Sayın Erkal,
Saygıyla yaptığınız hitap için yürekten teşekkürler. Siz de, yazınız da çok zarifsiniz.
Bayanların Mac tercihi beni de gülümsetti. Sanırım her grafikerin biraz da espriye açık olduğunu varsayarak, buna alınacak Mac kullanıcısı bay yoktur.
Diyorsunuz ki,
"........Windows ile çalışan, bir yandan da bilgisayar uzmanı olmalı, bu gerçekten de çok büyük vakit kaybı."
Sorun, gerçekten de bu noktada düğümleniyor.
İster makine tasarımı, ister mimari, isterse grafik tasarımı yapın, ideal olan, bilgisayar ile minimum düzeyde uğraşmak olmalıdır. Bir tasarımcı, neden bütün vaktini donanım sorunlarına harcasın ki?
Ya da, bir işletmenin grafik atölyesinde çalışanlar, aynı zamanda donanım sorunlarına vakıf mı olmalıdır?
Tabii ki hayır.
Zaten sorun, önceki yazanın belirttiği gibi artık donanım sorunu olmaktan çıkmış durumda. İlle de bir fark görülecek ise bu fark, işletim sistemi ile sınırlı durumda.
Artık her iki işletim sistemi, MacOs ve Windows; aynı donanımda çalışmaktadır. Bu durumda, Pc'ye yüklenmiş MacOs'un kullanıcıları da İntel'in sorunlarına maruz kalmakta. Üstelik bu, Mac bilgisayarında bile aynen geçerli. İntel, sadece Mac için özel işlemci üretmiyor. Her iki platform, aynı işlemciyi kullanıyor.
2.Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, kaynakları pek de fakir olmayan pek çok işletmenin otomasyonu; ön bürodan tutun da, çok riskli bir alan olan muhasebe sistemlerine kadar tamamen Windows işletim sistemi üzerine kurulu.
Ne dersiniz, bu işletmeleri yönetenler, yeterince akıl sahibi değiller mi? Onca önemli verileri, bilgileri neden Mac veya MacOs üzerinde işlemiyorlar? Mac üzerinde bir muhasebe programı tasarlamak çok mu zor?
Bu soruyu yanıtlayabiliyorsanız, aynı yanıtı grafik tasarım üzerine de yayabilirsiniz.
Bilmem ne holdinginin sekreteri, ya da muhasebecisi aynı zamanda donanım uzmanı mıdır?
Eğer sorun, donanım ile uğraşmak ile olsaydı, şu an Mac bilgisayarları, fiyatına rağmen en çok tercih edilen bilgisayar olurdu. Öyle değil mi?
Demek ki başka şeyler var.
Bunlara girmek, konumuzu epeyce zorlayacak. Hiç istemediğim halde, Mac-Pc savaşına çevirecek.
Öteyandan, Apple firması (şimdilik) resmi destek vermese bile, MacOs; aynı zamanda herhangi bir Pc'de de rahatlıkla çalışabiliyor. Yani isteyen, Pc'sine hem Mac, hem de Windows yükleyebiliyor.
Az önceki yanıt yöntemiyle, bu durumda ister grafik sektöründe, isterse herhangi bir sektörde, insanlarlar; harala gürele MacOs yükleyelim, gül gibi çalışalım demiyorlar. Elimde bu durumu kanıtlayan kantitatif bir veri yok. Ama yakın çevremden edindiğim kadarıyla, bunu tümevarım yaparak söyleyebilirim ki, hiç de öyle
"aman hemen yükleyelim, Mac'e geçelim" diyen pek yok.
Pc kullanıcılarının yapabileceği çok basit bir şey var:
Hemen bir Macos x işletim sistemi satınalmak, onu Pc'sine yüklemek, aslanlar gibi Mac'te çalışmak!
Ama o da nesi? Hiç kimsenin de pek iplediği yok.. Herkes aynı şekilde devam ediyor. Aynı hamam, aynı tas, aynı virüs..
