Kelime Oyunu

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Söylentilere göre, gençmiş, üstelik, bekar olduğunu duyan bazı köylüler, bu durumdan hiç hoşnut değillerdi...
 

Funda

E=mc²
Kayıt
31 Mart 2010
Mesaj
330
Tepki
9
Korku dolu yüreği pır pır ediyor, tüm geride bıraktıkları adına endişe duyuyordu..Acaba doğru bir karar vermiş miydi?

Genç ama idealist bir öğretmendi Özge hanım..Güçlü kişiliği ile üstesinden gelemeyeceği zorluk yoktu onun için..

Yağmur yağıyordu..Mis gibi toprak kokusunu çekti ciğerlerine..anemonlarla dolu yoldan aşağı yürümeye başladı sessizce..Islanıyordu …Tarifsiz bir coşkuyla kapıldı bu ezgiye..bacalardan çıkan dumanlar, köşe başındaki fırından gelen taze ekmek kokusu……..:)

Sevecekti burayı…söz verdi kendine..

”bu defa her şey çok güzel olacak”
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
Bir yani "her şey çok güzel olacak" derken diğer asabi, inatçı, hırçın yani bunu reddetmeye çalışıyordu. İçindeki bu ikilemlerden hangisini seçerse onu yaşayacağını çok iyi biliyordu. Hayatının şekillendiği ve bunu farkettiği anlardan birisiydi yine. Damlalar yanaklarından süzülürken, toprağın kokusu içinde sarhoş olmuşken "her şey zaten güzel, başka bir şeye gerek yok; geleceğe, geçmişe, hiçbir şeye bağlı olmaya gerek yok" diye düşündü. Şu an her şeyin üstündeydi, içinde, dışında... Boşluk gibi! Hem var hem yok, ancak onunla birleşince anlaşılabilir bir şey bu...
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Köyün kendine has bir büyüsü var gibiydi, sanki buraya gelmeden, buraları görmeden yaşamış gibiydi, yabancısı değildi buranın havasına...
 

Funda

E=mc²
Kayıt
31 Mart 2010
Mesaj
330
Tepki
9
Çocukluğunu hatırladı…kocaman çınar ağacının çevresinde ele ele tutuşarak yirmi çocuk ancak kucaklıyorlardı çınar ağacını..
Anneannesinin hazırladığı mis gibi gözlemeleri, komşuları Mürvet teyzenin yayık ayranını hatırladı..Ve o hafızasına kazınan ıslak “toprak kokusu”…
En güzel sömestr tatillerini anneannesinin köyünde geçirmişti yıllarca..
Dedesinin gözü gibi baktığı yılkı atıyla eşsiz maceralara çıkmıştı..Çağlayan nehirin sesi ninni olmuştu uykusuz gecelerine..
Yüzündeki tebessümle muhtarın yazıhanesinin önünde buldu kendini..

- Hoş geldiniz öğretmen hanım..Gözümüz yollarda kaldı..Sırılsıklam olmuşsunuz..Neden haber etmediniz bize..Salim alacaktı sizi.
- Oğlummmmm Salimmmm!!! Tavşan kanı bi çay getir öğretmen hanıma!!!

Yorgun ve belli belirsiz bir sesle teşekkür etti ..Hemen sobanın yanındaki eski iskemleye oturdu.Etrafını incelemeye koyuldu 
 

htc_gny

-_-
Kayıt
4 Kasım 2011
Mesaj
297
Tepki
6
Yerler eski ve üzerine bastıkça gacur gucur eden ahşap parke ile kaplıydı. Parkeler o kadar kirli ve tozluydu ki rengi dahi gözükmüyordu. Duvarlar kireçle boyanmıştı. Bembeyaz kireçin üzerinde tavandan süzülüp gelen çamurlu yağmur damlaları vardı.
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Çocukluğunda dedesinin peşine takılıp tozlu yollardan geçerek ulaştıkları kahvehane ve yudumladığı gazozlar geldi aklına, sessizce gülümsedi...
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
O günün nasıl unutabilirdi ki ve sonrasında yaşanan süreci. O dedesini belki de karşılıksız seven ve bu sevginin hakkını veren tek insandı! Sonraki günlerde anne ve babasının bile konuştuklarını hatırladıkça, sahte sevgi gösterisinde bulunanlardan midesi bulanmıştı! Yapılan miras kavgaları, konuşulanlar, amcaları, yengeleri neler dememişlerdi ki birbirlerine...
 
Yukarı Alt