Sayın Foxajans;
Diyorsunuz ki;
•"Üç kişi üzerime geldiniz, "
Bir tilkinin karşısına 3 tane kurtun çıkması dediğiniz gibi hoş değil, bir tek yaşlı kurt tilkiye yeter de artar, bunu şimdi göreceğiz;
Diyorsunuz ki;
•"ne göz ver ne nizam..."
Reklam ajansı olduğunu iddia eden bir yerin sahibi veya sorumlusu kültürlü olmak zorundadır ve Türkçe'yi iyi bilmelidir. "Ne göz var ne nizam" değil, "ne göz var ne iz'an" demeniz gerekirdi. Bu deyim "hem görmüyorsun hem de idrak edemiyorsun" anlamındadır. İz'an demek, anlama yetisi, algılama ve düşünme kapasitesidir. Bunu genç tilkiler bilmez, yaşlı kurtlar bilir. Kulaktan dolma kültürle doğru tasarım da yapılmaz, doğru dürüst tartışma da yapılmaz.
Diyorsunuz ki;
•"kusura bakmayın da bu arkadaşı değil hoca, stajyer olarak bile almam yanıma;"
Ben Ege Soylu ile sizin aranızda tercih yapmak zorunda kalsam sizi değil, onu hoca olarak alırım yanıma, size de ancak çıraklık görevi veririm. Ama siz bunu kabul etmezsiniz, ederseniz çok şey öğrenme şansını yakalarsınız. Çünkü sizin gerçekten usta grafikçilerin yanında çıraklık etmeye çok ama çok ihtiyacınızın olduğunu buradaki portfolyonuzdan ve foxajans.net adresinizden ve face'deki sayfanızdan anladım ve haklılığımı da gerekçelerle göstereceğim. Sizi biraz heyecanlandırıp bekleteceğim, önce şu konuya bir değineyim;
Diyorsunuz ki;
•
"Kurumsal kimlikteki ustalığı kadar MAPUSHANE AFİŞLERİ de çok ama çok soylu işler Ege SOYLU'nun."nerde o "MAPUSHANE AFİŞLERİ"
Şu linke girin bakın;
https://www.grafikerler.org/portfolyo/23752-albums188-picture908.html
İçerideki bir mahkumun, dışarıya ulaştırılmak üzere bir güvercinin kanadı üzerine yine bir güvercin tüyünden yapılmış bir kamış kalem ile şiir yazmasını sembolize eden ve yıllardır bilinen posta güvercini ile bir yerlere haber iletme kavramını bir mapushanede düzenlenen şiir yarışması temasında böyle lirik (lirik ne demek bilir misiniz?), böyle şiirsel bir kurguyla ifade eden bir afişi nasıl olur da anlamaz veya görmezden gelirsiniz? İşte tam da bu noktada göz var izan var, (göz var idrak var) sözü sizin için çok uygun düşüyor.
İhtiyacınız olduğu için size biraz öğrencilerime anlatığım ders notlarından bahsedeyim. Umarım faydalı olur da nerede olduğunuzun farkına varıp, haddinizi bilirsiniz. Her grafik tasarım bir bestedir sayın Tilki, her bestenin bir öyküsü olduğu gibi, her tasarımın da bir hikayesi, bir kurgusu vardır. İşte yaratıcılık denilen şey, bu kurguyu müzikle, renklerle, hareketlerle dile getirebilmek ve bu özü (muhtevayı) en iyi biçimle (üslupla) sunabilme maharetidir.
İşte bu kuş teleğinden (tüyünden) yapılma kalemle kuş kanadına şiir yazma düşüncesini bulmak bir yaratıcılıktır, bir kurgu, bir öykü yaratma hadisesidir.
Ne yazık ki ben sizin hiç bir çalışmanızda bu öykülemeyi, kurgulamayı (fiction'u) göremedim. Yani yaratıcı düşünceyi göremedim, şimdi bunu tek tek örneklerle izah edeyim de herkes nizam intizam içinde dursun, yerini ve rütbesini bilsin;
Önce şunu söyleyeyim, kurumsal kimlik konusunda o kadar atıp tutmanıza rağmen; web sitenizde logo nedir? tanımını ve açıklamasını bile özgün ve kendinize ait ifadelerle yapamayıp grafikerler.org'un şu linkinden almışsınız;
https://www.grafikerler.org/teknik-bilgiler/10401-logo-ve-amblem-nedir.html
Bunu da saklamıyorsunuz fakat niçin siz kendinize ait logo-amblem ve kurumsal kimlik üzerine yazınız yok? artvizit yapıyoruz demişsiniz, iyi bir kartvizit nasıl olmalıdır, başlıklı bir yazınız niye yok? Grafikerler.org da bulamayıp da alamadığınız için mi?
