@Tuncer Özkan
Sayın Tuncer Özkan,
Tek tek cevaplamam gereken yerler var, ne yazık ki uzun olacak… İddialar kısadır. Savunmalar uzundur.;
1-“ grafikerlerin kurumsal bir yapılanmasına katkıda bulunmak isteyenlerin neden bu konuya bu kadar geç intikal ettikleri sorusu bile sorulabilir” Bu sorunun BU SİTEDEKİ muhatabı BEN BAŞKA kimdir? Bilmeyenler için söyleyeyim; grafikerlerin kurumsal yapılanmasına katkıda bulunmak isteyen kişilerden biri de ben olduğuma göre, bu soruyu bana sorulmuş olarak kabul edebilirim. Bunu cevaplamayı bir alınganlık olarak değil, sorumluluk olarak alıyorum. Bu sorunuzu da cesaretle bana sorulmuş olarak değerlendiriyorum.
Bu sitede grafiker ve eğitim konularını en çok kimin açtığına bir bakınız. Bu konularda en çok kimin tartışma yarattığına bir bakınız.
Hatta sizin de üye olduğunuz bu sitenin bir benzeri olan diğer bir sitede ismimin üzerindeki forumdan uzaklaştırıldı ifadesini dikkate almadan oradaki bütün yazdıklarıma bakınız, hep grafiker ve eğitim üzerine yazılar yazdığımı göreceksiniz.
Bu yazılarım nedeniyle eğitim almamış grafikerlere antipatik geldiğimi, türlü ayak oyunlarına maruz kaldığımı da göreceksiniz.
Benimle tartışan ve grafiker olduklarını iddia eden kardeşlerimizin hemen hemen yüzde 95’i “yetenek önemlidir, diploma önemsizdir, ortaya işini koyarsın beğenilirse grafikersin… Müşteri beğeniyorsa ben grafikerim. Gerisi beni ilgilendirmez… Eğitim diyorsun, eğitimli grafikerleri de görüyoruz” tarzında şeyler söyleyerek güya tartıştıklarını sanmışlardır.
Yetenekli kişi bir de eğitim alırsa daha iyi olur diyen yüzde 5 ya vardır ya yoktur.
BU kardeşlerimizin itirazı eğitim gereklidir ama Türkiyede eğitim berbattır, bu yüzden bu eğitimi alsak da almasak da bir şey fark etmez şeklinde olmamıştır.
Eğitim bir şey kazandırmaz, asıl olan yetenektir, tarzında sadece ve sadece EĞİTİMSİZ YETENEĞİ ÖNE ÇIKARAN, BUNU SAVUNAN YAKLAŞIMLARLA ADETA KENDİLERİNİ SAVUNMUŞLARDIR.
Buna kanıt diye Mektepsiz ünlüleri örnek vermeye devam etmişlerdir. Bunların başında da İbrahim Tatlıses gelmektedir. Ama Mektepli Türkücüleri veya şarkıcıları kimse görmemektedir.
Şimdi burada açıkça “kendine yontma” durumu söz konusudur.
2- Diyorsunuz ki; “. Nitekim foruma yazı yazan pek çok gencin, bu konuya sözcük aralarında yeterince serzenişte bulunduklarına tanık oldum. “ Çok kurnazca bir cümle kurmuşsunuz… Doğru ile yanlış iç içe…
Yukarıda dedim ki, bu kardeşlerimiz hep nalıncı keseri gibi kendilerine yontarak ve İbo örneğini vererek EĞİTİMİ TU KAKA İLAN ETMEYE ÇALIŞTILAR. YETENEK ASILDIR, EĞİTİM OLMASA DA OLUR DEDİLER.
İşte bunları derken de tıpkı sizin isabetle buyurduğunuz gibi; ANCAK SATIR ARALARINDA TÜRKİYENİN EĞİTİM SİSTEMİNDEN SERZENİŞTE BULUNDULAR ama dediğiniz gibi bunu YETERİNCE YAPMADILAR.
