Emine Şahin
Üye
- Kayıt
- 17 Mart 2008
- Mesaj
- 3.266
- Tepki
- 100
merhaba arkadaşlar...
Camilerinde bile futbol konuşulan il
''Bize Her Yer Trabzon'' kitabı çıktı. Kitapta eski başkan Faruk Nafiz Özak'ın fıkra gibi anısı da yer buldu.
bu kitabın en büyük özelliği taraftarların kendi kitaplarını yazması idi.
yani, başka birinin bakış açısı ve görüşlerinden uzak, yalın ve yaşanmış gerçeğin ta kendisiydi.
en can alıcı notlardan biri şöyle anlatılmıştı:
hani bazı kareler vardır.
fotoğraf kareleri. altına not iliştirmeye bile gerek olmayan kareler. yorumsuz kareler.
bu anekdot öyle değil mi?
faruk özak beyin fıkra gibi anısına da burada yer verirken, zaman içerisinde yaşanmış ama insanları gülmekten kırıp geçirecek hikayeleri de yazacağım sizlere.
işte faruk özak beyin hatırası:
Yılan hikayesine dönen Arçil ve Şota'nın transferi konusunda gittiği her yerde sorularla karşılaşan Özak, cuma namazı kılmak için gittiği camide, bu konuda yaşadığı ilginç olayı kitapta şu sözlerle aktardı:
''Sağımda Şenol Güneş, solumda Ünal Karaman vardı. İmam tekbir getirip namaza durmak üzereydi ki hareketliliği fark etti. Ellerini kulaklarına kadar kaldırmış olan imam efendi, beni görünce ellerini indirdi ve yüzünü kıble istikametinden bana çevirerek, 'Başkan ne ettun Arçil'*** Şota'nın işini, hallettun mi?' diye soruverdi. Caminin içinde birden buz gibi bir hava esti. Tüm cemaat gözlerini dikmiş bana bakıyor ve vereceğim cevabı büyük bir merak ile bekliyordu. İmam efendiye 'Hocam her ikisi de tamam. Mukaveleleri imzalattım' deyince, imamın yüzüne büyük bir tebessüm gelip oturdu. Camii cemaati de bu cevaptan çok memnun olmuş, derin bir 'oh' çekmişti. Bu cevabım üzerine imam efendi cemaate dönerek, 'Cemaat, başkan Arçil'*** Şota'yı aldi. Hayden şimdi namaza duralum' diyerek tekbir getirdi. 'Cuma için imamete geçmiş bir imamın takıma alınacak futbolcuyu sorduğu başka bir şehir var mıdır?' diye düşündüm. Ama biliyordum ki camilerinde bile şehrin takımının konuşulduğu tek şehirdeydim ve bu yüzden sorumluluğum büyüktü.''
-''AMANİN LAZLAR GELİYE, GAÇAMIN GARİ''-
Kitapta, Boluspor-Trabzonspor karşılaşmasını izlemeye giden bir Trabzonspor taraftarının tanık olduğu komik bir olay da yer alıyor.
Trabzonsporlu taraftar, maçın başlamasına 5 dakika kala kamyonlarla Trabzonsporlu seyircilerin geldiğini gören Bolulu bir yaşlının, ''Amanin lazlar geliye, gaçamın gari'' dediğini aktardı.
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Seyfullah Hacımüftüoğlu da Avni Aker stadının hemen yakınındaki bir camide görevli müezzinin, Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izlerken ezanı yarıda kesmesini şöyle anlattı:
''Müezzin tam 'Hayyales salah' demişti ki Fenerin ağlarına topu taktık. Tüm stat sevinçten yıkılıyordu. Ama o da ne? Gürül gürül okunan ezan susmuştu. Sonra işin rengi belli oldu. Müezzin de bir yandan ezan okuyor, bir yandan maçı izliyordu. Fener'e gol atınca dayanamamış o da sevinmişti. Hakem topu orta sahaya dikip santra vuruşu yaptıktan sonra müezzin kaldığı yerden 'Hayyalel felah' diyerek devam etti."
işte trabzon budur, başka böyle bir diyar yoktur.
yeni yazılarla ve fıkra gibi olaylarla buluşmak üzere...
