Merhabalar,
belki de kaybedilen, farkına varılmadan yaşanılan, fark edilince de geçmişin anılarımı bizleri bu denli etkileyen?
Kim bilir? Bazen düşündükçe, aklıma küçüklüğümde yaşadıklarım veya toplum olarak yaşadıklarımızı günümüz yaşantısında bulamadığımdan, bizleri ürkütüp ötekileşmekten ziyade çekimser ve tepkisizleştirmiştir. Paylaşımdan gelip, tekil ve bencil bir hayat içerisinde yer bulamayışımız daha doğrusu bencilikle olamayacağımızdan dolayı bu denli özenti ve hasret çekmekteyiz.
İşte bu seyyar satıcılarımız da hayatımızın o an kalıcı renklerinden ve bulundukları yerlerde ki gereksinimlerimizdi. Bizler olmasaydık onlarda olamayacaktı.
Şu an yaşantımıza baktığımızda maalesef ki kaybedilen çok değerlerimiz mevcut, lakin her kuşak kendi değerlerinden bahseder ve kayıplarını anımsar. Sanırım bizler doya doya, bile bile ne çocukluğumuzu ne de gençliğimizi yaşayabildik.
Hani derler ya onlar çocukken büyüktüler. İşte biz sanırım çocukken büyüktük veya olmak zorunda kalmıştık. Bazen hatıralarım arasında ki ihtiyaçlarımla karşılaştığımda bir iç çekip bunlar bizim çocukluğumuzun ürünleriydi demeden geçemiyorum. İşte o anı değerlendirerek özlemimi gidermeye çalışıyorum.
Bizleri yazısıyla gerilere götürüp, hatıralarımızı canlandıran Ozan beye teşekkürler.