Grafik & Tasarım

Yazar Tarih: 16 Ocak 2014

Son dönemde gençlerin neredeyse büyük bir kısmı tarafından tercih edilen Grafik ve Tasarımcılık mesleği, her geçen gün daha da popüleritesini arttırıyor. Her meslekte olduğu gibi bu meslekte de olmazsa olmazlar, kolaylık ve zorluklar bulunuyor.

Hiç düşündünüz mü? Bir firmanın her hangi bir tanıtım broşürü nasıl yapılıyor? Hangi aşamalardan geçerek reklam ve tanıtım alanlarında kullanılıyor? Hiç şüphesiz bir çok eser, bir çok zorlu aşamalardan geçerek elimize ulaşıyor. Bu tasarımlara imza atanlar ise yıllarca hayal ettikleri o hedefe ulaşmak için çaba sarfediyor, peki ama bu mesleğe başlayanlar ne gibi sıkıntılar yaşamış ve hangi aşamalardan geçerek bugünlere ulaşmış?

Bir Grafik ve Tasarımcı nelere dikkat eder, hangi programları kullanır ve kendisini en çok hangi alanda geliştirmelidir?

İşte tüm bu soruların yanıtını bu yazımda bulabilirsiniz.

Grafik veya Tasarımla uğraşmak… Aslında ikisinin anlamları birbirinden oldukça farklıdır, herhangi bir ortak yanı yoktur. Grafikerlik var olan bir obje veya simgenin renkleri ile oynamak, derinlikler katmak ve mana kazandırmaktır. Kısacası boyama ve süsleme mesleğidir, Tasarımcılık ise hayalinizde oluşturduğunuz bir objenin iskeletini oluşturmak ya da çizimini yapmaktır, bu detaya değinmeden geçmek istemedim. Çünkü günümüzde 1-2 aylık eğitimler alıp  tasarımcılık yaptığını zanneden bir çok genç arkadaşlar ile karşılaşıyorum. Durum böyle olunca mesleğimizin aslında bir özelliği kalmadığını düşünüyoruz fakat yanılıyoruz.

Aslında bir taraftanda bir çok insanın ‘’Ben sadece tasarlarım gerisine karışmam’’ yaklaşımı oldukça yanlıştır. Eğer tasarımınız ofset ortamında basılacaksa kesinlikle ve kesinlikle baskı tekniklerini çok iyi bilmeniz gerekir. Aynı şekilde tasarımınızı basacak olan matbaanında bu konuda teknolojiden geri kalmayıp, kullanılan tasarım programlarını bilmesi gerekir, mesleğin tasarım anlamında kötü yanı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü çalışma yapacağınız konu size aktarılır, kimi zaman hiç düşünmezsiniz, hemen kafanızda şekillenir ve yardımcı programlar ile icra edilir. Kimi zamanda 1 hafta ya da 1 ay düşünebilirsiniz, ben şöyle düşünüyorum, ofset ortamında yayınlanacak bir tasarım meydana getirdiğinizde işin yüzde 50’sini halletmiş olursunuz diğer  yüzde 50’si baskı ile başlar. Sonuçta siz aylarca çalışmış olsanız dahi baskı öncesi yapacağınız küçücük bir hata geri dönülmez sonuçlar doğurabilir, bu bakımdan aşırı dikkat gerektirir.

Bu aşamalardan sonra belli bir seviyeye ulaşıyorsunuz, yaptığınız her işten zevk almaya başladığını görüyorsunuz. Müşterileriniz ile karşılıklı anlaşabilir ve dilediğiniz tasarımı müşterinize kabul ettirebiliyorsunuz. Bilgisayar başında hayallerinizi gerçekleştiriyorsunuz bundan güzeli var mı? Hayatta kaç insan düşündüklerini, yapmak istediklerini yapabilir ki?  Ancak siz bilgisayar başına oturuyor hayal gücünüzü yardımcı programlar ile harmanlayıp düşüncelerinizi  göz ile görülür somut bir hale getiriyorsunuz.

Bir Tasarımcı Grafiker hangi programları bilmeli?

Aslında programlar yaptığınız işe ve müşterinizin isteklerine göre değişiklik gösterir.  6-7 yıl öncesine kadar Photoshop – Freehand – Coreldraw programlarını bilmek yeterli olabiliyordu, ancak teknolojinin gelişmesi ile birlikte gereksinimler arttığından ve alternativ programlar piyasaya sürüldüğünden tasarımlarınızın sınıfı ve içeriğine göre  kullanılan programlar değişiklik göstermektedir, bunu şu şekilde açıklarsak daha açıklayıcı olabilir .

Örneğin Web ortamında tasarım yapıyorsanız; Photoshop, Dreamweawer, Flash, Frontpage ve Adobe’nin oldukça başarılı yeni web tasarım programı ‘Muse’fazlasıyla işinizi görecektir.

Ofset ortamında tasarım yapıyorsanız; Photoshop, Illustrator, Indesing, QuarkXpress programları hayallerinizi tasarlamanıza yetecektir.

Eğer boyutlu modelleme yapacaksanız; 3D programları tercih etmeniz işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.

İlk önce şunu söylemeliyim ki bu meslek kendi çabalarınız ile  kendi başınıza öğrenilebilecek bir meslek değildir. Hayal gücünüz ne kadar geniş olursa olsun, eğer gerekli programları kullanamıyor ya da çizim tekniklerini bilmiyorsanız, sadece düşüncenizde kalır. Aynı şekilde programlara istediğiniz kadar hakim olun, eğer ne tasarlayacağınızı bilmiyorsanız, işiniz çok da kolay olmayacaktır.

Mesleğe başlayacak arkadaşlara tavsiyem; önce işin tekniğini program yapılarını çok iyi öğrenip, uygulamaları olacaktır, Daha sonra eğer ofset ortamında çalışma yapılacaksa, bir hafta dahi kesinlikle bir baskı ortamında bulunmaları olacaktır. Tasarladığınız işin nasıl basıldığını, nelere dikkat etmeniz gerektiğini ancak yerinde görebilirsiniz, sonrasında ajans ortamında bir staj sizin için başlangıçta çok faydalı olacaktır. Kendim internette sörf yaparak öğrenirim mantığı oldukça yanlıştır, resimleri siyah beyaz yaparak, göz rengini değiştirerek tasarımcılık yapılmaz, mutlaka  profesyonel destek alması gerekmektedir.

Alında en güzelide, bir kere herkes sizin ile çok iyi geçinmek zorundadır. Çünkü işlerini size tasarlatacak bir müşteri, tasarımın akibetini düşünerek sizi üzmek istemez 🙂

Sevgiler,

Selin Debre

 

 

Selin Debre

1988 yılında İstanbul’da doğdum. Avcılar Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra mesleğime ilk adımlarımı İstanbul Aydın Üniversitesi Otomotiv Teknolojileri & Tasarım Bölümü ile attım. Bu bölümde okurken mekan içi tasarımlar ile otomobil iç tasarımları üzerine çalışmalar yaptım. Bu bölümden başarıyla mezun oldum ve şu an çift anadal yaparak aynı üniversitede Mühendislik & Mimarlık Fakültesi’nde eğitimime devam etmekteyim.