Sayın Faruk bey,
Türk Grafik Eğitim Sistemimizdeki aksaklıklar konusunda çok fazla bir yorum yapma olanağımın olmadığını ve sebebini de daha önce açıkladığım gibi, çocuğumun da bu konuda eğitim aldığını belirtmiştim. Tabi hiç de fena değiller derken, ellerinde gördüğüm
birtakım çeşitli metotlar ile yaptıkları etüt veya ders çalışmaları idi. Henüz eğitim aşamasında olduklarını düşündüğüm zaman pek de fena şeyler olmadığını zannediyorum.
Hak verirsiniz ki; ayrı bir şehirde (Antakya) okuduğu için tüm çalışmaları hakkında ayrıntılı bir bilgim yok tabiki. Ama şikayetleri arasında atölyenin sürekli açık olmadığı ya da bir çalışmanın neden ille de Türkçe okunuşuyla yazıyorum ŞÖHLER tabir edinilen bir kağıt üzerinde yapılması, (sanırım daha farklı meteryallar üzerine çizmelerine müsade etmiyorlar) vardı. Veya ille şu marka bir malzeme olacak veya Sanat Tarihi gibi ağır ezber derslerden tutun da, ikinci sınıfın son dönemine doğru sulu ve guaş ile yapılan
degrade çalışmaları (ille de yine Şöhler üzerine) gibi şeyler. Tabi ki bunlar bana göre yüzeysel şeyler, daha büyük sorunlar da vardır kendilerince. Ama ilk bizzat görüştüğümüzde bu konuda bilgi alacam kendisinden.
Yine Antalya'da okuyan yeğenimin karanlık oda dersinden takılmasına bir hayli şaşırmıştım.
Artık neyin karanlık odası? Tamamen dijital ortamda çalışılmıyor mu?
Ya da okul bilgisayarlarında photoshop 7 versiyonunun yüklü olduğunu, program konularında hocaların zayıf olduğunu, bu konuda yüzeysel dersler verildiğini şikayetleri arasında hatırlıyorum. Artı olarak Illustrator dersleri varken Corel'in C'si bile yokmuş okulda. Tabiki bunlar küçük ayrıntılar bence.
Aşağıdaki cümlenize değinmem gerekirse; rica ederim hocam müsade sizin ne demek!
Konu başlığı maalesef hiç tartışılmadı (!) (konu odaklı olarak), bir bilgi de edinemedi kimse.
Lütfen siz bu ortamda bulunan bir eğitmen olarak bu konudaki tespitlerinizi sitemizde bizlerle paylaşırsanız, belki diğer eğitimli arkadaşlar da açılırlar (!), onlarda üç-beş gördükleri yanlışları veya birtakım ters olan deneyimlerini yazarlar konunuza.
Size ve tüm arkadaşlara saygılar.
Eğer izin verilirse;
2 yıldır öğretici olarak bulunduğum güzel sanatlar fakültelerinde uygulanan çok önemli olduğuna inandığım bir eğitim yanlışı üzerinde durmak istiyorum.
Sayın hastam; bana bunu yazma iznini verirseniz bu hususu gelecek mektubumda bu konu altında biraz açmak istiyorum.
Türk Grafik Eğitim Sistemimizdeki aksaklıklar konusunda çok fazla bir yorum yapma olanağımın olmadığını ve sebebini de daha önce açıkladığım gibi, çocuğumun da bu konuda eğitim aldığını belirtmiştim. Tabi hiç de fena değiller derken, ellerinde gördüğüm
birtakım çeşitli metotlar ile yaptıkları etüt veya ders çalışmaları idi. Henüz eğitim aşamasında olduklarını düşündüğüm zaman pek de fena şeyler olmadığını zannediyorum.
Hak verirsiniz ki; ayrı bir şehirde (Antakya) okuduğu için tüm çalışmaları hakkında ayrıntılı bir bilgim yok tabiki. Ama şikayetleri arasında atölyenin sürekli açık olmadığı ya da bir çalışmanın neden ille de Türkçe okunuşuyla yazıyorum ŞÖHLER tabir edinilen bir kağıt üzerinde yapılması, (sanırım daha farklı meteryallar üzerine çizmelerine müsade etmiyorlar) vardı. Veya ille şu marka bir malzeme olacak veya Sanat Tarihi gibi ağır ezber derslerden tutun da, ikinci sınıfın son dönemine doğru sulu ve guaş ile yapılan
degrade çalışmaları (ille de yine Şöhler üzerine) gibi şeyler. Tabi ki bunlar bana göre yüzeysel şeyler, daha büyük sorunlar da vardır kendilerince. Ama ilk bizzat görüştüğümüzde bu konuda bilgi alacam kendisinden.
Yine Antalya'da okuyan yeğenimin karanlık oda dersinden takılmasına bir hayli şaşırmıştım.
Artık neyin karanlık odası? Tamamen dijital ortamda çalışılmıyor mu?
Ya da okul bilgisayarlarında photoshop 7 versiyonunun yüklü olduğunu, program konularında hocaların zayıf olduğunu, bu konuda yüzeysel dersler verildiğini şikayetleri arasında hatırlıyorum. Artı olarak Illustrator dersleri varken Corel'in C'si bile yokmuş okulda. Tabiki bunlar küçük ayrıntılar bence.
Aşağıdaki cümlenize değinmem gerekirse; rica ederim hocam müsade sizin ne demek!
Konu başlığı maalesef hiç tartışılmadı (!) (konu odaklı olarak), bir bilgi de edinemedi kimse.
Lütfen siz bu ortamda bulunan bir eğitmen olarak bu konudaki tespitlerinizi sitemizde bizlerle paylaşırsanız, belki diğer eğitimli arkadaşlar da açılırlar (!), onlarda üç-beş gördükleri yanlışları veya birtakım ters olan deneyimlerini yazarlar konunuza.
Size ve tüm arkadaşlara saygılar.
Eğer izin verilirse;
2 yıldır öğretici olarak bulunduğum güzel sanatlar fakültelerinde uygulanan çok önemli olduğuna inandığım bir eğitim yanlışı üzerinde durmak istiyorum.
Sayın hastam; bana bunu yazma iznini verirseniz bu hususu gelecek mektubumda bu konu altında biraz açmak istiyorum.