Tuttu tutmadı oyunu

[yakamoz]

tutmadı.
alttaki sen yoğun iş temposundan sıkılmışsın

 

[Süleyman Köklü]

tuttu.
sen benim öğle ne yediğimi bilmiyosun tabii

 

[yakamoz]

e tuttu yani.
sen benim öğle yemeği yemediğimi bilmiyordun

 

[Süleyman Köklü]

tuttu. bu kadar performansı aç karnına yapamaz dedim
sen benim eeee üsküdarı çok sevdiğimi bilmiyordun

 

[yakamoz]

tuttu.
sen benim karşı tarafı sevmediğimi bilmiyorsun ki

 

[Süleyman Köklü]

tuttu
sen esenler tarafında oturuyorsun

 

[yakamoz]

tutmadı.
sen bamya sevmiyorsun

 

[Süleyman Köklü]

tuttu. sevmem
sende bulgur pilavı

 

[yakamoz]

tutmadı çok severim.
sen çok hızlı yazıyorsun

 

[Süleyman Köklü]

tuttu. on parmak değil ama bayağı hızlıyımdır
sen bu aralar mutlu değilsin