Emine Şahin
Camilerinde bile futbol konuşulan il
''Bize Her Yer Trabzon'' kitabı çıktı. Kitapta eski başkan Faruk Nafiz Özak'ın fıkra gibi anısı da yer buldu.
bu kitabın en büyük özelliği taraftarların kendi kitaplarını yazması idi.
yani, başka birinin bakış açısı ve görüşlerinden uzak, yalın ve yaşanmış gerçeğin ta kendisiydi.
en can alıcı notlardan biri şöyle anlatılmıştı:
Ve başı öne eğik bir adam çıktı maçın bitmesine iki-üç dakika kala. Yanıma geldi "Özür dilerim oğlum" dedi. Kafamı duvara çevirmiş sadece ağlıyor, cevap veremiyordum. Kızmıştım. Babam hayatında ilk defa bana yalan söylemişti. "Merak etme oğlum, şampiyon olacağız" demişti.
Anıl Caner Topaloğlu
Anıl Caner Topaloğlu
hani bazı kareler vardır.
fotoğraf kareleri. altına not iliştirmeye bile gerek olmayan kareler. yorumsuz kareler.
bu anekdot öyle değil mi?
faruk özak beyin fıkra gibi anısına da burada yer verirken, zaman içerisinde yaşanmış ama insanları gülmekten kırıp geçirecek hikayeleri de yazacağım sizlere.
işte faruk özak beyin hatırası:
Yılan hikayesine dönen Arçil ve Şota'nın transferi konusunda gittiği her yerde sorularla karşılaşan Özak, cuma namazı kılmak için gittiği camide, bu konuda yaşadığı ilginç olayı kitapta şu sözlerle aktardı:
''Sağımda Şenol Güneş, solumda Ünal Karaman vardı. İmam tekbir getirip namaza durmak üzereydi ki hareketliliği fark etti. Ellerini kulaklarına kadar kaldırmış olan imam efendi, beni görünce ellerini indirdi ve yüzünü kıble istikametinden bana çevirerek, 'Başkan ne ettun Arçil'*** Şota'nın işini, hallettun mi?' diye soruverdi. Caminin içinde birden buz gibi bir hava esti. Tüm cemaat gözlerini dikmiş bana bakıyor ve vereceğim cevabı büyük bir merak ile bekliyordu. İmam efendiye 'Hocam her ikisi de tamam. Mukaveleleri imzalattım' deyince, imamın yüzüne büyük bir tebessüm gelip oturdu. Camii cemaati de bu cevaptan çok memnun olmuş, derin bir 'oh' çekmişti. Bu cevabım üzerine imam efendi cemaate dönerek, 'Cemaat, başkan Arçil'*** Şota'yı aldi. Hayden şimdi namaza duralum' diyerek tekbir getirdi. 'Cuma için imamete geçmiş bir imamın takıma alınacak futbolcuyu sorduğu başka bir şehir var mıdır?' diye düşündüm. Ama biliyordum ki camilerinde bile şehrin takımının konuşulduğu tek şehirdeydim ve bu yüzden sorumluluğum büyüktü.''
-''AMANİN LAZLAR GELİYE, GAÇAMIN GARİ''-
Kitapta, Boluspor-Trabzonspor karşılaşmasını izlemeye giden bir Trabzonspor taraftarının tanık olduğu komik bir olay da yer alıyor.
Trabzonsporlu taraftar, maçın başlamasına 5 dakika kala kamyonlarla Trabzonsporlu seyircilerin geldiğini gören Bolulu bir yaşlının, ''Amanin lazlar geliye, gaçamın gari'' dediğini aktardı.
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Seyfullah Hacımüftüoğlu da Avni Aker stadının hemen yakınındaki bir camide görevli müezzinin, Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izlerken ezanı yarıda kesmesini şöyle anlattı:
''Müezzin tam 'Hayyales salah' demişti ki Fenerin ağlarına topu taktık. Tüm stat sevinçten yıkılıyordu. Ama o da ne? Gürül gürül okunan ezan susmuştu. Sonra işin rengi belli oldu. Müezzin de bir yandan ezan okuyor, bir yandan maçı izliyordu. Fener'e gol atınca dayanamamış o da sevinmişti. Hakem topu orta sahaya dikip santra vuruşu yaptıktan sonra müezzin kaldığı yerden 'Hayyalel felah' diyerek devam etti."
işte trabzon budur, başka böyle bir diyar yoktur.
yeni yazılarla ve fıkra gibi olaylarla buluşmak üzere...
Emine Şahin