Kafalar epey karışık. Olsun sabit fikirlilikten daha iyidir karışık kafalı olmak.
Ben de kendi fikrimi ve aslında düstur edindiğim şeyi söyleyeyim. Bence aslolan
TASARIMCI dir. Bir kişi ya tasarımcıdır yani desinger ya da değildir. Ne tasarımcısı? diye sormayın.
Tasarım dediğimiz şey bir biçim önermesidir. Bu biçim önermesi bir afişten bir otomobile, bir binadan bir sandalyeye kadar her konuda olabilir. Biçimi önermedeki farklılıklar kullandığımız öğelerdir. Bir afiş tasarlarken sizi bağlayan unsurlar ofset baskı teknolojisi, tipografi vb.. iken bir binayı tasarlarken sizi bağlayan kriterler ergonomi, statik ve dinamik yükler, fizik, malzeme vb. dir.
Tasarım dediğimiz şey
"bence böyle daha güzel/iyi/faydalı" başlığıyla sunduğumuz bir biçim önerisidir. Bunu bu şekilde düşündüğünüz zaman ve hissettiğiniz zaman çevrenizde var olan canlı cansız herşeye tasarlanmış nesne gözüyle bakabilirsiniz.İnsan dahil. Böyle baktığınızda tasarım adına hem beslenme alanınızı arttırır hem de biçim algılama seviyenizi yükseltmiş olursunuz. Bu da sizi falan tasarımcısı filan tasarımcısı olmaktan kurtarır.
"İyi diyorsunda bu dediklerini tecrübe etme veya hayatımızı kazanacak şekilde ortaya koyma fırsatını nasıl bulacağız?" diye sorabilirsiniz. Haklısınız ama ben buldum yani yapabilen var bu da bu dediklerimin mümkün olduğunu göstermez mi ?
İnternet şuanda bu işe yeni başlamış/hevesli/istekli olan arkadaşların kurdu (onları yiyip bitiren) durumunda çünkü herşeye oradan ulaşabileceklerini sanıyorlar.Halbuki ben tasarımcıyım diyen her arkadaşın kısa da olsa sanat tarihi okumuş olması lazım okul değil bir
"Sanatın Öyküsü" adlı kitabı ve
"Görme Biçimleri" kitaplarını okusalar bile yeter. Okumadan olur mu? Olur ama ne kadar olur?
"Ben broşür tasarlıyorum kardeşim ne işim olur benim Bernini'nin heykelleriyle" derseniz gaflet içindesinizdir, söylecek söz kalmaz o zaman.
Yazının başında fikir ama aynı zamanda düstur dedim. Yazdıklarıma gelen itirazlara göre daha detaylı yazmak isterim şimdilik bu kadar yeterli sanırım.