Anlaşmazlıklar çözüldü ve aradan bir yıl geçtikten sonra yeniden siz değerli kardeşlerimle bu sitede yazışmaya başladım. Umarım herşey yolunda gider...
@ozguradam
Özgür adam kardeşime teşekkür ederim, o da benim yıllardır savunduğum grafikerler birlik ve beraberlik içinde olmalı görüşünü savunmuş.
Evet grafikerler için bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şarttır.
Biliyorsunuz Atatürk ve mübarek silah arkadaşları İstiklal Harbi (Kurtuluş Savaşı ) verilmeden önce bu savaşa öncülük etmek, haklılık kazandırmak ve taraftar toplamak amacıyla;
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurmuşlardı.
Bu günkü Türkçeyle Anadolu ve Rumelinin Hakkını-Hukukunu Savunma Derneği.
Şimdi bizim de Umum Grafikerler Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni, yani Tüm Grafikerlerin Hakkını Koruma Derneği'ni kurmamız şarttır.
Biliyorsunuz, bu amaçla bir yıl kadar önce Tüm Grafikerler Dayanışma Derneği'nin Facebook grubunu kurdum. 1000 kadar üye geldi. Daha sonra kendi çabamla tgdd.org'u kurup bağımsız bir web sayfası olarak yayın hayatına soktum. Fakat her şeyle tek başıma ilgilenemediğim için işler çok yavaş ilerliyor.
Atatürk, bağımsızlık savaşını tek başına elde kılıç, koskoca düşman ordularına karşı bir başına mücadele ederek vermemiş. Onun yanında silah arkadaşları, dostları, ekibi , kurmay heyeti varmış. En önemlisi halkın canı çok yandığı için bu iş, can ve mal savunması, ırz ve namus meselesi olduğu için milletin büyük bir çoğunluğu da bu savaşa destek vermiş.
Grafikerler de ezildiklerini, sömürüldüklerini, haksızlığa uğradıklarını düşünmezlerse, yani canları yanmazsa veya canlarının yandığının farkına varmazsa, yani kısaca bilinçlenmezlerse; bu dernek işine gönül vermezler, dayanışma için canla-başla çalışmazlar.
O zaman da gerek Faruk Çağla, gerekse özgüradam gibi kardeşlerimiz, kendi çalar kendi söyler misali, iki sağırlar birbirini ağırlar misali bu dayanışma işini sadece kendi aralarında konuşur dururlar. Sömürü ve ezilme de devam eder.
GRAFİKER ve HUKUK başlığı altında ele alınacak en önemli konu Grafiker ve Avukat konusudur. Çünkü bir anlamıyla da HUKUK=AVUKAT demektir.
Çok üzülerek ifade ediyorum ki; biz grafikerler bir dostumuza bedava logo, bedava kartvizit veya antetli kağıt, hatta bedava web sitesi yapıyoruz ama benim bu güne kadar tanıştığım, konuştuğum hiç bir avukat, benim veya grafiker dostlarımın hiç bir davasına BEDAVA bakmak istemedi.
Avukatlar, bizim gibi değil... Mesleklerine sahip çıkıyorlar... Mesleklerine sahip çıktıkları meslek örgütü olarak BARO'lara bağlı olmalarından, meslek yeminlerinin olmasından, ücret tarifelerinin olmasından ve en önemlisi de zaten HUKUKÇU olmalarından kaynaklanıyor. Hukuku biliyorlar, yasaları, kanunları, yönetmelikleri biliyorlar... (Bazı avukatlar veya savcılar, hatta Hakimler bile Grafikerlikle ilgili bazı şeyleri bilmiyorlar. Bu da içler acısıdır, bunu da KLOZET RESMİ HIRSIZLIĞI ve HABERLEŞME KANUNU başlıklı yazımda anlatacağım).
Avukat niye bedava iş yapamıyor? Kanun gereği eğer siz bir avukata vekalet verdiyseniz, o avukat size fatura kesmek zorunda... Yani sizden para almasa bile para almış gibi KDV ödüyor. Dolayısı ile kaçarı yok. Bu yüzden hiç bir davanıza para almadan bakamıyor. (Ancak fakirlere baro'nun tayin ettiği ücretsiz avukat dışında.)
