danisman
Consultant
- Kayıt
- 27 Nisan 2009
- Mesaj
- 1.504
- Tepki
- 30
...
Gitmek mi zor, kalmak mı, karar vermek zorunda olduğunu biliyordu. Tonlarca kararsızlıklar içinde karar vermek, vermeyi denemek bile, cesaret işiydi. Hayallerini yüklediği gemi, kim bilir hangi limanda demirleyip kalmıştı, diğer tüm insanlarda olduğu gibi.
Tüm sevdiklerini yazsa alt alta, toplasa bir araya ve hesabını yapsa olmadıkları zaman dilimlerinin, hüzün dolardı titrek yüreğine. Gözlerindeki yağmur bulutlarıyla baktı, henüz yeni ıslanmaya başlayan, incir ağacının yapraklarına.
Kaç bahar geçmişti yeryüzüne geleli, bunun da hesabını yapmalıydı, buna da cesaret edemedi, korktuğu gelmişti başına, birkaç damla gözyaşı, hiç müsaade istemeden, atladılar yanaklarının üzerine. Tuzluydu gözyaşları, tuzlu olan sadece gözyaşları değil, yaşamıydı aynı zamanda...
Yağmur damlaları düşerken buğulu camların dış tarafına, yanaklarından da yaşlar düştü yüreğinin derinliklerine. İçinde yaşattığı hüzünlü anları düşündü, onlarında hesabı tutulmalıydı.
Dargın olduğu arkadaşları geldi aklına, çoğuna neden kırıldığını bile, bilmiyordu. Anlamsız kırgınlıklar içinde, kırılmış bir yüreğe sahipti. Sonra terk edip gidenleri de kattı, kırgınların arasına, bununda hesabını tutmalıydı.
Her defasında ve her okuduğu kitapta insandan bahsediliyordu, duygusal, akıllı, çalışkan ve düşünme yetisine sahip insandan. Bu söylenenlerin tümüne sahip olmasına rağmen, neden zordu yaşamak, yaşamları paylaşmak, bunlarında hesabı tutulmalıydı.
İnsan olmak, hesap yapmak mıydı, hesap yapmak, insan olmak mıydı?
Düşündü uzunca bir zaman, ateş oldu, yaktı aklını. Geriye kalan küllerdi, savurdu düşlerinin en kuytu, en sahipsiz sokaklarına.
Karışıktı artık düşünceler, hesap yapmakta anlamsızdı.
Konuşmuyor olsa da sustu, zaten konuşacak olsa, işin içine yeni hesaplar girecekti, yorulacaktı yok yere, ne gerek vardı, onun hakkında hesap yapanlar varken, onun yerine düşünenler, konuşanlar varken, boş yere yorulmaya ve özlem duymaya yarınlara, ne gerek vardı?
Koridora adımladı, aynada burun buruna kaldı kendisiyle, kalabalıkları düşündü, köyleri, şehirleri, denizler geldi aklına, balıklar, kuşlar, savaşları düşündü, kavgaları, çaresizlikleri, çare olmayı başaranları, darlıkları, yoklukları ve varlıkları, derin bir nefes çekti ciğerlerine.
İnsan olmak çok zor bir sanattı…
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org
Gitmek mi zor, kalmak mı, karar vermek zorunda olduğunu biliyordu. Tonlarca kararsızlıklar içinde karar vermek, vermeyi denemek bile, cesaret işiydi. Hayallerini yüklediği gemi, kim bilir hangi limanda demirleyip kalmıştı, diğer tüm insanlarda olduğu gibi.
Tüm sevdiklerini yazsa alt alta, toplasa bir araya ve hesabını yapsa olmadıkları zaman dilimlerinin, hüzün dolardı titrek yüreğine. Gözlerindeki yağmur bulutlarıyla baktı, henüz yeni ıslanmaya başlayan, incir ağacının yapraklarına.
Kaç bahar geçmişti yeryüzüne geleli, bunun da hesabını yapmalıydı, buna da cesaret edemedi, korktuğu gelmişti başına, birkaç damla gözyaşı, hiç müsaade istemeden, atladılar yanaklarının üzerine. Tuzluydu gözyaşları, tuzlu olan sadece gözyaşları değil, yaşamıydı aynı zamanda...
Yağmur damlaları düşerken buğulu camların dış tarafına, yanaklarından da yaşlar düştü yüreğinin derinliklerine. İçinde yaşattığı hüzünlü anları düşündü, onlarında hesabı tutulmalıydı.
Dargın olduğu arkadaşları geldi aklına, çoğuna neden kırıldığını bile, bilmiyordu. Anlamsız kırgınlıklar içinde, kırılmış bir yüreğe sahipti. Sonra terk edip gidenleri de kattı, kırgınların arasına, bununda hesabını tutmalıydı.
Her defasında ve her okuduğu kitapta insandan bahsediliyordu, duygusal, akıllı, çalışkan ve düşünme yetisine sahip insandan. Bu söylenenlerin tümüne sahip olmasına rağmen, neden zordu yaşamak, yaşamları paylaşmak, bunlarında hesabı tutulmalıydı.
İnsan olmak, hesap yapmak mıydı, hesap yapmak, insan olmak mıydı?
Düşündü uzunca bir zaman, ateş oldu, yaktı aklını. Geriye kalan küllerdi, savurdu düşlerinin en kuytu, en sahipsiz sokaklarına.
Karışıktı artık düşünceler, hesap yapmakta anlamsızdı.
Konuşmuyor olsa da sustu, zaten konuşacak olsa, işin içine yeni hesaplar girecekti, yorulacaktı yok yere, ne gerek vardı, onun hakkında hesap yapanlar varken, onun yerine düşünenler, konuşanlar varken, boş yere yorulmaya ve özlem duymaya yarınlara, ne gerek vardı?
Koridora adımladı, aynada burun buruna kaldı kendisiyle, kalabalıkları düşündü, köyleri, şehirleri, denizler geldi aklına, balıklar, kuşlar, savaşları düşündü, kavgaları, çaresizlikleri, çare olmayı başaranları, darlıkları, yoklukları ve varlıkları, derin bir nefes çekti ciğerlerine.
İnsan olmak çok zor bir sanattı…
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org