danisman
Consultant
- Kayıt
- 27 Nisan 2009
- Mesaj
- 1.504
- Tepki
- 30
Dünya nereye gidiyor, biz nereye gidiyoruz, neler oluyor?
Eskiden çay-kahve içmek için bir yere oturduğumda, orada ne varsa, gazete, dergi gibi, alıp elime karıştırırdım. Bir önceki gün veya daha eski olması hiç önemli değildi, önemli olan, orada onları karıştırırken günün içinden biraz uzaklaşmaktı.
Şimdilerde kendime de kızmıyor değilim, bir yere oturduk mu, hemen elimizde cep telefonu başlıyoruz karıştırmaya, hele bazı gençlere takılıyor bazen gözüm, karşı masada oturan delikanlılardan gelen, gerilim dolu müziklerden anladım oyun oynadıklarını.
Dünya nereye gidiyor, bizler nereye gidiyoruz, sonu nereye varacak bu işin, ciddi anlamda kafa yormaya başladım son zamanlarda. Tamam, teknolojiye karşı değilim ama bu kadarı gerçekten çok rahatsız edici değil mi, sizce de?
Ne bileyim hayatı kolaylaştıran, işleri hızlandıran, hayata değer katan teknolojiyi elbette benimsiyorum ama bir yandan da, içten içe kuşkularım artmıyor değil.
Geçenlerde yine bir dostumla oturuyoruz, baktım durmadan telefonunu karıştırıp duruyor. Mesaj mı, yazıyorsun dedim, hayır, resim mi, yolluyorsun, cevap yine hayır. Peki, ne yapıyorsun öyleyse dedim, meğer iş yerindeki güvenlik kamerasına bağlanmış, oraya gelip gidenleri, personeli takip ediyormuş. Bu iyi midir, kötü müdür, orası ayrıca tartışılır elbette ama yani şöyle etraflıca düşünüldüğü vakit, gerçekten çok rahatsız edici bir durum. Arkadaşıma dedim ki, tamam haydi orada kamera kayıtlarını oturup izlersin birkaç saat göz atarsın ama bu kadarı fazla değil mi?
Yaptığı açıklamalar sonrası ona da hak verdim. Haklıydı, sonuçta, zaman böyle bir yere gelmişti ve bunlar artık gerekli görülüyordu. Tam o sırada Nasrettin Hoca’nın bir fıkrası geldi aklıma;
Hoca köyde dolaşırken tartışan iki adam görür. Olayın ne olduğunu bilmediği için birisine haklısın der. Öbürü itiraz eder sende haklısın der. Hanımı şaşırır.
Hanım:
—Böyle iş olur mu Hocam? İkisine de haklısın dedin
Hoca:
—Sende halkısın der.
Şimdi ne arkadaşıma, ne zamanın getirdiklerine, ne de ilerleyen teknolojiye hiçbir şey diyemiyorum, bence herkes haklı!
Şimdi ben, cafede otururken tüm bunları ve daha fazla soruları kafamda dolaştırırken, kim bilir, kimler bu telefonlarla neler yapıyordu, sahi siz neler yapıyorsunuz?
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org
Eskiden çay-kahve içmek için bir yere oturduğumda, orada ne varsa, gazete, dergi gibi, alıp elime karıştırırdım. Bir önceki gün veya daha eski olması hiç önemli değildi, önemli olan, orada onları karıştırırken günün içinden biraz uzaklaşmaktı.
Şimdilerde kendime de kızmıyor değilim, bir yere oturduk mu, hemen elimizde cep telefonu başlıyoruz karıştırmaya, hele bazı gençlere takılıyor bazen gözüm, karşı masada oturan delikanlılardan gelen, gerilim dolu müziklerden anladım oyun oynadıklarını.
Dünya nereye gidiyor, bizler nereye gidiyoruz, sonu nereye varacak bu işin, ciddi anlamda kafa yormaya başladım son zamanlarda. Tamam, teknolojiye karşı değilim ama bu kadarı gerçekten çok rahatsız edici değil mi, sizce de?
Ne bileyim hayatı kolaylaştıran, işleri hızlandıran, hayata değer katan teknolojiyi elbette benimsiyorum ama bir yandan da, içten içe kuşkularım artmıyor değil.
Geçenlerde yine bir dostumla oturuyoruz, baktım durmadan telefonunu karıştırıp duruyor. Mesaj mı, yazıyorsun dedim, hayır, resim mi, yolluyorsun, cevap yine hayır. Peki, ne yapıyorsun öyleyse dedim, meğer iş yerindeki güvenlik kamerasına bağlanmış, oraya gelip gidenleri, personeli takip ediyormuş. Bu iyi midir, kötü müdür, orası ayrıca tartışılır elbette ama yani şöyle etraflıca düşünüldüğü vakit, gerçekten çok rahatsız edici bir durum. Arkadaşıma dedim ki, tamam haydi orada kamera kayıtlarını oturup izlersin birkaç saat göz atarsın ama bu kadarı fazla değil mi?
Yaptığı açıklamalar sonrası ona da hak verdim. Haklıydı, sonuçta, zaman böyle bir yere gelmişti ve bunlar artık gerekli görülüyordu. Tam o sırada Nasrettin Hoca’nın bir fıkrası geldi aklıma;
Hoca köyde dolaşırken tartışan iki adam görür. Olayın ne olduğunu bilmediği için birisine haklısın der. Öbürü itiraz eder sende haklısın der. Hanımı şaşırır.
Hanım:
—Böyle iş olur mu Hocam? İkisine de haklısın dedin
Hoca:
—Sende halkısın der.
Şimdi ne arkadaşıma, ne zamanın getirdiklerine, ne de ilerleyen teknolojiye hiçbir şey diyemiyorum, bence herkes haklı!
Şimdi ben, cafede otururken tüm bunları ve daha fazla soruları kafamda dolaştırırken, kim bilir, kimler bu telefonlarla neler yapıyordu, sahi siz neler yapıyorsunuz?
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org