Bir yani "her şey çok güzel olacak" derken diğer asabi, inatçı, hırçın yani bunu reddetmeye çalışıyordu. İçindeki bu ikilemlerden hangisini seçerse onu yaşayacağını çok iyi biliyordu. Hayatının şekillendiği ve bunu farkettiği anlardan birisiydi yine. Damlalar yanaklarından süzülürken, toprağın kokusu içinde sarhoş olmuşken "her şey zaten güzel, başka bir şeye gerek yok; geleceğe, geçmişe, hiçbir şeye bağlı olmaya gerek yok" diye düşündü. Şu an her şeyin üstündeydi, içinde, dışında... Boşluk gibi! Hem var hem yok, ancak onunla birleşince anlaşılabilir bir şey bu...