danisman
Consultant
- Kayıt
- 27 Nisan 2009
- Mesaj
- 1.504
- Tepki
- 30
Bu kadar değişmeye ve değiştirilmeye meraklı bir toplum daha var mıdır? Hayatı değiştirmeye çalışırken, kendi değerlerimizden taviz vermeyi ne zaman bırakacağız? Değişmeye çalışmaktan ve sürekli değişimden bahsedenlerden usanılmadı mı? Tamam, bazı şeyler değişebilir, yenilenebilir ama değişmemesi gerekenler de bırakın değişmesin!
Bunların en başında bizi, biz yapan saygı gelmektedir! Saygısını yitirmiş, saygıdan habersiz ve saygı kelimesini lügatinden çıkarmış, yeni bir toplum oluşmuş durumda! Bakın, oluşmakta demiyorum, oluşmuş durumda, burası her şeyden daha önemli!
Hırslı ve birbirini çekemeyen, saygıdan yoksun bir çağda yaşıyoruz artık. Toplum oralara itildi ve bu yönde gelişim gösterdi. Daha çok kazanma hırsı, daha güzel olma hırsı, daha çok okul bitirme hırsı, daha çok kursa ve konferanslara katılma hırsı, daha mutlu olma hırsı, hırs küpü olmuş çıkmışız!
Sabahleyin işe gelirken, bir grup liseli gencin kaldırımı resmen işgal ettiklerini gördüm. Bu gayet normal aslında, hepimiz o çağlarda uçarı hareketlerde bulunduk belki ama ben bu kadarına artık saygısızlık diyorum!
Ben, arka taraflarından yaklaşıyorum gruba ve bir diğer taraftan da oldukça yaşlı bir ihtiyar yaklaşıyor, grubun yüzleri de ihtiyara dönük vaziyette. İçlerinden hiç birisi yolu açalım da, adamcağız geçsin diye düşünmüyor! Zavallı ihtiyar, gençlerin arasında slalom yaparak ilerlemeye çalışıyor! Çalışıyor, çünkü gençlerin hiç umurunda değil bu durum. Hatta ihtiyara neredeyse engel olacaklar, durum o kadar içler acısı yani!
Geçmişe dönmek ve eski zamanları sorgulamak istiyor insan çoğu zaman ve o günleri yaşamak istiyor yeni baştan. Böyle şeyler eskiden olmuyor muydu, oluyordu elbette ama azınlıktaydı, şimdi ise artık çoğunlukta! Zaten sorun da işte burada, çoğunluğun düşünce ve davranış biçiminin, anormallikten çıkıp, normal olarak görülmesi ve kabul edilmesine dönüşmüş olması.
Yıllar önce medya aracılığıyla başlatılan, okul sıralarına, sınıflara, ailelere kadar sızan, başka ülke hayranlıkları, başka ülke vatandaşı hareketleri, toplumu alıp gelip, buralara kadar sürükledi!
Hayranlık keskin bir virajdır, hızını iyi ayarlamak, yol kontrolünü hissetmek ve viraja ona göre girip, oradan geçmektir, yoksa virajı alamayıp uçuverirsin bir yerlere!
İşte bizim toplumumuz bu virajı alamamış, uçurumdan yuvarlanmıştır!
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org
Bunların en başında bizi, biz yapan saygı gelmektedir! Saygısını yitirmiş, saygıdan habersiz ve saygı kelimesini lügatinden çıkarmış, yeni bir toplum oluşmuş durumda! Bakın, oluşmakta demiyorum, oluşmuş durumda, burası her şeyden daha önemli!
Hırslı ve birbirini çekemeyen, saygıdan yoksun bir çağda yaşıyoruz artık. Toplum oralara itildi ve bu yönde gelişim gösterdi. Daha çok kazanma hırsı, daha güzel olma hırsı, daha çok okul bitirme hırsı, daha çok kursa ve konferanslara katılma hırsı, daha mutlu olma hırsı, hırs küpü olmuş çıkmışız!
Sabahleyin işe gelirken, bir grup liseli gencin kaldırımı resmen işgal ettiklerini gördüm. Bu gayet normal aslında, hepimiz o çağlarda uçarı hareketlerde bulunduk belki ama ben bu kadarına artık saygısızlık diyorum!
Ben, arka taraflarından yaklaşıyorum gruba ve bir diğer taraftan da oldukça yaşlı bir ihtiyar yaklaşıyor, grubun yüzleri de ihtiyara dönük vaziyette. İçlerinden hiç birisi yolu açalım da, adamcağız geçsin diye düşünmüyor! Zavallı ihtiyar, gençlerin arasında slalom yaparak ilerlemeye çalışıyor! Çalışıyor, çünkü gençlerin hiç umurunda değil bu durum. Hatta ihtiyara neredeyse engel olacaklar, durum o kadar içler acısı yani!
Geçmişe dönmek ve eski zamanları sorgulamak istiyor insan çoğu zaman ve o günleri yaşamak istiyor yeni baştan. Böyle şeyler eskiden olmuyor muydu, oluyordu elbette ama azınlıktaydı, şimdi ise artık çoğunlukta! Zaten sorun da işte burada, çoğunluğun düşünce ve davranış biçiminin, anormallikten çıkıp, normal olarak görülmesi ve kabul edilmesine dönüşmüş olması.
Yıllar önce medya aracılığıyla başlatılan, okul sıralarına, sınıflara, ailelere kadar sızan, başka ülke hayranlıkları, başka ülke vatandaşı hareketleri, toplumu alıp gelip, buralara kadar sürükledi!
Hayranlık keskin bir virajdır, hızını iyi ayarlamak, yol kontrolünü hissetmek ve viraja ona göre girip, oradan geçmektir, yoksa virajı alamayıp uçuverirsin bir yerlere!
İşte bizim toplumumuz bu virajı alamamış, uçurumdan yuvarlanmıştır!
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org