Bir adam oğluyla ormanda yürüyüş yapıyormuş. Birden çocuğun ayağı bir taşa takılmış; canı yanan çocuk:
- "Ahhhhh" diye bağırmış.
Ancak bu bağırmanın hemen ardından ilerideki dağın tepesinden:
- "Ahhhhh" diye bir ses gelmiş. Bu sesi duyan çocuk şaşırarak merakla:
- "Sen kimsin?" diye bağırmış. Aldığı cevap ise:
- "Sen kimsin?" olmuş.
Çocuk aldığı cevaba kızıp:
- "Sen bir korkaksın!" diye tekrar bağırmış.
Dağdan gelen ses:
- "Sen bir korkaksın!" diye yanıtlamış.
Çocuk babasına dönüp:
- "Baba ne oluyor böyle?" diye sormuş.
- "Oğlum" demiş babası:
- "Dinle ve öğren!"
... Ve dağa dönerek:
- "Sana hayranım!" diye bağırmış.
Gelen cevap:
- "Sana hayranım!" olmuş.
Baba tekrar bağırmış:
- "Sen muhteşemsin!"
Gelen cevap:
- "Sen muhteşemsin!" imiş.
Çocuk çok şaşırmış, ancak halen ne olduğunu anlayamamaktaymış...
Baba, çocuğa bu olayın ne olduğunu açıklamaya karar vermiş:
- "İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır ve yaşamımızın her anı için geçerlidir."
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarımızın aynada bir yansımasıdır.
Nazım Hikmet Ran