Kim bilir, belki de Melih Bey'in dediği gibi sonradan Arap atı gibi yetişecek mi acaba? Yoksa bu at, bildiğimiz sütçü beygiri mi?
Bana kalacak olursa, zaten öyle bir durum olsaydı, Adobe'nin de en büyük müşteri kitlesi MacOs kullananlar olurdu. Hatta şimdi, Microsoft'un, Apple rekabeti için son derece marjinal, hatta o derece de saldırgan reklam fırtınalarına tanık olurduk...
Microsoft hiç de Apple'yi, MacOs'u iplemiyor!
Ya da var, fakat ben mi göremiyorum?
Analiz yaparken bir yerlerde hata mı yapılıyor?
Hadi, ben yanlış düşünüyorum, peki siz çevrenizi bir araştırın, internette bir soruşturun bakalım gidişat nedir?
Kaç kişi Pc'sine Macos yüklemişmiş?
Bir anket yapmaya cesareti olan var mı?
Öte yandan, diğer bir konu da virüsler.
Bildiğiniz gibi, Windows ortamına yönelik onbinlerce virüs var. Pc kullanan herkesin bundan dert yanıyor. Sadece grafikerler değil, herkes.. Oysa Mac ortamında virüs derdi neredeyse yok gibi. Çünkü kullanıcı sayısı az olduğu için, virüs yazanlar için ciddiye alınacak bir hedef kitle değiller. Buradaki ciddiye alınmama hâli, tabii ki sevinilecek bir durum!
Bu koşullarda Pc'lerin tehlikeli olduğu rahatlıkla söylenebilir. Fakat Pc kullanıcılarının hepsi bu durumun farkında olduğu halde yine de Pc kullanmaktadırlar.
Neden?
Hadi Pc'de çalışan grafikerlerin zeka düzeyinin düşük olduğunu, Melih Bey'in (reddettiği halde) pek âlâ yaftaladığı
"tasarımcı olamama" durumu olsa bile, geçelim grafikerleri, dünyada ezici bir çoğunlukla Pc kullanan fakat grafik sektörünün dışındaki firmalar, kişiler, kurumlar, bankalar, üniversiteler....
Bütün bunlar enayi mi?
Binlerce virüsün cirit attığı bir ortamda ne işleri var?
Neden bir Mac alıp veya Pc'sine Macos yükleyip keyiflerine keyif katmıyorlar?
"Ben otobanda otomobil sürmeye korkuyorum, otobanda herkes çok hızlı gidiyor! Benim için en güvenlisi, ara sokakları kullanarak evden işe, işten eve gitmek. Bunun hiç riski yok, ya da çok az.."
"Bir Kawasaki motorum var ki, Allah inandırsın, binmeye cesaret ister. Kullanması da çok zor. Envayi çeşit detayı var. Yani pek aklım basmıyor. Sürerken çevreyi de pek seyredemiyorum. En iyisi bir bisiklet almak. Hem çok güvenli, hem de öğrenmesi çok kolay. Üstelik sürerken insan çevreyi de seyredebiliyor..."
Daha devam edeyim mi?
Çok şükür ki, bütün Mac kullanıcıları aynı düşüncede değiller. Çünkü onların önüne çalıştığı firma Mac koymuş durumda. Kaçınılmaz olarak Mac kullanmak zorunda. Yani
"ya bu deveyi güdeceksin, ya da...." meselesi. Bunun dışında kalanlar, yani "Abi bu Mac'in hastasıyım, hayranım ona " diyorsa, buna benim diyebileceğim maalesef hiiç bir şey yoktur. Bu durum, benim konumun dışındadır.
"Grafiker, neden donanım sorunlarıyla, sistem perfomansıyla uğraşsın ki?
