farukcagla
Grafik Öğretim Görevlisi
- Kayıt
- 24 Şubat 2008
- Mesaj
- 642
- Tepki
- 23
@Funda Arıcı
Funda hanım,
Her şeyden önce bana duyduğunuz saygı, güven ve takdir hislerinize çok teşekkür ederim. Ben böyle övgülere bu toplumda fazla alışık değilim. Ben bazı sitelerden kovuldum, azılarında ise kovulmanın eşiğine geldim. Bizim toplum; haklıya ve doğruya değil, güçlüye ve menfaate tapar. Ayrıca menfaatinin nerede olduğunu bilebilse yüreğim gam yemeyecek, onu da bilemez. Taptığı güçlü ise gücüyle onu ezer, hatta yok eder, buna bile razı olur. Kendisini koruyanı ise tu kaka ilan eden bir toplumsal özelliğimiz vardır.
Bizim gibi toplumlarda çıkar ve menfaat beklentisi gütmeden bir kişiye sadece tarafsız olarak beğeni ve saygı duyulmaz, hiç bir karşılık beklemeden takdir hisleri açıklanmaz. Türkiye'de bir kimseyi takdir edecekseniz, onu kıskananlar veya ondan rahatsız olanların da şimşeklerini üzerinize çekmeyi kabul edecek kadar cesur olmanız gerekmektedir. Bu nedenle cesaretiniz için de ayrıca teşekkür ederim.
Yukarıda linkini verdiğiniz sayfaya gittim, okudum ve gerekli cevabı da yazdım.O cevabımla şimdiki cevabımı birleştirip okumanız gerekmektedir.
Sizin şu ifadeniz çok dikkatini çekti ve kilit bir ifadedir;
"Ancak dikkatimi çeken detay yeterince "bilinmiyor - fark edilmiyor - seçilmiyor- araştırılmıyor " yada adı hangi eksiklik ise o olmuyor oluşu mudur ki , burada bunca konuşmalara rağmen böyle arayışlar ve yine öyle cevaplar ile ortada bir iletişimsizliktir sürer gider..."
Funda hanım;
Tasarım eğitimi konusunda; bir iletişimsizlik, bir farkında olamayışlık, hatta bir aldatılmışlık ve giderek bir cehalet söz konudur.
Çünkü; herhangi bir grafik kursu; "grafik tasarım eğitimi veriyoruz" diyor mu diyor!
Hatta belediyelerin meslek edindirme kursları da bu iddia ile grafik tasarım kursu açıyor mu, açıyor!
Buna Milli Eğitim Bakanlığı göz yumuyor mu, yumuyor!
Demek ki;
PROGRAM ÖĞRETMEK= TASARIM ÖĞRETMEK
şeklinde tüketici kandırılıyor.
Tüketici, bu kurslara 2-3 ay gidip, kurs bitiminde GRAFİKER veya GRAFİK TASARIMCI olacağına inanıyor mu, inanıyor.
Buna inanmayanlar varsa bile onlar da, bu kursları bitirince tasarımcı olamasalar bile; HİÇ OLMAZSA tasarım bilmeyen ama TARİF üzerine ISMARLAMA tasarım yapabilen BİLGİSAYAR KULLANICISI olabileceklerini ve ilk maaşlarıyla 3 aylık kurs giderlerini çıkaracaklarını biliyorlar mı, biliyorlar.
Öyleyse TASARIM ÖĞRENEMEDİK, TASARIMCI OLAMADIK diye niçin isyan etsin bu garibanlar?
Herkes; PERONAES adlı üye kadar duyarlı ve uyanık değil maalesef. Ne diyor üyemiz;
"selam arkadaşlar ben yeni üye oldum buraya bende bu konuda sıkıntı çektim ve mağdur oldum bana 3750tl karşılığı 6 ay boyunca grafik tasarımcısı ve desinatör olacağımı söylediler ancak hiç de öyle olmadı mağdur olan ben oldum ve şu an en basitinden güzel bir kartvizit bile tasarlayamam kendimi nasıl geliştirebilirim?"