Size katılmadığım nokta YETERİNCE YAPTILAR diyorsunuz. “Yeterince yaptılar fakat buna duyarsız kalındı . Grafiker sorunlarıyla ilgilenenler bu yakınmaları duymadılar. Türkiye’nin grafik eğitim sisteminin sorunları konusunu açmakta geç bile kaldılar” diyorsunuz.
Burada kabahatli bu serzenişlere kulak vermeyen ve üstelik YETERİNCE YAPILAN BU SERZENİŞLERİ DUYMAYANLAR oluyor.
Oysa siz bu serzenişlerin SATIR ARALARINDA YAPILDIĞINI söylediniz.
Ben de diyorum ki; bu serzenişler AÇIKÇA, MERTÇE, CESURCA yapılmadı. Sadece satır aralarında mırıldanma olarak kaldı.
“Bize özel yetenek sınavını dayatıyorlar, her grafiker ressam gibi desen çizmek zorunda değil ki…” diyemediler.
Taptıkları İbrahim Tatlıses, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik” diyebildi ama bu kardeşlerimiz, “bizim bölgede güzel sanatlar fakültesi vardı da biz mi gitmedik” diyemediler. İbo’nun mertliğini göstermediler.
İbo asla eğitim için kötü şeyler söylemedi ama bu grafiker kardeşlerimiz “okul gereksizdir aslolan sesinin güzel olmasıdır, konservatuar filan palavradır” dediler.
Bu grafiker kardeşlerimiz asla ve asla demediler ki; “biz de okul okumak ve eğitim almak isterdik, eğitim sistemimizin filanca eksiklerinden dolayı bu eğitimi alamadık”.
Ama şunu dediler; “ eğitimli grafikerleri görüyoruz, ben eğitim almadım ama onları cebimden çıkartırım”
Sayın Tuncer Özkan; ne kadar yazarsam yazayım, siz anlamak istediğiniz kadarını anlarsınız.
Ben iddia ediyorum ki, bu sitede alaylı grafiker kardeşlerimizin %90’ı eğitimi ve diplomayı asla olumlamadılar aksine diploma ve eğitim kötü ve gereksiz bir şeymiş gibi yazdılar.
Ama görünürdeki tavırları buydu. İçlerindeki derinlikte ise diploma ve eğitime elbette özlem vardı. Ne kadar kötü ve gereksiz deseler de ARAZİYE UYMAK İÇİN ve MAHALLE BASKISIYLA eğitim gereksizdir aslolalan yetenektir deyip durdular. Böyle demekle kendilerini tatmin ettiler.
Ama ara sıra da satır aralarında eğitim sistemimizi tartışır gibi oldular. Ama ASLA BU DEDİĞİNİZ GİBİ ve benim katılmadığım gibi, YETERLİ DÜZEYDE BİR TARTIŞMA DEĞİLDİ. SÖYLENME şeklindeydi.
Zaten YETERLİ DÜZEYDE DİLE GETİRİLSEYDİ bu konu çoktaaan açılırdı.
Tekrar ediyorum; Burada Eğitimin gereksizliği ifade edildi, eğitimin gerekli olduğu fakat bazı sorunlarının olduğu asla dile getirilmedi.
Eğitimin gereksizliğini savunanlar eğitimin sorunlarını tartışamaz. Eğitimin sorunlarını tartışabilmek için, önce eğitimin önemi ve değerinin kavranıp, eğitimin gerekli olduğuna inanılması lazımdır.
Facebookta açtığım grupta Türk Grafik Sanatı Eğitiminin sorunlarını bir ay önce tartışmaya başlamıştık. Computer öncesi dönemden kalma sınav sistemleri doğru mudur? Her grafiker ressamlık eğitiminden geçmeli midir? Özgün baskı ve Temel Sanat Hocaları grafik bölümü başkanlığından ne kadar anlar? Hocalar bu kadar ilgisiz olursa piyasa o nedenle mi kan ağlar? Dersaneler grafik eğitimine çözüm müdür? Temel Sanat Eğitimi ne kadar Temeldir? vs gibi konuları orada gündeme getiriyoruz.