Güzel bir soru. Ama başka bir soru, bunun cevabı olacak:
Koca bir holding'in yönetim binasına girdiniz. Herşey mükemmel. Hiçbir masraftan kaçınılmamış. Yönetim Kurulu başkanıyla görüşmek istiyorsunuz. Sizi sekreteri karşılıyor. Masasına bir göz gezdiriyorsunuz. O da nesi?
Bu bir PC!
Koskoca holding, koskoca sekreterine bir Mac'i çok mu görmüş? Bu sekreterini neden donanım sorunlarıyla, sistem sorunlarıyla virüslerle muhatap ediyor? Bu sekreter donanımdan anlamak zorunda mı? Mac'lerde Excel, Word, Powerpoint yok mu?
"Vaaaar!"
Belki de ciddi font sorunlarıyla mı boğuşuyor Pc'de?
"Yoook!"
Peki niye üç kuruş fazla verip bir Mac almıyorlar? Paraları mı yetmiyor bunların?
"Bilmeeem!"
Peki bizim konu başlığımız neydi? Hatırlıyor musun?
"Sahi neydi, 'sadece Mac'ler ile mi sırt kaşınır? 'diyordunuz?
Sevgili forumdaşlar, gördüğünüz gibi tamamen
kopmuş durumdayız.
Geldiğimiz noktanın artık konu başlığı ile bir ilgisi maalesef kalmamıştır. Hatta bu sapmaya ben bile az da olsa katkıda bulunmuş olabilirim. Bütün yazıları okuyan bir forumdaşın, konu başlığını ben açtığım halde, "esas oğlan"ın ben olmadığımı görmüşlerdir. Hiç de istemediğim halde, üstelik bir
"Windows hayranı" olmadığım halde sadece Mac'i eleştiren bir duruma düşmüş durumdayım.
Eleştirim yalnızca "Sadece Mac ile tasarım yapılır" diyenlere karşı idi. Asla böyle düşünmeyen, yani Mac kullanan, fakat Mac dışındaki bilgisayarlarla da mükemmel tasarım yapılır diyen tasarımcılar ezici çoğunluktadır kanımca. Bu, açıkça bir saygı meselesidir. Aklın yolu budur çünkü. Akıl yürütme bunu gerektirir. Fakat her akıl yürümez, bazıları hâlâ emekler..
Bunun dışında kalan sesi gür azınlık ise Mac hayranı olmanın getirdiği "aidiyet duygusu" duygusallığı içinde olmalı. Bunları da artık hoş görelim diyorum bu vakitten sonra. Az önce de işaret ettiğim gibi, bunun terapisi yok.
***
Melih Bey,
Aşağıdaki satırlar bana ait:
Belli ki, bu başlık altında yazdığım yazılarda, sürekli konu açma gerekçesini bir tanım olarak yazı girişinde tutmak gerekiyor. İnanın, artık bu tanımı sürekli yaparken artık sıkılıyorum, hatta inanmayacaksınız, utanıyorum.
Daha önce de dediğim gibi, bu başlık; "tasarım, yalnızca Mac ile yapılır" iddiasına karşı açılmıştır. Bir akl-ı selim sahibi olarak "Tabii ki tasarım, sadece Mac ile yapılmaz, başka bilgisayarlar ile de yapılır. Aslolan tasarımdır, yaratıcılıktır, fikirdir. Neden bu kadar üstünde duruyorsunuz?"
Diye sorduğunuzda, buna benim diyebileceğim hiçbir şey yoktur.
Sizinle hemfikiriz.
Ama böyle deyip, ne şiş yansın, ne kebap... mantığıyla hem tasarımcının bilgisayar markasından (ya da işletim sisteminden) bağımsız olduğunu söyleyerek, önemli olanın tasarım, tasarımcı, yaratıcılık, deneyim... vs. iddiasında iken, lafı dönüp dolaştırıp tekrar işi Mac üstünlüğüne (ya da PC) getiriyorsanız, bu vakitten sonra size;
Şişi de yakmışsın arkadaş, Kebabı da...
derler!