Bu kardeşim oraya verdiği paranın yarısını bana verseydi, bu gün kartvizit değil, kurumsal kimliğin tümünü yapacak hale gelirdi ama ben GERÇEK TASARIM KURsLARI VERİYORUM diye ortaya çıksam, bir tane öğrenci gelmeyeceğinden ve üstelik ele güne rezil olmaktan korkuyorum.
Çünkü millet TASARIMIN EĞİTİMİNİN OLMAYACAĞINI sanıyor, ama yine de kurslarda TASARIM ÖĞRENEMEDİĞİNDEN YAKINIYOR. Bu sitedeki tüm tartışmalarımı okuyun, orada bir çok üyenin bana; tasarımın eğitimi olmaz, yeteneğin eğitimi olur mu, yetenek bir allah vergisidir, o halde yeteneğin varsa iyi tasarım yaparsın, tasarımı zamanla piyasada yapa boza öğrenirsin vs gibi dershanelerde kendilerine ezberlettirilen şeylerle itiraz ettiklerini göreceksiniz. Beni mekteplileri övmekle, alaylıları yermekle suçladıklarını göreceksiniz.
Ben ne zaman ki, okullardaki eğitimin de beş para etmez olduğunu yazmaya başladım, okullarda da tasarım gösterilip program gösterilmediğini yazmaya başladım; işte o zaman bana biraz inanmaya başladılar, çünkü millette diplomaya karşı bir alerji, bir antipati var. Diploma denilince mundar bir şey sanılıyor. Doğaldır; erişilmeyen ciğer mundar sayılacak, doğaldır. Diploma mundar sayılınca, diplomanın verildiği okullarda verilen TASARIM dersleri de doğal olarak MUNDAR sayılıyor ve TASARIM da yok sayılıyor. O halde bu dışlama, yok sayma; OKUL ve EĞİTİM de YOK SAYILMALI NOKTASINA KADAR ULAŞIYOR.
Ne zamana kadar? VAR SAYDIKLARI ve OLUMLADIKLARI DERSANE EĞİTİMİNİN de ASLINDA ; TASARIM ÖĞRETMEDİĞİNİ ANLAYINCAYA KADAR...
İşte bunu anlamış olmaları bile önemli bir aydınlanma ve önemli bir dönemeçtir. Tam bu noktada benim çabalarım sonuç vermiştir ve bu gerçeğin kavranılmasında önemli bir pay sahibi olduğumu düşünüyorum. İşte, sizin gibilerin takdirleri de benim mükafatımdır.
Funda hanım;
MAC OPERATÖRÜ, operatör olduğunu kabul etme DÜRÜSTLÜĞÜNÜ bile gösteremiyor.
Bakınız 18 yaşındaki oğlum Mac operötörlüğü konusunda, dersanelerin aslında Mac Operatörü bile yetiştiremediğinden bahsediyor ki bence haklıdır:
https://www.grafikerler.org/grafiker-ve-egitim/6327-grafik-tasarimci-nasil-olunur.html#post37359
"Çoğu grafik tasarım/grafikerlik(sadece adı böyle program kursudur babamın dediği gibi) kurslarından çıkan kişiler mac operatörü bile olamazlar çünkü;
a-) Genellikler MAC ortamında eğitim görmezler
b-) Grafik tasarım programlarını yarım yamalak öğrenirler ki mac operatoru programları çok iyi bilmelidir ve hızlı kullanabilmelidir.
c-) Baskı, film, renkayrımı, lak, selofan, kross, kırım gibi terimlerin "t" sini bilmeden kurs bitirip sertifika alırlar. Grafiker oldum diye kendilerini kandırırlar. Sonrada işsiz kalınca ajanslara telefon ederler. Neler yapabilirsin hangi konuda uzmansın dediklerinde de sadece freehandde fatura çiziyorum ama grafikerim derler. Montaj dediğin zaman o ney abi derler.
d-) Bu arkadaşlar copy centerlarda drawda veya freehandde yazı yazıp lazer printerdan basarlar. Renkli çıkış verirken A3 ve veya 35 x 50 ye göre montaj yapamazlar sayfaları olduğu gibi basarlar, maketi müşteriye yaptırırlar. 500-600 ytl maaş alırlar. Belki daha az.
