Türk malı !

[C@GL@R]

Öncelikle konuya genel anlamda katılmadığımı belirtmek istiyorum ve azıcık değinmekte fayda buluyorum..

Günümüz sinema ve dizilerinin bugünkü hali 70'li kuşaların alışık olmadığı bir düzene sahip.. Nedenini zaten hepimiz biliyoruz. O dönemlerde TV yoktu.. 80'leri hatırlarlar ve tek tip ve tek renk kanal.. Sonra 90'lar artan kanal sayısı, 2000'ler hızlanmaya başlayan internet ve değişen Türkiye...

Şuan Türk dizi ve filmlerini tamamen unutun ve Avrupa yapım dizi ve filmlere bir bakın.. Neredeyse kopyalarını üretip, değiştirip çıkartıyoruz.. Örn: Küçük Sırlar - Gossip Girl.. vs ( İlk aklıma gelen) 17 yaşında lise öğrencileri lüks araba ve yaşam tarzları, eroin, alkol, sex ve sıfır eğitimin gerekliliği..vs Rayting alıyor ve şaşırıyorsunuz.. Ama yapımcıları bunlara neyin ittiğini hiç düşünüyor musunuz? İnternetin hızlanması ile Avrupa dizilerine yöneliminin aşırılığı, Türk halkı olarak zaten bir Avrupa özentisinin hep var olduğu..vs. Yapımcılarında düşündüğü, Avrupalı Yok amerikan pastası, yok geyik muhabbeti tarzında filmler internette en çok izlenen, CD-DVD si en çok kiralanan tipte filmler.. Bizde yapalım birazda kıroluk katalım dediler.. Edepse emin olun çoğu Avrupa filminden daha edeplidir Recep İvedik.. Velhasıl Film çekilir ve izlenme raytingi yüksektir. 2 si çekilir yine yüksektir, e hali ile 3'ü de bence çekilmelidir.

Sonuç olarak, toplum açısından ve ahlaki açıdan sakıncalı noktaları olan dizi ve filmler mevcut mu? Evet.. Ama bizde Avrupa film ve dizi tarzına hayranlık olduğu sürece bizimde bu tarz film ve dizilere yönlenmemiz kaçınılmazdır. Tıpkı Avrupa dizi çeker bizler izleriz, benzerlerini ya da mantığı ile yaparız.. Biz dizi yaparız Azerbeycan izler ve sever, sonra bizim mantığımızla onlar yapar..

Ben, Türkiye bunu yapmak zorunda diyorum.. Sizin sormanız gereken soru bence bu film yada dizileri yapanları değil, buna neden mecbur kaldığımızı sorgulamalıyız diyorum..

İyi geceler..

 

[Ozgul]

Konu açılalı bir sene, son mesaj yazılalı da aylar olmuş ama televizyona bakıyorum değişen hiçbir şey yok! Yüzümde manalı bir tebessüm, içimde umutsuzluklar, kafamda "bu böyle gitmez" nidaları... Ben kendi adıma ne çocuğuma izlettiriyorum bu tip şeyleri ne de kendim izliyorum. Çevremde muhabbeti geçtiğinde ya da biri özellikle bana anlattığında kesinlikle ilgilenmediğimi uygun bir üslupla ifade ediyorum.

Yazı için teşekkürler, en azından fikirdaşlarımı görmek de sevindirici.

 

[Günay YUNUS]

Eski bir Tv mensubu olarak burada herkesin söylediklerine katılıyorum. Ozan Bey'in, Gürhan Bey'in ve diğerlerinin söylediklerinde çok doğru değerlendirmeler var.
Arz talep meselesi diye birşey yok tv de. Onu net bir şekilde belirteyim. Acı bir gerçek vardır ki, o da şudur. İnsanlara düşünmek kavramını unutturdu bu sektör. Seçicilik kavramı neredeyse yok etti. Bu duruma tepki koyan basın mensubu insanlar da bu deveyi gütmediklerinden bedelini ağır bir şekilde ödediler. Bunu ödeyenlerden biri de benim. Bunu dürüstçe bir şekilde söylüyorum.

Konuyu açtığı için Ozan Bey'e, bu tür bir konuda yorumlarını eksik etmeyen forum mensubu arkadaşları da can-ı gönülden kutluyorum.

Saygılarımla...

 

[danisman]

Teşekkürler sevgili Günay...

 

[danisman]

Bu konu hakkında haksız olduğumu düşünenler var mıdır?