Sayın Orbaxy, şimdi daha netleşti. Demek ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Anladığım şu ki; siz çok sevdiğiniz grafikerliği "ücret önemli değil, yeter ki iş öğreneyim" diyerek bir iş yerinde çırak-usta ilişkisi içinde öğrenmek istemişsiniz ve size bu şans verilmemiş. Bu da içinizde yer etmiş. Bir kaç yazışma sonunda bunun böyle olduğunu anlayabildik. Yazdıklarınızdan yine başka sorular doğuyor. Yanlış anlamadıysam; patronların kendi akrabalarına verdiği çıraklık ve iş öğrenme şansının size ve diğer grafiker adaylarına verilmesini istiyorsunuz. Siz kendinizin yaşamış olduğunuz bu sıkıntıyı tüm grafikerlerin sıkıntısı gibi göstermişsiniz. Oysa patronlar yine de genç stajyer veya genç çırak istiyorlar, sadece yaşı ilerlemiş stajyer veya çırak istemiyorlar. Yaşı ilerlemiş kimselerin grafikerliğe çırak olarak alınması için; ne gibi çözüm düşünüyorsunuz? Patronun kafasına silah dayayarak orta yaşlı birini stajyer olarak alacaksın diyemeyiz. Patronları bir sihirli değnek dokunuşuyla daha vicdanlı, daha merhametli, daha kültürlü ve daha anlayışlı hale getiremeyiz. Yasalar ve mahkemeler yoluyla da patronları böyle davranmaya sevk edemeyiz. Üniversiteler ise ÖSS ile öğrenci alıyor, orta yaşlı birinin grafik eğitimini üniversitelerde alması da hayli zor. Ayrıca üniversitelerin eğitimlerinin kalitesizliği de ortada... Tek çözüm dershaneler gibi geliyor, ama dershaneden de çıksanız yine de sizi işe kabul edecek patron lazım...
Sizce ne yapalım? Ağlayıp sızlanalım mı? Böyle gelmiş böyle gider, çare yok mu diyelim? Sizin bu özel sorununuza nasıl çare bulalım.
Çare şudur deyin, ben dernek başkanı olarak o çareyi yerine getirmeye çalışacağım.
Yok eğer, "çareyi ben bilemem, ben sadece sorunumu söylerim, çareyi sen bulacaksın, sen dernek başkanısın bana yardım et" derseniz, ben size çareyi söyleyebilirim. Ama siz o çareye inanır mısınız, onu bilemem.