Bunları yapamayan mac operatoru/ pc operatoru/uygulamacı grafiker adı her neyse olabilir mi?"
Evet, Mac Operatörü veya yardımcı grafiker oğlumun dediklerini yapabilmeli, bir tasarımcı grafikerin yaptığı bir prototip sayfanın benzerlerini çoğaltarak yaratıcılık ve tasarım isteyen sayfaların dışındaki 32 sayfalık bir katalogda 24 sayfayı üretebilmeli, art direktörün ne istediğini şıp diye kavrayabilmeli, tasarımcıyı yormamalıdır.
O halde terimler ve deyimler bizi yanıltmasın, grafikerliğin de çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi vardır.Grafikerlik de yaratıcı grafikerlik, tasarımcı grafikerlik, uygulamacı grafikerlik, teknik grafikerlik gibi dallara-branşlara pekalâ ayrılabilir. Kurslar ve dersaneler tasarımcı grafiker, yaratıcı grafiker yetiştirmez. Onların işi program veya yazılım öğretmektir. Teknik grafiker veya yardımcı grafiker yetiştirirler ama bazı dersaneler çırak yetiştirir, bazısı kalfa yetiştirir, usta bir teknik grafiker yatiştirene de rastlamadım ben.
İşte, DERSANEYE GİDEN GENÇ; önce bunları bilerek gidecek.
Dersanenin adındaki ve reklamındaki GRAFİK TASARIM KURSLARI ifadesine kanarak ben TASARIMCI OLACAĞIM diyerek gidiyorsa, hayal kırıklığına uğraması garantidir.
İşte bu hayal kırıklığı olmasın diye "Dershaneler, kendi reklamlarındaki TASARIM kelimesini kaldırsın" diye grafikerler.org olarak kampanya hatta yarışma düzenlensin dedik, sonucu bekliyoruz.
Funda hanım, eğer bundan da olumlu bir gelişme olmazsa bileceğiz ki; herkes halinden memnundur ve kimse tasarımın öneminin ve değerinin farkında değildir, bu aldatmaca bu millete müstehaktır.
Çok az kimse; ben operatörüm, tasarımcı değilim deme dürüstlüğünü göstermektedir. Yine çok az kimse; dersane eğitiminden memnun kalmadım deme cesaretini veya dürüstlüğünü göstermektedir.
Şimdi bu kişilere siz benim kişisel sitemin adresini verdiğinizde bile onlardan bana, "hocam bana tasarım öğret, kaç ayda kaç paraya öğretirsin?" diye bir soru bile gelmemektedir. İşte sizin anlamakta güçlük çektiğiniz husus tam burasıdır.İşte "detay yeterince "bilinmiyor - fark edilmiyor - seçilmiyor- araştırılmıyor " dediğiniz nokta burasıdır.
Funda hanım; dershaneler öyle bir cehalet yaymışlar ki, TASARIMI PİYASADA ÖĞRENİRSİNİZ diyorlar. Kursiyerler buna inanmışlar ve üstelik kraldan çok kralcı olmuşlar ve yeteneğin varsa iyi tasarımcı olursun demişler...Hatta program kullanmasını bilmeyen güzel sanatlar profesörleri de üniversitedeki grafik öğrencilerine; programları gidin dersanelerde öğrenin, demişler...
Üstelik; grafikerlerin patronları, matbaacılar vs, tasarım bilmeye gerek yok, müşteri ne derse onu yapın yeter ki matbaa makinamız bassın ve çark dönsün demişler...
Dahası müşteriler de, tasarımcıya tasarımı ben öğrettim, benim dediklerimi yaptı, diye böbürlenmişler...