Tekrar söylediğim gibi, bazı konularda hiç kimseye
"sizinle hem fikiriz."
demekten asla çekinmem. Yanıldığım da olmuştur, ama herzaman doğruya doğru derim. Bence bu, önem verilmesi gereken bir erdemdir. Ama bu erdem herkeste aynı miktarda olmayabilir.
Aslında bu konuda, yani "sizinle hem fikiriz" sözümü algılarken ciddi bir yanılgıya düştünüz. Sizinle hem fikiriz derken, sizinle her konuda hemfikir olduğumu sandınız!
Öyle birşey yok. Hatta, yazımın devamında ne şiş yansın ne kebap... diye devam ettiğimde, hiç de hemfikir olmadığımı zaten anlamış olduğunuzu umuyordum..
Ama, Sayın Gürhan Erkal'a hitaben yazdığınız yazıda
".....Önemli olan hangi aleti, çalışmanızın hangi aşamasında ne şekilde kullanacağınızdır. Bunu da belirleyen aklınız, düşünce biçiminiz, sahip olduğunuz bilgi birikimi ve mantığınızdır. Bunlara sahip olamamış bir kişinin ne kullandığının benim için hiç bir anlamı ve önemi yoktur."
demişsiniz.
Bu doğru. Bu doğruyu zaten ben de söylüyorum.
Ama tekrar ediyorum, konumuz,
"Yalnızca Mac ile tasarım yapılır" diyenlere karşı açılmış bir konuydu. Siz ise, az önce bold olarak aktardığım metni yazıyorsunuz..
Demek ki ben değil, bizzat siz benimle hemfikirsiniz! Sözüne pek değer verdiğiniz politikacınızın
"gereksizlik" tanımının muhatabı ben değil sizsiniz..
Öte yandan, ben, genellikle bazı filozoflar, bilim adamları ve sanatçılardan kendime
düsturlar edinmişimdir. Sizi bilemem. Politikacılara ise hep kuşkuyla bakmışımdır. Hiç de kendime politikacı lafından düstur edinmem. Bu yüzden, politikacılardan kendine düstur edinenlere tek bir lafım vardır:
Destur!
Üstelik sizin bu politikacınıza bir destur da
Çanakkale'de denmişti. Bilmiyorsanız, bunu da siz araştırın. Sizin de söylediğiniz gibi bir grafiker, asgari bir genel kültür düzeyine sahip olmalı.
Ne diyeyim, siz kaşındınız.
Not:
Aslında bu not alanı da hem benim, hem de sizin sayenizde çığırından çıkmak üzere.
Ama
paslı çivi lafınızı ben de çok tuttum. Tetanoz konusundaki uyarınız için de teşekkür ederim. Fakat ben tetanoza karşı aşılıyım.
Aslında, yeni bir fikir olarak yorumlanacak, kayda değer bir çiviyi gördüğümde, paslı olsa bile
kafama önce ben çakarım. Hatta kafamda bu şekilde çaktığım, paslı, paslanmaz çelik, galvanize.... vs. binlerce çivi vardır. Kendimi, düşüncelerimi bunlara göre tartar, eleştirir, bunlara göre de sözümü söylerim.
Fakat gel gör ki, böyle bir şey herkes için geçerli olamaz. Çünkü bazı kafalar
mermer gibidir. Bu kafalara paslısı hak getire,
çelik çivi bile çakılmaz.
Böylelerinde ya çivi kırılır, ya da mermer...
Herkese esenlikler dileğiyle.
Tuncer ÖZKAN
Çok çok önemli bir not daha:
Daha önce de ve defalarca söylediğim gibi asla Mac kullanıcılarını küçümsemek gibi bir niyetim yok. Benim için her grafiker; makinesinden bağımsız tasarımcıdır. Sözlerimde küçümseyici bir ifade oluşuyorsa, herkese yürekten özürlerimi sunarım. Benim derdim Pc kullanarak tasarım yapanları küçümseyenler..