Bu gibi konuların bu sitede gündeme getirilmesi için ÖNCE EĞİTİMin gerekli olduğunun kabul edilmesi gereklidir.
Ben bu sitede “tasarım bilmeyene grafiker denir mi” diye bir soru sordum. Sizin deyiminizle ÇANAK soruydu, benim deyimimle TUZAK soruydu. Tasarım bilmeyene de grafiker denir. Bilene de tasarımcı grafiker denir diye GRAFİKER TASARIM BİLMESE DE OLUR fikrini savunanlar da vardı. Onlar ortaya tekrar çıkar diye beklerken, hiç ummadığım birinden “Elbette denmez, böyle de ahmakça soru sorulur mu” diye eleştiri aldım. Üstelik ahmak da oldum.
Bu sitede sadece Ece Kaya adlı bir bayan bu konuyu sorgulamak için aylar önce konu açmıştı. Bakın bakalım kaç kişi yazmış?
Benim açtığım konuya kaç kişi yazacak göreceğiz. Serzenişler ne zaman açık fikir haline gelecek göreceğiz…
---------------------
3-“ Öte yandan, "Eğitim sistemi hatalıdır, en iyisi alaylı grafikerlik sistemidir, alaylı grafikerler mekteplilerden üstündür" diye atıfta bulunurken, acaba benim yazıma mı gönderme yaptınız, bu pek anlaşılmıyor. Eğer benim yazıma atıf yaptıysanız, lütfen yazımı üşenmeden bir daha okuyunuz. Hızlı cevap vermek, bazen olmadık hataları insana yaptırabilir. Lokmaları bile yavaş yavaş çiğneyip sindirmek varken, hele hele gençlere yol göstermek gibi misyonları kendinize rol olarak biçtiyseniz, daha dikkatli bir düşünmek-yazmak formülünü size öneriyorum.”
Önerinize teşekkürler. Alaylı grafikerler mekteplilerden üstündür lafını siz söylemediniz. Bunu söyleyecek kadar cahil olmadığınız her halinizden belli. Sizin yazınızı dikkatli okumamı önereceğiniz yerde, ben size başkalarının yazılarını dikkatli okumanızı öneriyorum. Okursanız öyle saçma fikirlerin kimlerden çıktığını daha net göreceksiniz. Gereksiz bir alınganlık yapmışsınız.
“Buna rağmen neden benim söylemediğim bir konuda böyle bir yöntem izliyorsunuz, bana açıklayınız.”
Cümleniz ise bu gereksiz alınganlığınızın ürünüdür. Tartışma çıkarmak için tartışma yaratmayınız.
----------------------
Unutmadan sorayım, bir yazıma cevap vermek için dersinizi çalışıp gelecektiniz. Ne oldu, çalıştınız mı? Yoksa siteye yazmaktan ders çalışmaya zamanınız olmadı mı? Kaynakları tarayıp bana cevap verecektiniz. Bekliyorum.
---------------------
Yukarıdaki uzun savunmayı okudunuz.
Kısa savunma da şöyle;
Tuncer bey gereksiz alınganlık göstermiş.
Yazdıklarının tümü doğru değildir.
Alaylı grafikerler eğitimin gerekli olduğunu kabul etselerdi eğitimin sorunlarını tartışırdık. Önemsiz gördükleri şeyin nesini tartışacaktık ki?
Kedi erişemediği ciğere mundar derse ciğer mundar mıdır değil midir tartışması yapılırken hangi ciğerin daha lezzetli olduğu tartışılmaz.
Saygılar.
(bu yazıdaki lokmalar nasıl çiğnenmiş?)