Şimdi bu durumda siz çıkıp, gerçek tasarımı gerçek tasarımcıdan öğrenin deseniz kaç kişi gelecek?
Ben; bir kaç kişiye; "bu kursu aç, gerçek tasarım dersleri verelim" dedim. "Böyle bir kurs açılmöalı mı, anket yapalım, sonuç olumluysa açalım" dedim. Her halde onlar da kimsenin ilgi göstermeyeceğini düşünüyorlar ki, herhangi olumlu bir gelişme olmadı.
Funda hanım, bu kadar yanlışın içinde sizin doğrunuz yanlış gibi gözüküyor, bence ilgisizliğin sebebi ortalığı sarıp sarmalmış, bizi dört koldan kuşatmış, bir kara sis tabakası gibi üzerimize çökmüş bu cehalettir. Katran karası, asfalt zifti gibi üzerimize yapışmış olan bu cehalet öyle şıp diye atılmıyor.Hocası, okulu, dersanesi, matbaası, mac operatörü hepsi bu cehalete inanmış ve bilerek-bilmeyerek bunun çığırtkanlığını yapıyorlar. O nedenle ben buna sistem diyorum ve sistemden beslenenler sistemi düzeltmez diyorum.
Yılda 52 hafta var. Her hafta Türkiyenin değişik yerlerinden en az bir kişibana yazıyor ve Tasarım öğrenebileceğim bir yer var mı diye soruyor. Yani en az 52 kişi yılda bana bu soruyu soruyor.Ben burada yazdıklarıma benzer şeyleri onlara da yazıyorum, lakin bir tanesi bile sizden özel ders almak istiyorum demiyor.
Şimdi ben bu siteye ilan versem, "Faruk Çağla grafik tasarım kursları veriyor, hangi programları bilirseniz bilin, program değil, tasarım öğrenmek için gelin" desem, kaç kişi gelir acaba?
---------------------------------------
Not; Bu mektup kişisel reklam amacıyla değil, bir sorunun çözümünün aydınlatılması amacıyla yazılmıştır, reklam amacı taşımamaktadır.
Funda hanım,
Her şeyden önce bana duyduğunuz saygı, güven ve takdir hislerinize çok teşekkür ederim. Ben böyle övgülere bu toplumda fazla alışık değilim. Ben bazı sitelerden kovuldum, azılarında ise kovulmanın eşiğine geldim. Bizim toplum; haklıya ve doğruya değil, güçlüye ve menfaate tapar. Ayrıca menfaatinin nerede olduğunu bilebilse yüreğim gam yemeyecek, onu da bilemez. Taptığı güçlü ise gücüyle onu ezer, hatta yok eder, buna bile razı olur. Kendisini koruyanı ise tu kaka ilan eden bir toplumsal özelliğimiz vardır.
Bizim gibi toplumlarda çıkar ve menfaat beklentisi gütmeden bir kişiye sadece tarafsız olarak beğeni ve saygı duyulmaz, hiç bir karşılık beklemeden takdir hisleri açıklanmaz. Türkiye'de bir kimseyi takdir edecekseniz, onu kıskananlar veya ondan rahatsız olanların da şimşeklerini üzerinize çekmeyi kabul edecek kadar cesur olmanız gerekmektedir. Bu nedenle cesaretiniz için de ayrıca teşekkür ederim.
Yukarıda linkini verdiğiniz sayfaya gittim, okudum ve gerekli cevabı da yazdım.O cevabımla şimdiki cevabımı birleştirip okumanız gerekmektedir.
Sizin şu ifadeniz çok dikkatini çekti ve kilit bir ifadedir;
"Ancak dikkatimi çeken detay yeterince "bilinmiyor - fark edilmiyor - seçilmiyor- araştırılmıyor " yada adı hangi eksiklik ise o olmuyor oluşu mudur ki , burada bunca konuşmalara rağmen böyle arayışlar ve yine öyle cevaplar ile ortada bir iletişimsizliktir sürer gider..."