Diyorsunuz ki;
•"Sizde kimliğinizi en iyi şekilde yansıtacak bir kartvizit sahibi olmak istiyorsanız bizi arayın."
Sayın Tilki; -de ve -da eklerinin nerede ayrı yazılacağını bilmiyorsunuz, reklamcıyım diyorsunuz.
Çeşitli kartvizit örnekleri diye kendi sitenizde yabancı ülke grafikerlerinin yabancı dilde yaptıkları kartvizitleri sanki siz yapmışsınız hissi verecek şekilde yayınlamışsınız. Sonra da portfolyoma bakın diyorsunuz, ya siz, gerçekten çok kurnazsınız, boşuna Tilki nickini almamışsınız.
Hele web tasarım sayfanızda ise bir sürü template var, sakın onları da sizin yaptığınızı söylemeyin.
Hiç olmazsa Ege Soylu kendi yaptıklarını sergiliyor.
Sayın Ajans Tilki; Tilkiliğinizi anladık da, ajanslığınız nereden belli, onu merak ediyorum, diyorsunuz ki;
•"kimse burada yazılanları okuyup anlamaya çalışmıyor galiba."
Sayın Tilki ajans, siz benim yazdıklarımı okuyup anlıyor musunuz? Şüpheliyim, şimdi şunları okuyup anlamaya çalışın;
1-Bu sitedeki övünerek teşhir ettiğiniz logolar, yine bu siteden alıntı yaptığınız logo nedir tanımına hiç ama hiç uymuyor.
2-Destination adını taşıyan bir logonuz var bu fortfolyoda... Destination hedef, varış noktası demektir. Sizin büyük D şeklinde sunduğunuz şeklin içinde çok zor anlaşılan bir fil hortumu gözükmektedir. Destination Discovery adlı ( Hedefin Keşfi, hedefi keşfetmek manasına gelen) bu logoyu siz mi yaptınız, hangi firmaya yaptınız? Firma yerli mi, yabancı mı? Logonuz kabul oldu mu yoksa temsili bir logo mudur? Afrikada bir akşam vakti bir hedefe doğru gitmekte olan filleri kurgulayan bu logoyu kim size ısmarladı da siz buraya fortfolyonuz diye koydunuz?
3-"Seasons restaurant" adlı logo çalışmanızda; eğilmiş büküşmüş çatal ve kaşıklar var ve çok zorlama bir logotype çalışması. Kimse yılan veya solucan haline gelmiş çatal-kaşıkla yemek istemez, onları ağzına sokamaz, eşyanın doğasına aykırıdır.Çatallar elektrik prizine girmek üzere olan elektrik fişini, kaşıklar kurbağa yavrularını, spermazoitleri veya yılancıkları anımsatıyor. Bir lokantaya böyle logo yapmak, burada yemek yemeyin anlamına gelir, bunu hiç düşünmediniz mi? Yaratıcılık bu kadar sorumsuzluk mudur?. O kıvrılmış çatal kaşığın ardındaki öykünün neler çağrıştırabileceğini hiç düşünmediniz mi? Böyle çatalla-kaşıkla yemek yenir mi, çok zorlama. Siz metal bir kaşığı eğdiniz anda onun işlevini ve anlamını da yok edersiniz, bunu idrak edemiyor musunuz? Hatırlayın, göz var izan var, göz hiç böyle kaşık çatal görmüş müdür? S harfini yaratacaksınız diye güya sarmaş dolaş olmuş çatal ve kaşıkları yılan gibi birbirine dolamanın alemi ne? Bir de adı Seasons, yani mevsimler... Çatalların yanına yere minik bir yaprak koymuşsunuz, demek bunu koyunca mevsim oluyor ha? Güldürmeyin beni. Hem niye Türkiye'den ve Türkçe logolarınız yok da her şeyiniz, (kartvizitler, webler, logolar) hep yabancı dilde? Bu logoları da siz yapmadınız mı yoksa? Eğer yabancılar yaptıysa sizin portfolyoda ne işi var? Diyelim yabancılar yaptı ve siz de çok beğendiniz, yabancıların hepsi iyi grafikerdir diye bir kural yok.
Sayın Tilki kardeş, daha zaman harcamak istemiyorum, son sözüm şudur;
Ege Soylu için diyorsun ki;
• "Ben kendisini hiç tanımıyorum burda verilen linki takip ederek forumdaki portfolyosuna baktım ve ilginç hiç bir çalışma bulamadım "
İnan ki ben de senin için aynısını düşünüyorum ve bu yazdıklarımla da bunu ispatlıyorum.
İmza; Oldwolf