Selam,
Beyaz bir sayfa üzerinde sınırları isteğe göre belirlenmiş bir alan içerisinde görsel ve tipografik öğelerin sanatsal açıdan en uygun yerlere, müşteri açısından en etkili, baskı açısından en az riskli, tüketicinin etkilenmesine, yönlendirilmesine, markanın-ürünün bilinirliğinin arttırılmasına, bunun yanında tüketimin körüklenmesine katkıda bulunacak unsurları içeren çalışmaların öncelikli sanatsal sonrasında ise müşteri memnuniyeti gözetilerek hazırlanması aşamasında bu çalışmayı kazasız belasız atlatabilme yeteneğine sahip herkese grafik tasarımcı denir.
Grafik tasarımcı, hazırlamak durumunda olduğu markanın-ürünün lansmanı, dönem kampanyası, promosyon kampanyası vb. çalışmalarını tasarlama sürecinde ekip olarak çalıştığı diğer tamamlayıcı kişilerin yada yalnızca kendisinin hazırlamak zorunluluğunda olmasının getirdiği zorlukları aşma noktasında öncelikle bilgisini, deneyimlerini, becerilerini ve mantığını hazırladığı tasarımlara yansıtmak zorunluluğundadır. İyi bir grafik tasarımcının bilgisizlik, deneyimsizlik ve en önemliside mantıksızlık gibi bir lüksü yoktur.
Tasarlama noktasında olduğu her ürünün ya da hizmetin öncelikli olarak tüketiminin arttırılmasına yönelik olduğunu düşünmek zorunluluğu vardır. Ürünün lansmanının yapılacağı hedef kitlenin özelliklerini, bakış açılarını, yaklaşım biçimlerini ve en önemlisi de satın alma gücünü kavramış olması gerekir. A sınıfı hedef kitleye tarz olarak yaklaşımı farklı, B sınıfı hedef kitleye farklı olmak durumunu kavramış olmaya gereksinimi vardır.
Bu tür yaklaşım açılarını doğru zaman ve doğru yerde ilgili kitleye yada bireylere karşı gösterebilmesi için tasarımcının kendine özgü bir dünya görüşü, bakış açısı, yaklaşım biçimi, kavrama becerisinin gelişkin olması kendisi açısından birinci derecede önemlidir.
Her durum ve olay karşısında gerek müşterinin, gerekse tüketicinin yaşam biçimlerini doğru algılama sorunu tasarımcının en büyük handikapıdır. Hangi bakış açısından olduğunu kavrayamadığı müşterisini tasarladığı çalışma için ikna etme durumunda olamaz. Dünyanın en iyi, o güne kadar yapılmamış en güzel tasarımını üretmiş olsa bile karşısındaki müşteriye çalışmayı onaylatabilme becerisine sahip olamayan tasarımcı genel durum gereği başarısız hatta beceriksiz bir tasarımcı olmaktan öteye gidemez. Bu anlamda aslında bir tasarımcının aynı zamanda bir sosyolog, bir psikolog ve toplum bilimci olma zorunluluğu vardır. İçerisinde bulunduğu yapıyı kavrayamamış bir tasarımcı uzayda gezen astronottan farksızdır. Ayakları yere değmediği için üreteceği her tasarım anlamını, karşılığını ve en önemliside ekonomik dönüşümü yakalayamaz.
Bu anlamda bir tasarımcının tasarlama becerisinin yanında diğer meslek kuruluşlarındaki uzman kişiler kadar olmasa da genel bir üretim bilgisinin, sektörel yaklaşım açısının, entelektüel davranış ve düşünüş tarzının olması kaçınılmazdır. Bu noktada kendisini tüm meslek dalları üzerinde genel bir bakış açısına yönlendirmesi asgari bilgi düzeyi ve genel geçer düzeyde bile olsa bilgi sunma becerisini bilinçli ve sürekli olarak arttırması gerekir.
Örneğin:
Gıda sektörüyle ilgili çalışmalarında ilgili sektörü tanımaya yönelik ön araştırmalarının olması, müşterisine öneriler sunabilecek, yönlendirebilecek gerektiğinde ise konuya birebir girebilecek tarzda bilgisi, müşterinin direkt olarak psikolojik anlamda etkilenmesini doğurur ki bu da en azından tasarımlarında ortaya çıkabilecek sorunlarda kendisine ve müşterisine tölerans payı yaratır.
Tasarımcının mesleki anlamda genel ve temel konularda eğitim almış olması öncelikli bir zorunluluktur. Tasarımcının eğitimi yaşamsal süreçte kendisine genel ve zorunlu bir zenginlik kaynağının temel taşı olur. Eğitimsiz tasarımcı (Akademik anlamda) olmaz mı... sorusu günümüzde oldukça çok ve sık sorulan soruların başında gelmektedir. Yaşamın özellikle de ülkemizde geçiş dönemlerinin oldukça değişkenlik sunduğu son 25 yıllık süre içerisinde bilgisayar teknolojisinin tasarımın ana unsurlarından biri durumuna geldiği günümüzde, tasarlayanın bilgisinin bilgisayarı kullanma becerisiyle ölçüldüğü, yaklaşım açısında tasarımcının mesleki anlamda eğitimden geçmesi zorunluluktan önceliğe kaymıştır.
Bu anlamda grafik tasarımcının iyi bir mesleki bilgiyi kendisine sunan kaynaktan sağlıklı, düzenli, güncel, detaylı olarak edinmesi zorunluluk olmuştur. Bu zorunluluğun farkına varan yerlerde yetişen grafik tasarımcılar, yukarıda saydığım diğer katkıları da kendi bünyelerinde özümsediklerinde iyi birer grafik tasarımcı olmaları için önlerinde herhangi bir engel kalmaz. Yalnız engellerin kalkmış olması onların mutlaka iyi birer grafik tasarımcı olacakları sonucunu doğurmamalıdır. Grafik tasarımcılığı bir süre eğitim almakla eşdeğerde kavrayan, aldıkları eğitimin dört dörtlük olmasa da dört üçlük olduğunu düşünen kişiler bilgi birikimini ve kavrayış pratikliğini, yaklaşım zenginliğini göz ardı ettiklerinde karşılarına çıkacak sorunlar yumağında boğulup giderler.
Yaşamın bir bütün, çalışmalarının ise aşamalı olduğunun farkına varamamaları başlarını epeyce ağrıtır.
Tüm bunların ışığında bir grafik tasarımcının kerameti yaptığı tasarımların kendisinden menkuldür. Aynasının iş olduğu kişinin, lafına bakılmayacağının bilincinde olması, tasarladığı çalışmalarının sonuçlarının bilgisayarın ekranında değil müşterinin elinde değerlendirileceğinin ayrımında olması, kendisinin çalışma sağlıklılığının gereği olmalıdır.
Kendisinin bilincinde olan tüm grafik tasarımcıların çalışmalarının sağlıklı sonuçlar doğurması dileğiyle...
Saygılar...