Alaylı-mektepli grafiker tartışması kanayan bir yaradır.
Okullar iyi grafiker yetiştirmiyor çünkü okullarda iyi hoca kalmadı. Müfredat ise çok yanlış. Dolayısı ile F.Ç.nin zamanındaki mektepli kalitesi şimdilerde yok.
TGDD; lise ve üniversitedeki grafik eğitiminde yeni çözümler öneriyor.
Şu adrese girip tüzüğü ve manifestoyu okumanız lazım.
http://www.tgdd.org.tr/tgdd-hakkinda.html
Ayrıca F.Çağla mekteplileri koruyup alaylıları ezmek ve "üst perdeden" konuşmak gibi bir tavır içinde değil. Bu iddiada bulunanlar iftira atmaktadır. Üniversitelerdeki grafik eğitiminin berbat olduğuna dair, F.Çağla şunları yazmıştır;
http://ogrenci.farukcagla.com/01-giris-yazisi/bir-yuksek-grafikerlik-masali.html
http://ogrenci.farukcagla.com/01-giris-yazisi/meslek-yuksek-okullarinda-grafik-hocasiyuksek-lisansli-mi-yuksek-tecrubeli-mi-olmali.html
F.Çağla'nın bu sitedeki tüm yazıları arattırılmalı ve okunmalı, ondan sonra F.Çağla'ya sataşma veya eleştiri yapılmalıdır. Ayrıca asla kaynak gösterilmeden ve yazıdan alıntı yapılmadan konuşulmamalıdır. Böyle bir yazışma tarzı bilimsel olmaz. Kanıt ve ispat olmadan yapılan her suçlama ve itham, iftira olarak kalmaya mahkumdur.
F.Çağla grafikerleri diplomalı-diplomasız diye ikiye ayırmaz. Bu konuda kompleksi olanlar iyice okusun; F.Çağla grafikerleri tasarım bilen grafiker ve tasarım bilmeyen grafiker diye ikiye ayırır. ÖLçü; diploma değildir, ölçü tasarım bilip bilmemektir.
Diplomalı olup da tasarım yapamayan kişinin tasarımları çöp değerindedir ve tasarım kirliliğidir diye, burada defalarca yazan F.Çağla böyle saçma ithamlar yapanları ancak F.Çağla'ya sataşarak meşhur olma çabaları olarak görmektedir.
F.Çağla; "nasıl ki Tıpta uzmanlık Sınavı (TUS) var, Grafikerlikte Uzmanlık Sınavı (GUS) olmalı ve buna F.Çağla bile girmelidir, diplomalı, diplomasız grafiker kim grafikerim diyorsa girmelidir", diye defalarca bu sitede yazmıştır. Hatta M.Vehbi Nebioğulları adlı bu sitenin üyesi "hocam ben alaylıyım ve bu sınavdan korkmuyorum, ilk ben girerim" demiştir.
BU sitede F.Çağla ile birçok kişi, " "Dersaneler Grafik Tasarım Kursları" adı altında program kursu veriyor, madem öyle, bu kursları adı "Grafik Tasarım PROGRAMLARI Kursları" olmalıdır" demiştir, hatta bu konuda "kampanya yapalım afiş yarışması yapalım" denilmiştir.
Buna bu sitenin sahibi Ömer YILDIZ tanıktır. Hukukta iki şey önemlidir; biri belge, diğeri tanıktır. Faruk Çağla size bu iki şeyi burada sunuyor.
Şimdi gelelim soruya; soru şudur;
"
Faruk bey size bir soru sormak istiyorum. Ben Güzel Sanatlar Diploması almadım. Fakat 11 senedir Grafik Tasarımcı olarak çalışıyorum. Benim eğitimlimi eğitimsiz mi olduğumu nasıl anlarsınız.? Bu konuda size nasıl yardımcı olabilirim?"