Funda hanım;
Tasarım eğitimi konusunda; bir iletişimsizlik, bir farkında olamayışlık, hatta bir aldatılmışlık ve giderek bir cehalet söz konudur.
Çünkü; herhangi bir grafik kursu; "grafik tasarım eğitimi veriyoruz" diyor mu diyor!
Hatta belediyelerin meslek edindirme kursları da bu iddia ile grafik tasarım kursu açıyor mu, açıyor!
Buna Milli Eğitim Bakanlığı göz yumuyor mu, yumuyor!
Demek ki;
PROGRAM ÖĞRETMEK= TASARIM ÖĞRETMEK
şeklinde tüketici kandırılıyor.
Tüketici, bu kurslara 2-3 ay gidip, kurs bitiminde GRAFİKER veya GRAFİK TASARIMCI olacağına inanıyor mu, inanıyor.
Buna inanmayanlar varsa bile onlar da, bu kursları bitirince tasarımcı olamasalar bile; HİÇ OLMAZSA tasarım bilmeyen ama TARİF üzerine ISMARLAMA tasarım yapabilen BİLGİSAYAR KULLANICISI olabileceklerini ve ilk maaşlarıyla 3 aylık kurs giderlerini çıkaracaklarını biliyorlar mı, biliyorlar.
Öyleyse TASARIM ÖĞRENEMEDİK, TASARIMCI OLAMADIK diye niçin isyan etsin bu garibanlar?
Herkes; PERONAES adlı üye kadar duyarlı ve uyanık değil maalesef. Ne diyor üyemiz;
"selam arkadaşlar ben yeni üye oldum buraya bende bu konuda sıkıntı çektim ve mağdur oldum bana 3750tl karşılığı 6 ay boyunca grafik tasarımcısı ve desinatör olacağımı söylediler ancak hiç de öyle olmadı mağdur olan ben oldum ve şu an en basitinden güzel bir kartvizit bile tasarlayamam kendimi nasıl geliştirebilirim?"
Bu kardeşim oraya verdiği paranın yarısını bana verseydi, bu gün kartvizit değil, kurumsal kimliğin tümünü yapacak hale gelirdi ama ben GERÇEK TASARIM KURsLARI VERİYORUM diye ortaya çıksam, bir tane öğrenci gelmeyeceğinden ve üstelik ele güne rezil olmaktan korkuyorum.
Çünkü millet TASARIMIN EĞİTİMİNİN OLMAYACAĞINI sanıyor, ama yine de kurslarda TASARIM ÖĞRENEMEDİĞİNDEN YAKINIYOR. Bu sitedeki tüm tartışmalarımı okuyun, orada bir çok üyenin bana; tasarımın eğitimi olmaz, yeteneğin eğitimi olur mu, yetenek bir allah vergisidir, o halde yeteneğin varsa iyi tasarım yaparsın, tasarımı zamanla piyasada yapa boza öğrenirsin vs gibi dershanelerde kendilerine ezberlettirilen şeylerle itiraz ettiklerini göreceksiniz. Beni mekteplileri övmekle, alaylıları yermekle suçladıklarını göreceksiniz.
Ben ne zaman ki, okullardaki eğitimin de beş para etmez olduğunu yazmaya başladım, okullarda da tasarım gösterilip program gösterilmediğini yazmaya başladım; işte o zaman bana biraz inanmaya başladılar, çünkü millette diplomaya karşı bir alerji, bir antipati var. Diploma denilince mundar bir şey sanılıyor. Doğaldır; erişilmeyen ciğer mundar sayılacak, doğaldır. Diploma mundar sayılınca, diplomanın verildiği okullarda verilen TASARIM dersleri de doğal olarak MUNDAR sayılıyor ve TASARIM da yok sayılıyor. O halde bu dışlama, yok sayma; OKUL ve EĞİTİM de YOK SAYILMALI NOKTASINA KADAR ULAŞIYOR.
