çalinan işleriniz???

Erkan Nehir

Grafik Tasarımcı & Ressam
Uzman Üye
Kayıt
10 Ocak 2010
Mesaj
2.523
Tepki
53
@Tuncer Özkan

Erkan Bey mi? Yo kendisi dışarda. Ben bir dost. Onun adına yazıyordum. Onun bir ilgisi yok yazılanlarla :)
Şaka bir yana emek hırsızlığı en çok bizim meslekte oluyor galiba. Bizim mesleğin haricinde bu tür konular hakkında bu kadar ispat etme yoluna giden yoktur sanırım.
En temiz yol kapora+sözleşme+e-mail.
Bunlar kabul etmeyip kaçan iş kaçsın. Kalan sağlar bizimdir. :)
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Hayatımdaki eksiklikler neler acaba diyordum, böylece tamamlanmış oldu :)
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Bu meslek o kadar ayaklar altına alındı ki, evet en çok mağdur edilen meslek dallarından birisi gibi, fakat aslında tüm işlerde ve mesleklerde bir şekilde mağduriyet yaşanıyor, bizler burada, bir arada olduğumuz için, daha yoğun duyumlar alıyor ve şahit oluyoruz.

En büyük sorun, bu mesleği yapanların, çoğunlukla ihtiyaç sahibi oluşu! Yani oradan alacağı bir kaç kuruşa veya o peşinata o gün, o an ihtiyaç duyulması mağduriyeti körüklüyor. Burada bir şey daha karşımıza çıkıyor, mesleği yapan veya yaptığını iddia eden o kadar çok insan var ki, bu inanılmaz bir boyutta!

Demem o ki, bu işi cidden iyi paralara ve yüksek kazançlara ne zaman yapmaya ve icra etmeye başlarsa meslek sahipleri, işte o zaman mağduriyet olmaz.

Ayrıca madalyonun bir diğer yüzü de, tüketici tarafı, her ne kadar, mesleğin mağduriyetinden söz ediyor olsak bile, mesleği mağdur duruma düşüren meslek sahiplerini de unutmayalım. Müşterisine, özgün çalışma veya size özel çalışılmış iş diye, çalma, çırpma ve aşırma, şişirme işleri yapanları da unutmayalım.

Yani aslında, mesleğin mağduriyeti, müşterisine bu tür işleri yapanların tarlaya ekmiş oldukları tohumlardan kaynaklanmaktadır diyebiliriz. Bu durumda meslek sahibinin, alınan eğitim zamanını boş veriyorum, bilgi, birikim, tecrübe ve işe harcanan zamanı, müşterisi tarafından "nasıl olsa, aldı bir yerlerden" diye adlandırılan bir çalışmaya dönüşmüş oluyor...

Ben ne diyordum, ne anlatacaktım...

Dip Not: En güzeli bir fincan kahve alayım :)
 
Kayıt
18 Aralık 2007
Mesaj
465
Tepki
5
Kimsenin, kimsenin işine saygısı yok... Hepsi 15 dakikalık iş... :D
Aslında doğru ama; es geçilen ufak bir ayrıntı var...
O süre genelde 15 yıl+ 15 dk veya 30 yıl + 15 dk. vb... şeklinde hesaplanmalı aslında...
Ama bu pek düşünülmez, daha doğrusu alıcının bunu düşünmesi işine gelmez... :)
Tabi bu demek değildirki 1yıl+15dk. < 15yıl+15dk. (Tecrübe tabi ki önemlidir ama tek başına yeterli olmayabilir)...
Bi kahve de ben aliim... :)
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
Tasarımın kanıt ve ispatı;
1-Belgenin hard diskteki oluşturulma tarihi, değiştirilme tarihi
2-Belgenin mail tarihi.
3-Müşteri ile tasarımcı arasındaki her türlü yazışma, konuşma ve ses bantları (Her ne kadar izinsiz yapılan ses kayıtları geçerli delil sayılmaz dense de inanmayın, hakimin kanaatini etkiliyor.En önemlisi haksız tarafın suçunu kabul etmesini sağlıyor veya elini zayıflatıyor.)
4-Üzerinde değişiklik yapılmış ise, üzerine iki çizik atıldı diye tahrifatı ve düzeltmeyi yapan sahtekar orijinal eser üretmiş sayılmıyor, iyi bir bilirkişi eserin üzerinde art niyetli değiştirme gayretlerini raporla izah ettiği zaman hakim bilirkişi raporuna uyuyor.
5-Bunun için herşey bilirkişide bitiyor ve Türk Hukuk Sistemine Uzman Grafikerlerden uzman bilirkişiler atanması gerekiyor.Bunun için de grafikerlerin iyi eğitimli, mesleğine ve kendisine güveni olan, medeni cesareti yüksek kişiler olması, değillerse bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor.