Bir kere önce şuna karar verelim; soru soran kişi, cevap beklediği kişiden bilgi ya da yardım istiyor demektir. Hem soru sorup hem de "size nasıl yardımcı olabilirim" demek işte bu; asıl "üst perdeden yaklaşmak" demektir.
Benim eğitimli mi eğitimsiz mi olduğumu nasıl anlarsınız? deyip bu konuda size nasıl yardımcı olabilirim? demek, normal tartışma kuralları dahilinde görülmeyecek bir tutumdur.
Burada yardım isteyen Faruk Çağla değildir. Yardımcı olunacak kişi de F.Çağla değildir. Önce üslup ve tarz konusunda anlaşalım sonra soruya geçelim;
Konumuz Grafikerin eğitimli veya eğitimsiz olduğuna kimin karar vereceği hususu ise, yine F.Ç. ile tartışmayı ve ona sataşmayı çok seven ve yenildikçe güreşe doymayan pehlivangibi yeniden sataşan bir üyeye F.Ç.nin dediği gibi "Aynası (ainesi) iştir kişinin lafa bakılmaz" sözünden hareketle bir grafikerin eğitimli veya eğitimsiz olması yaptığı tasarımlar ile ölçülmelidir.
Eğitimin değerini biçecek kurumun başında elbette DEVLET gelmektedir.DEVLET'in izniyle açılmış okullar da DİPLOMA vermektedir. Bu DİPLOMA öğrencinin TASARIMCI olarak mezun olduğunu GARANTİLEMEKTEDİR. Ama diploma sahibi olup da tasarım bilmeyen grafikerlerin olduğu da acı bir gerçektir. O halde kusur DEVLETİN EĞİTİM SİSTEMİNDEDİR.
Bu kusuru kapatmak için DERSANELER açılmış ve TASARIMCI yetiştirdiğini İDDİA ETMEKTEDİRLER ve DEVLET DE BUNA GÖZ YUMMAKTADIR.
Ama ne hikmetse gerek üniversiteler gerekse dersaneler TASARIM BİLEN GRAFİKER YETİŞTİREMEMEKTEDİR.
Bir GRAFİK TASARIMCININ KALİTESİNİ, NİTELİĞİNİ, TASARIMCI DEĞERİNİ KİM ÖLÇECEKTİR?
Konuyu uzatmanın anlamı yok, burada F.Ç. defalarca yazdı; askeri asker,polisi polis eğitir. Doktoru doktor, grafikeri de grafiker eğitir.
HUKUK ve MAHKEMELER bu YETKİYİ meslek birliklerine ve derneklere veriyor.
Bir grafikerin değerini, kaç lira ücret alması gerektiğini, yaptığı tasarımın değerli olup olmadığı DERNEKLERE soruyor. Ben iki binlira verdim, grafiker bin liralık kalitede iş yaptı diye mahkemeye baş vuran birine mahkeme UZMAN GRAFİKER BİLİRKİŞİ tayin ediyor. İki benzer logonun hangisinin asıl, hangisinin taklit olduğuna yine bu bilirkişi raporları vasıtasıyla karar veriliyor.
Sorunun cevabı; ÖRGÜTLÜ GRAFİKER YAPILANMASINDA yatıyor. Doktorun kalitelisini Tabip odası, Mimarın Kalitelisini, Mimarlar Odası, Grafikerin iyi tasarım yapanını da Grafiker Odası belirler... Demek ki Grafiker Grafikeri denetler. Neden? Çünkü Grafik Hocalarını YÖK denetleyemiyor ve diplomanın önemi YOK. Dersanelerde de PROGRAM EĞİTİMİ VAR; TASARIM EĞİTİMİ YOK...
O halde? Çözüm Dernekte... Çözüm TGDD'de.
Şimdi F.Çağla soruyor; buraya kadar yazılanları anladınız mı? Anlamadıysanız size başka nasıl yardımcı olayım?