Yorumunuz için teşekkürler Sayın Danışman.
Yazdıklarınıza kısmen katılmaktayım.Esasen gizli bir keyiften ziyade Günel Hanım'ın eleştirsini okuyunca sadece tebessüm ettim.
Tabiki bu bir bakış açısı ve çok göreceli bir durum.Yalnız bu durum biraz da neye nasıl baktığımızla alakalı.
Sizin de dediğiniz gibi bana göre de konu başlığıyla ilişkili bir çalışma bu.
Başlıkta yazmışım ki : Boyaya Aşk, Boyalarla oynamayı sever misiniz?
Burada görseldeki ana tema ile çalışmadaki kompozisyonu iyi ilişkilendirip iyi tahlili etmek ve sağlam bir tespite varmak zor iştir.Zira çoğu insan çalışmalara üstün körü bakar bilir ya da bilmez birşeyler yazar ve gider.(Lafım meclisten dışarıdır)
Oysa ben paylaşılan çalışmaları en ince detayına kadar değerlendirir, çalışma sahibinin nerede neler hissettiğini ve bunu çalışmasına nekadar yansıtabildiğini değerlendiririm.
Bir analiz:
Boyaya Aşk- Boyalarla oynamayı sever misiniz?
Konuda burada bulunma sebebimize değinmiştim (Boyalara olan aşkımız.) ve başlıktaki "Boyaya Aşk" sloganını da bu bilgiye ataçlamıştım.
Boyalarla oynamayı sever misiniz?
Kompozisyona bakarsak zeminde üzerinde oynanmış 3 boya parçası yerleştirmiştim ve bu boyaların hangi araçlarla hayata geçirilip kullanıldığını da çalışmada belirtmek için boyalara yine keçeli kalemlerde hayat verdim.
Resmi görmeden yazınızı okuyunca daha dağınık, rahat, kullanılmış, yaşanmış bir görüntü ile karşılacağımı düşünmüştüm.
Ben bunu yapamazdım zira başlıkta boyalarla oynamayı sever misiniz demiş çok genel bir soru sormuştum.
Burada boyalarla oynamış olsaydım, sağı solu boyamış olsaydım birkaç boyama işlemi yapmış olsaydım ozaman çalışma tamamen benim kişiselliğime hitap ederdi ki çizgiler bana ait olacaktı ozaman.Yalnız sorumuz ötede belirttiğim gibi çok geneldi.Bunu izleyiciye bırakmalıydım.
İzleyici belki yeşil kalemi eline alıp özveriyle çizgiler çizmeye başlayacak; çizimini yaparken maviyi eline alıp hayal gücünün sınırlarını zorlayacak belki kırmızıyı da eline alıp tutkuyla çalışmasını sonlandıracaktı.Tabiki bu, işin sadece sembolize kısmı, çalışma sahibinin izleyicilerden böyle bir beklentiye girmesi yanlıştır elbette.
Yalnız dediğim gibi sadece bir sembolizedir bu.İzleyicide çağrışım uyandırma isteğidir.
Kimin neler hissedeceğini bilemeyiz.
Herkes farklı renklerle farklı iklimler kurar kendisine.
***
Kapaklara gelince, kapaklardaki derinlikten kastınız nedir tam anlayamadım.
Ben kalemlerin kapakları çıkarılmış ve düz-dik bir şekilde zemine koyulmuş olarak düşündüm o an.Dolayısıyla derin kısım kapakların alt tarafında kalıyor.
Bunları yazmama vesile olduğunuz için Teşekkürler Sayın Danışman.