konu açılalı neredeyse 2 yıl olmuş. kimse birşey yazmadığına göre sanırım herkes mutlu. niye böyle bir konu açıyorsunuz.
kimsenin para sıkıntısı yok herkes hakettiğini alıyor demekki
patronlarından memnunlar ki yazmamışlar. eminim herkesin patronu şeker gibidir.
çalışma arkadaşlarından kimse bahsetmemiş. boşuna zorlamayalım çünkü muhakkak çalışanların hepsi kardeş gibi geçiniyorlardır. birbirlerinin hatalarını örttüklerinden sorun yaşamazlar.
aileleri desen öyledir. hepsinin anlayışlı eşleri vardır. "sen benden çok yoruldun otur şuraya çocuklarla ben ilgilenirim" diyorlardır.
ahhh bunları görünce çok derdim olduğunu anlıyorum. hepinize gıpta ile bakıyorum arkadaşlar. Allah daha iyi etsin.
Oysa ben dertlerimle üzmek istemem ama deyim yerindeyse hani derler ya" neye eline attıysa elinde kalıyor" işte öyleyim.
1-işe girerim adamın kullandığı autocad 2000 yılından kalma, o zamanlar 3d icat edilmemiş bu programda 3dli çizim ister olmaz deyincede bilgisayarının nuh devrinden kaldığını düşünmez seni onun yanında değersiz görür.
2- işe alırken freehand harici program bilmez. illustratorü beğenmez. olsun dersin alır yüklersin son sürüm programı. binlerce vektör arşivini. yaptığın ertesi gün müşteriye gidecek tasarımları..sabah gelirsin işe bir bakarsın, bilgisayar masaüstü kalbiniz kadar temiz. sorarsın ki sevgili patrona , size sormadan format atmıştır bilgisayara ama senden sonra hız bekler.
3-tecrübesiz olman önemli değil ben yetiştirir şirkette yoğururum seni diyerek işe alır sonra 10 gün sonra sen tecrübesizsiz der işten çıkartır
4-sorsan millete herkes herşeyi biliyor. "ne kafasız ,elalem herşeyi biliyor" diye kendini küçümser durursun bir bakarsın ki 1 gün önce biliyorum diye hava atanlar karşında kalem oynatamıyor.söylesen "ukala" söylemesen " farketmedi salak" derler.
5-ilk işimde işten atılan bir abiye sırf üzülmesin diye kırk takla atıp gördüğüm hiçbirşeyi kimseye anlatmazken, o giderken süper kazık atarak gider. bilgisayar şifresini yanlış verdi o şahıs. şirkettekiler ertesi gün benim programı açamadığımı sandılar. bir boy azar işittim.
6-evdede rahatsın ama eğer yaptığın işi anlamıyorlarsa yandın demektir. web tasarımı yani kod yazarken zil çalar, telefon çalar, komşu gelir, evdekiler seslenir, her yarım saatte bir odanın kapısı açılıp biri soru sorar. kaybolan çorabını senin bilgisayarının yanında olup olmadığı kontrol edilir. çünkü benim bilgisayarım üstün teknolojildir gece evi topladığından herkes ondan şüphelenir.
7- eğer birde çalışırken müzik açmışsanız. bütün gün sadece müzik dinlediğiniz sanılır. durumu: aynı anda iki işin olabileceğini izah etmeye çalışırsınız.
8- bazen tam önemli kod yazıyorsunuzdur içeriden biri heyecanla "çabuk gel şuna bak " diye acıyla seslenir. koşarken salona eyvah 3. dünya savaşı çıktı haberler canlı yayında heralde diye gelecek kaygısı yaşarken anneniz evlenme programını gösterip " bu oğlan hiç bu kıza yakışmışmı" gibi çok önemli bilgi verir geri döndüğünde nerde kaldığını hatırlamazsın.
9-kurslar zaten felaket. " canımı al" diye gezen bir öğretmenim vardı. bu durıumda birşeyler öğrenmiş olmak benim için ağlanacak kadar acıklı bir olaydır. hele bir kursun sekreterlerini görmelisiniz. 1 yıllık kursum boyunca hiçbirini 2 kez göremedim.
o kadar değişiyordu ki bir süre sonra saymayı bıraktım. birşey danışmak için telefon açtığımda leylaya soru sorduysam nejla cevap veriyordu. ve her seferinde "biz sizi ararız" diyor ve o arama hiç bir zaman olmuyordu. defalarca başlarına birşeymi geldi diyerek üzülüyordum. işin komik tarafı "hanımefendi siz kapatın 5 dk sonra döneceğim " diyenlerden hiç haber alınamadı. yakınlarda sertifikamı alayım diyorum da şimdiden korkuyorum
o benim elime nasıl geçecek hiç sormayın.
10- arkadaş çevremide anlatmak isterim size inanın çok orjinaller....
ama sizlerde birşeyler karalayın dünyanın tek dertlisi ben miyim.içini dök derseniz böyle olur