Arkadaşlar;
Ömer beyi ilk kez geçen yıl yaz aylarında Grafikerler Meslek Birliğinin Kağıthane toplantısında gördüm ve tanıştık.
Sonra defalarca yazıştık, telefonlaştık.
Ve hatta bazı konularda fikir ayrılıklarımız oldu ve tartıştık.
Ama asla düzeysizliğe ve hakarete varmadan, gayet medeni ve görgü kuralları dahilinde ve asla kişisel hırs ve komplekslere kapılmadan yaptık bu tartışmaları.
Aklı selim denilen sağduyu ve mantık galip geldi ve dostluğumuz daha da perçinlenerek devam etti.
Geçen aylarda evime gelme nezaketinde bulundu. Birlikte yemek hazırladık. Kendisi çok güzel çoban salata yaptı, domatesleri ve soğanları adeta milimetrik ölçülerde doğradı, bunu nasıl da büyük ve sabır ve titizlikle yaptı, şaşırdım kaldım.
Ömrümde yediğim en lezzetli çoban salataydı.
Oğlum etleri pişirdi, ben yemek sonrası çay demledim.
Oğlum, ben ve kendisiyle hemen hemen her konuda fikir ve sanat üzerine görüş alışverişinde bulunduk...
Bu da bizi birbirimize daha da yakınlaştırdı, karşılıklı görüş alışverişimiz fikirlerimizi ve düşüncelerimizi zenginleştirdi...
Grafikerlerin sorunları ve çözümü hakkında daha da hemfikir olduk. Ortak mücadele ve dayanışma konusunda daha kararlı olduk.
İsabetli tahliller ve analizler yaptık, doğru sonuçlar elde ettik. Zor ve karmaşık konuların çözümleri biraz daha basitleşti...
Bu görüşmelerin neticesinde grafikerler kooperatifi fikri ve hesaplı grafik hizmeti projeleri doğdu.
Kendisinin son derece dürüst, mert ve halk deyimiyle delikanlı bir kişiliği vardır. Kaypaklık, yalan-dolan ve hile onun karakterinde bulunmaz... Haklıyla haksızı ayıran doğal bir muhakeme yeteneği vardır...
Meramını kestirmeden ifade eden, az sözle çok şey anlatan bir üslubu vardır.
Ömer bey ile düzeyli ve verimli dostluğumuz devam etmektedir.
Bu vesile ile kendisinin dostluğundan duyduğum memnuniyeti belirtir,
ağabey-kardeş ilişikimizin devamını diler, kendisine ve tüm g.org üyelerine sevgi, saygı ve içten muhabbettlerimi bildiririm.
Faruk Çağla