Demek ki şu artık iyice belli oldu;
HUKUK = DELİL (kanıt) ve İSPAT demektir.
İSPAT ise ya TANIK ile (ŞAHİT ile) ya da KANIT (Delil ile) DELİL yoksa KARİNE (BELİRTİ) ile yapılmaktadır.
Sonuç olarak HÜKÜM; Kanıtların ve Tanıkların veya Belirtilerin ışığında ilgili yasa hükümleri dayanak gösterilerek HAKİMin kanaati doğrultusunda verilmektedir.
AVUKAT ise HUKUĞU bilmeyen müvekkile (Avukat müşterisi-Avukata vekalet veren şahıs) MUHAKEME (YARGILAMA-mahkeme) esnasında HUKUK önünde HUKUK BİLGİSİYLE VEKİLLİK EDEN ve geçimini bu işle sağlayan PROFESYONEL MESLEK ERBABI kişidir.
Demek ki GRAFİKER de GRAFİK TASARIM BİLGİSİYLE, tasarım bilmeyen müvekkiline (müşterisine) yani tasarım yaptıracak kişiye YAZI-RESİM-BASKI-AMBALAJ vs gibi GRAFİK SANATLAR konularında VEKİLLİK yapmakta ve bu işten geçimini sağlayan PROFESYONEL bir meslek ERBABIDIR. (Bakınız bu sitedeki 10 maddede grafik tasarım tanımıma)
Şu halde bir grafiker de bir avukat kadar ciddi ve önemli bir meslek sahibi olduğunun bilincine varmalıdır. Çünkü avukatlar da grafikere muhtaçtır. Aslında herkes herkese muhtaçtır, ama gelişmiş toplumlarda grafikerlik çok önemli bir meslektir. Mesleğimizi gerek içimizden gerekse dışımızdan ucuzlatıyorlar buna izin vermeyelim.
Meslek ucuzlatmasına örnek;
http://www.facebook.com/group.php?gid=129818752791&v=app_2373072738&ref=ts#!/topic.php?uid=129818752791&topic=16261
Şimdi gelelim archidesigner kardeşimizin mesajına;
@archidesigner
BU kardeşimizin bu mesajında sözünü ettiği dertler, aslında yukarıda sözünü ettiğimiz ve şöyle özetleyebileceğimiz;
a) HUKUK'un temeli SÖZLEŞMEDİR...
b) Yargılamanın (mahkeme diye kısaltılan aslı muhakeme-ölçme-biçme-tartma olan Yargı sürecinin) temeli DELİL-ŞAHİT ve İSPATTIR.
c) Profesyonel meslek erbabı bunları yapmalı veya bumlara dikkat etmelidir.
Maddelerinde ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir.
Sözleşmeler
a) Şifahi (Sözlü)
b) Yazılı
olur.Sözlü sözleşmeyi KANITLAMAK, zordur. ŞAHİT gerekir. Sözlü sözleşmeyi kanıtlayacak en iyi yol, konuşmayı BAND'a almaktır.
Yalancılığın artık normal karşılandığı bu acayip toplumda benim cep telefonuma özel olarak yüklediğim ses kayıt programı sayesinde tüm konuşmalar kayıt altına alınmaktadır. Bu yolu bankalar boşuna kullanmıyorlar, bir bildikleri var.
Burada bir hukuk açmazı vardır. Sesini kayıt ettiğiniz kişiye bu durumu önceden bildirirseniz yaptığınız işlem çok daha yasal olmakta, fakat habersiz kayıt ederseniz hukuken kusur işlemiş olabiliyorsunuz, fakat önceden bildirdiğiniz takdirde delil elde etme şansınız ortadan kalkabiliyor. Burada yargılamanın gidişatı ve hakimin yaklaşımı önem kazanıyor.
Ama asıl önemli kazanç, dava açılmadan önce suçlu tarafın sesini kayıt ettiğinizi kendisine bildirdiğinizde davayı açmadan karşı tarafı korkutarak hakkınızı alabiliyorsunuz. Yani caydırma işlevi görüyor.
Asıl olan YAZILI SÖZLEŞME dir, duyulan kanıt değil, elle tutulan gözle görülen kanıttır!
