi bir aşçı olur çıkarsınız.
Ama Aşçı iseniz aşçısınızdır, bu, Grafiker olmadan Grafiker olduğunu zannetmekten farklıdır, iyidir.
Yok siz 4 yıllık G.S.F istiyorsanız o ayrı konu...
Sevgilerle.
Hakan.D
