Tasarım kültürünün özgünlük ile takıntılı bir ilişkisi bulunur. Kopyalama hakkında konuşulur konuşulmaz oluşan gerilim, bunun gündelik hayattaki önemi ile tartışmalı potansiyelinin bir göstergesidir. Kopyalama, kınanması gereken bir eylem -zevk ve etik değerlerin bir ihlali- olarak görülmektedir.
Genellikle iki çeşit kopyalama söz konusudur: Bir objenin aslına en yakın şekilde kopyalanarak imitasyonun orijinal gibi sunulması yani taklit ve yaratıcılık yoksunluğunu gizlemek üzere yapılan kopyalama. İkinci eylem kuşkusuz, “Hangi noktada alıntı biter ve kopyalama başlar?” gibi sorular temelinde yorumlamaya açıktır. Müzik alanında insanlar yüzyıllardır birbirlerinin çalışmalarını alıntılıyorken, bunun tasarımda da yapılmaması için bir neden var mıdır?
Aslında kopyalama, yaratıcı bir eylem niteliğine sahiptir. Mesela Orta Çağ’da, el yazması kitaplar gibi sanatsal ürünleri çoğaltarak dolaşıma sokmanın neredeyse tek yoluydu. Bu işlem, tıpkı basımların yanı sıra birçok küçük yenilikle sonuçlanıyor, dolayısıyla kopyalar da birer orijinal haline geliyordu. Kopyalama, kimi Asya kültürlerinde hâlen bir eğitim aracı olarak kullanılır; örneğin, Japonya’da öğrenciler, ustalarının çalışmalarını kopyalayarak zanaat öğreniyorlar. Batı’da ise, alıntılama formunda kopyalama örnekleri alt kültürde, öncelikle müzik ve yavaş ama emin adımlarla tasarım alanında da görülmeye başlandı.
Kopyalama, iş dünyasında bir sorun olarak kabul edilir. Tanınmış markaların ürünlerinin ucuz taklitlerinin Batılı olmayan ülkelerde, Batılı ülkelerde satılmak üzere üretimi, buzdağının sadece görünen kısmıdır.
Kopyalama ve fikri hak ihlalleri, sadece küresel ekonomi seviyesinde bir mesele değildir. İşletmeler ve yaratıcı profesyoneller de kendi yaratıcı, teknik ve teknolojik mülkiyetlerini -söz konusu meblağlar göz önüne alındığında haklı olarak- korumak isterler. Zira hakların korunması, harcanan paranın geri kazanılabilmesi için gerekli zamanı satın alır.
Peki, dijital dağıtım ve ekip çalışmasının, bir ürünün yazar, yapımcı ya da yaratıcısının tanımlanmasını zorlaştırdığı bir çağda fikri mülkiyetin korunması hâlen yerinde bir beklenti midir? Üstelik, alıntılama ve kopyalamanın uzun zamandır zenginlik ve yeniliğe yol açtığı bir kültürde, kopyalama ve fikri mülkiyet hakları konularında farklı bir tavrın benimsenmesinin artık zamanı değil midir?
alıntı;Kopyalama, açık kaynak ve örneklemenin, tasarım mesleği ve ticaretine etkilerinin incelenmesi
SALT Galata, Oditoryum