Şimdi sayın archidesigner dostumuza doğrudan cevap veriyorum:
1-Her kim olursa olsun, sizden ne isterse istesin, bu isteği yazılı anlaşma halinde kağıda dökün ve karşılıklı imzalayın.Dilerseniz benim müşterilerime sunduğum bu anlaşma örneklerinden burada yayınlayabilirim.
2-Bu anlaşma metnini yazmak hukuk bilgisi gerektirir sanılıyor ama az buçuk kültürlü grafik tasarımcı eğer bu sitede 8-10 cümle fikrini beyan edebiliyorsa bu sözleşme metnini de pekala becerebilir. Zaten ana şablon hemen hemen aynıdır.Tüm sözleşmeler birbirine benzer. Siz bu sözleşmeyi yazamazsanız, avukat; yazmak için ücret talep edecektir.
3-Sözleşme yapalım dediğinizde karşı taraf yanaşmıyorsa zaten işi kusursuz olarak bitirseniz dahi, ücretinizi vermeyecek veya üretimin herhangi bir aşamasında çamura yatacak demektir.
4-Çok yönlü tedbir alabilmek için sözleşmeye bazen öyle detaylar koymak zorunda kalırsınız ki, bu detayları avukat dahi bilemez ve bu sözleşmeyi hazırlamak bazen katalog veya logo yapmaktan zor, uzun ve yorucu olabilir.
5- Beşyüz liralık bir iş için 5 bin liralık sözleşme yapar gibi dikkat ve emek harcamak işinize gelmeyebilir. Olsun, işin büyüğü küçüğü demeyin, işinize aynı ciddiyetle sarılın. Bu, sizin sanatınıza ve mesleğinize verdiğiniz değeri gösterir. Bunu takdir ederse müşteri sizi aldatmaya teşebbüs etmez. Müşteri, "300 liralık iş için 3.000 liralık emek harcıyor nasıl adam bu, amma da parayı seviyor, küçük paralara tenezzül ediyor işi çok büyütüyor" diye de düşünebilir. Bunun önlemini almak için benim iş ahlakım ve iş prensibim bu diye durumu kurtarırsınız. AYRICA, Avukat TUTUNCA VEKALET VERMİYOR MUSUN, BU DA ONA BENZER, bu sözleşme SENİ DE BAĞLIYOR , BENİ DE BAĞLIYOR demelisiniz.Eğer bu yüzden iş kaçarsa, bırakın kaçsın, o müşteride hayır yokmuş dersiniz.
6-Sözleşme yapmaya yanaşmıyorsa paranın yarısını iş avansı olarak önceden alın. Vermiyorsa zaten o işten hayır gelmez demektir. Yarısını alırsanız; tasarımı kullanmadık, tasarımı beğenmedik, henüz basılmadı, üzerinde aylardır konuşuyoruz ama karara varamadık gibi bahaneleri kalmaz.Hiç olmazsa emeğinizin yarısını kurtarmış olursunuz.
7-Sözleşme yaparsanız bile kesinlikle işe başlamadan belirli bir oranda iş avansı alınır maddesini ekleyin ve o bedeli önceden alın. Ayrıca; işin uygulanmaması halinde toplam ücretin yarısı tasarımcıya ödenir diye bir madde kesinlikle koyun. Bu madde Ankara Reklamcılar Derneğinin ve İstanbuldaki Grafikerler Meslek Kuruluşunun Fiyat Listelerinde dip not halinde mevcuttur.
Son söz; BİRLİK olan yerde DİRLİK olur. BİRLİK'ten KUVVET doğar.
Faydalı olabildiysem ne mutlu.
Herkese selam ve sevgilerimle.
Konuyla ilgili bakınız;
http://www.farukcagla.com/makaleler/10YALAN.html
İngilizce orijinali;
http://www.paintercreativity.com/articles/top-10-lies.html
Grafikerlik mesleğinin profesyonel tanımı;
http://www.farukcagla.com/makaleler/10-maddede-grafik.html
http://www.farukcagla.com/makaleler/grafik_tasarimci_ve_grafiksanati.html
http://www.farukcagla.com/makaleler/grafiker-mi.html
Birlik için bakınız;
http://www.facebook.com/group.php?gid=129818752791&ref=ts#!
www.tgdd.org