Ne zamana kadar? VAR SAYDIKLARI ve OLUMLADIKLARI DERSANE EĞİTİMİNİN de ASLINDA ; TASARIM ÖĞRETMEDİĞİNİ ANLAYINCAYA KADAR...
İşte bunu anlamış olmaları bile önemli bir aydınlanma ve önemli bir dönemeçtir. Tam bu noktada benim çabalarım sonuç vermiştir ve bu gerçeğin kavranılmasında önemli bir pay sahibi olduğumu düşünüyorum. İşte, sizin gibilerin takdirleri de benim mükafatımdır.
Funda hanım;
MAC OPERATÖRÜ, operatör olduğunu kabul etme DÜRÜSTLÜĞÜNÜ bile gösteremiyor.
Bakınız 18 yaşındaki oğlum Mac operötörlüğü konusunda, dersanelerin aslında Mac Operatörü bile yetiştiremediğinden bahsediyor ki bence haklıdır:
https://www.grafikerler.org/grafiker-ve-egitim/6327-grafik-tasarimci-nasil-olunur.html#post37359
"Çoğu grafik tasarım/grafikerlik(sadece adı böyle program kursudur babamın dediği gibi) kurslarından çıkan kişiler mac operatörü bile olamazlar çünkü;
a-) Genellikler MAC ortamında eğitim görmezler
b-) Grafik tasarım programlarını yarım yamalak öğrenirler ki mac operatoru programları çok iyi bilmelidir ve hızlı kullanabilmelidir.
c-) Baskı, film, renkayrımı, lak, selofan, kross, kırım gibi terimlerin "t" sini bilmeden kurs bitirip sertifika alırlar. Grafiker oldum diye kendilerini kandırırlar. Sonrada işsiz kalınca ajanslara telefon ederler. Neler yapabilirsin hangi konuda uzmansın dediklerinde de sadece freehandde fatura çiziyorum ama grafikerim derler. Montaj dediğin zaman o ney abi derler.
d-) Bu arkadaşlar copy centerlarda drawda veya freehandde yazı yazıp lazer printerdan basarlar. Renkli çıkış verirken A3 ve veya 35 x 50 ye göre montaj yapamazlar sayfaları olduğu gibi basarlar, maketi müşteriye yaptırırlar. 500-600 ytl maaş alırlar. Belki daha az.
Bunları yapamayan mac operatoru/ pc operatoru/uygulamacı grafiker adı her neyse olabilir mi?"
Evet, Mac Operatörü veya yardımcı grafiker oğlumun dediklerini yapabilmeli, bir tasarımcı grafikerin yaptığı bir prototip sayfanın benzerlerini çoğaltarak yaratıcılık ve tasarım isteyen sayfaların dışındaki 32 sayfalık bir katalogda 24 sayfayı üretebilmeli, art direktörün ne istediğini şıp diye kavrayabilmeli, tasarımcıyı yormamalıdır.
O halde terimler ve deyimler bizi yanıltmasın, grafikerliğin de çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi vardır.Grafikerlik de yaratıcı grafikerlik, tasarımcı grafikerlik, uygulamacı grafikerlik, teknik grafikerlik gibi dallara-branşlara pekalâ ayrılabilir. Kurslar ve dersaneler tasarımcı grafiker, yaratıcı grafiker yetiştirmez. Onların işi program veya yazılım öğretmektir. Teknik grafiker veya yardımcı grafiker yetiştirirler ama bazı dersaneler çırak yetiştirir, bazısı kalfa yetiştirir, usta bir teknik grafiker yatiştirene de rastlamadım ben.
İşte, DERSANEYE GİDEN GENÇ; önce bunları bilerek gidecek.
Dersanenin adındaki ve reklamındaki GRAFİK TASARIM KURSLARI ifadesine kanarak ben TASARIMCI OLACAĞIM diyerek gidiyorsa, hayal kırıklığına uğraması garantidir.
İşte bu hayal kırıklığı olmasın diye "Dershaneler, kendi reklamlarındaki TASARIM kelimesini kaldırsın" diye grafikerler.org olarak kampanya hatta yarışma düzenlensin dedik, sonucu bekliyoruz.