(Kendine güvenen herkes uzmanı olduğu meslek dalında bilirkişi olmak için adliyelere bir dilekçeyle başvurabiliyor.Bu gün marka ve patent dalında uzman olup da hiç anlamadığı resim ve illüstrasyon konularında yanlış rapor yazan ve mesleği avukatlık olan bilirkişiler tanıyorum.Onların yerine uzman grafikerlerin atanması çok daha hayırlı olur kanaatindeyim.Bu konu grafikerler için çok bakir ve çok önemli bir konudur.Türk Hukuk sisteminin bu bağlamda uzman grafikere iht,yacı vardır. Çünkü eserleri çalınan grafikerleri ancak uzman grafikerlerden oluşan bilirkişiler koruyabilir, hakim veya avukatlar değil. Bana Tüzük hırsızı iftirasını atıp, "fikir ve sanat eserim olan benim yazdığım dernek tüzüğünü F.Çağla çalmıştır, izinsiz kullanmıştır" diye dava açan bir şahıs, hakimin "tüzük fikir ve sanat eseri sayılır mı" diye bilirkişi istemesi üzerine, bilirkişi ücretini ödemeyip bilirkişinin konuyu incelemesini istemediği için davayı kaybetmiştir.Şunu diyorum; Birçok fikir ve sanat eseri davasında bilirkişinin rolü hakim ve avukattan çok daha önemlidir, yeter ki elinizde yukarıda saydığım kanıtlarınız ve işten anlayan bilirkişiniz olsun. Ve bir de elbette dava açacak paranız ve sabrınız olsun... )
 
Kayıt
22 Şubat 2012
Mesaj
1
Tepki
0
Merhaba,
Bir kozmetik firmasina 2,5 yil kadar once ambalaj tasarimlari yaptim. Teslim ettik, paramizi aldik falan buraya kadar normal olmayan bir durum yok. Ancak 2011 yili icinde farkli bir urunleri icin benim yaptigim tasarim uzerinde sadece urun tipi ve aciklamalari kismi ile kucuk degisiklikler (asagi yukari 1-3 mm) yapmak suretiyle yeni bir urun serisi cikarmislar. Emin olmak adina sormak istiyorum. Tasarimcinin yaptigi is kullanim hakkindan ibaret degil midir? Yapilan tasarimda degisiklikler yapilarak asil tasarimcidan izin alinmadan kullanilabilir mi? (Bu arada tasarimin tum haklarinin devri gibi bir sozlesme yok). Konuyla ilgili bilgisi olan arkadaslarin yorumlarini bekliyorum.
 

Threebudha

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
8 Haziran 2011
Mesaj
180
Tepki
17
@barbarbaris212

İşin Türkiyedeki hukuki durumunu bilmiyorum ama yakın çevremden bir arkadaşımın yaşadığı olay sanırım sorunuza cevap olacaktır. Arkadaşım çalıştığı reklam ajansında Dr oetker'in yeni çıkacak ürünleri için ambalaj tasarımı yapıyor ve bu tasarımlar Almanya merkeze onaya gidiyor. Neyse tasarımlar onaylanıyor ve üretimine geçiliyor. Bir süre sonra bahsettiğim arkadaşım çalıştığı ajanstan ayrılıyor onun ayrılmasından bir süre sonra dr oetker ajansını değiştirmeye karar veriyor ve aynı ambalajları üretmek için Türkiyedeki dr oetkerden ambalajların tasarımcısından (ajanstan değil) gerekirse telif ödemek kaydıyla yazılı izin alınmasını istiyor. Arkadaşımın tasarımların kullanılabileceğine dair verdiği imza sonrasında tekrar üretime devam ediliyor (telif falanda istemiyor bu arada)
 

Emre Şerim

Bronz Üye
Bronz Üye
Kayıt
20 Ekim 2008
Mesaj
257
Tepki
14
Topkapı'da çantacıların bol olduğu bir handa grafikerlik yaparken tam karşımızda bizimle aynı işi yapan rakip firmamız vardı.. biz renkli çıkışın tanesini 1 TL'ye, onlar 0,5 TL'ye alıyorlardı. hem ustalarımın hemde kendimi bu konuda geliştirmenin vermiş olduğu bir çakallık ki sinmiş üstüme ki durumu, kapıdan giren bir adamdan işi almak için ilgilendikten sonra adam bir çıkış alıp "ben onaylatıp geleceğim" demesinden ve birdaha gelmemesinden çözer olmuştum. 1 TL'lik çıkış ile adam karşıda 0,5 TL'ye 50 adet alıyor ve "aklınca" kar ediyor. sonra ne mi oldu ? bana "bir onaylatıp geleceğim" diyen adamlardan renkli çıkış parası olarak "20 TL - 50 TL" alıyor, bu neden diye sorduğunda durumu anlatıyordum ve işi vermiyordum.. bu mevzu resmen kara delik gibi.. bu konuda bir ustam ve ilham kaynağım olan Faruk Çağla abimin başına, benim başıma geldiğinden daha çok gelmiş ve onun anlattıklarından her daim ders çıkartmışımdır.. Allah kolaylık versin..
 
Yukarı Alt