Sayın evve sadece yazdığınız birkaç ibarede haklısınız, evet sanat icra ederken zeka son haddinde kullanılmalı.
Ancak ozaman sanatçı eleştirmenin gözünde kedisinden gerçek verim alınmış sayılabilir.
Konuya ek olarak şu hususları değerlendirmek yine isabetli olacaktır.
Eleştirmen eleştrisini yaparken sanatı bir oturuşta hızlıca özümseyip adisyonu yine sanatçıya ödetendir.Eleştirmen sanatçıya yeni ufuklara özgürce uçabilmesi için gerekli bröveyi veren tek merciidir.
Yalnız Eleştirmen bunu yaparken sanatçının içinde bulunduğu koşulları da dikkate alarak yazar-çizer.
Örneğin Galile'nin savı zamanı ona gizliden riayet eden bir sanat-fikir eleştirmeni, ne olursa olsun tualinde dünyayı tepsi şeklinde sabit tanımlayan ve bu eseri toplumda yayınlamayı düşünen bir sanatçıdan dünyayı yuvarlak ve döner çizmesini bekleyemeyecektir zira o dönemde bu fikre riayet bir idam kararı getirmektedir.
Peki eleştirmen yerinde inançlarına ters mi düşmelidir, eleştirmen bazen yalancı mı olmalıdır?
Hayır tabii ki.
O işini bilir.
Buna istinaden Sanatı toplumsal şartlar yönledirebildiği gibi bireyin psikolojik etkileşimleri de şekillendirebilmektedir.
Dolayısıyla empati yaparak eleştirmek de bir sanattır ,düşünce ve zeka işidir.
Bence eleştri sanatını kullanmayı düşünen ve bu sanata değer veren herkes olaya gerçek kriterlerle yaklaşabilmeli, yine bu kişiler bahislerinde isabetli olmalı, tutarlı düşünmeli,bu kişilerin analizleri sağlam verilere dayanmalı.
Eleştirmen ancak o zaman o palette çapalanabilir, sanatçı ancak o zaman onu çizmek isteyebilir.
Ben çalışma sahibine tekrar başarılar dilerim.