Funda hanım, eğer bundan da olumlu bir gelişme olmazsa bileceğiz ki; herkes halinden memnundur ve kimse tasarımın öneminin ve değerinin farkında değildir, bu aldatmaca bu millete müstehaktır.
Çok az kimse; ben operatörüm, tasarımcı değilim deme dürüstlüğünü göstermektedir. Yine çok az kimse; dersane eğitiminden memnun kalmadım deme cesaretini veya dürüstlüğünü göstermektedir.
Şimdi bu kişilere siz benim kişisel sitemin adresini verdiğinizde bile onlardan bana, "hocam bana tasarım öğret, kaç ayda kaç paraya öğretirsin?" diye bir soru bile gelmemektedir. İşte sizin anlamakta güçlük çektiğiniz husus tam burasıdır.İşte "detay yeterince "bilinmiyor - fark edilmiyor - seçilmiyor- araştırılmıyor " dediğiniz nokta burasıdır.
Funda hanım; dershaneler öyle bir cehalet yaymışlar ki, TASARIMI PİYASADA ÖĞRENİRSİNİZ diyorlar. Kursiyerler buna inanmışlar ve üstelik kraldan çok kralcı olmuşlar ve yeteneğin varsa iyi tasarımcı olursun demişler...Hatta program kullanmasını bilmeyen güzel sanatlar profesörleri de üniversitedeki grafik öğrencilerine; programları gidin dersanelerde öğrenin, demişler...
Üstelik; grafikerlerin patronları, matbaacılar vs, tasarım bilmeye gerek yok, müşteri ne derse onu yapın yeter ki matbaa makinamız bassın ve çark dönsün demişler...
Dahası müşteriler de, tasarımcıya tasarımı ben öğrettim, benim dediklerimi yaptı, diye böbürlenmişler...
Şimdi bu durumda siz çıkıp, gerçek tasarımı gerçek tasarımcıdan öğrenin deseniz kaç kişi gelecek?
Ben; bir kaç kişiye; "bu kursu aç, gerçek tasarım dersleri verelim" dedim. "Böyle bir kurs açılmöalı mı, anket yapalım, sonuç olumluysa açalım" dedim. Her halde onlar da kimsenin ilgi göstermeyeceğini düşünüyorlar ki, herhangi olumlu bir gelişme olmadı.
Funda hanım, bu kadar yanlışın içinde sizin doğrunuz yanlış gibi gözüküyor, bence ilgisizliğin sebebi ortalığı sarıp sarmalmış, bizi dört koldan kuşatmış, bir kara sis tabakası gibi üzerimize çökmüş bu cehalettir. Katran karası, asfalt zifti gibi üzerimize yapışmış olan bu cehalet öyle şıp diye atılmıyor.Hocası, okulu, dersanesi, matbaası, mac operatörü hepsi bu cehalete inanmış ve bilerek-bilmeyerek bunun çığırtkanlığını yapıyorlar. O nedenle ben buna sistem diyorum ve sistemden beslenenler sistemi düzeltmez diyorum.
Yılda 52 hafta var. Her hafta Türkiyenin değişik yerlerinden en az bir kişibana yazıyor ve Tasarım öğrenebileceğim bir yer var mı diye soruyor. Yani en az 52 kişi yılda bana bu soruyu soruyor.Ben burada yazdıklarıma benzer şeyleri onlara da yazıyorum, lakin bir tanesi bile sizden özel ders almak istiyorum demiyor.
Şimdi ben bu siteye ilan versem, "Faruk Çağla grafik tasarım kursları veriyor, hangi programları bilirseniz bilin, program değil, tasarım öğrenmek için gelin" desem, kaç kişi gelir acaba?
---------------------------------------
Not; Bu mektup kişisel reklam amacıyla değil, bir sorunun çözümünün aydınlatılması amacıyla yazılmıştır, reklam amacı taşımamaktadır.