disconnecting
Üye
- Kayıt
- 13 Kasım 2009
- Mesaj
- 2
- Tepki
- 0
Merhaba Faruk Bey,
Anılarınızla yaklaşık yarım saat önce tanıştım henüz 4 anınızı okudum. Tüm samimiyetimle söylüyorum okurken inanılmaz zevk aldım ki, bu zevki hergün biraz tadabilmek için tamamını bir gecede bitirmek istemedim.
Şu ana kadar okuduğum dizeler, gerçekten son zamanlarda ki mesleği bırakma düşüncemle birebir örtüşüyor.
7 yıldır grafikerlik yapıyorum. Lise den sonra direk mesleğe atıldım, yaş küçük ve çevrenizde ki insanlar da bu konuda size yol gösterici olmuyorsa fakülte, okul düşünmüyorsunuz haliyle.
Grafikerin Emir Eri veya yanındakinin mouse u olması benimde canımı çok acıtıyor. Bu durumun tasarımcının çalışma şevkini kırdığı gibi geleceğinde de olumsuz etkiler yarattığı kaçınılmaz gerçek. 7 yıllık süre zarfında, işverene veya müşteriye gösterilmeden önce ağzınızın kulaklarınızda olduğu bir tasarımı onaylandıktan sonra hemen portfolyonuza koyduğunuzu hayal ediyorsunuz, daha sonrasın da iş onay aşamasında öyle bir değişiyor ki bırakın o eseri portfolyonuza koymayı, imzanızı atmaya ve çevrenizdekilere bunu ben yaptım demeyi bile utanç sayabiliyorsunuz.
Malesef şu anda portfolyom daki çalışmaların %90 ı, küçük bir süre için kendi kurduğum firmamda, patron, grafiker, art direktörlüğünü kendim yaptığım işlerden oluşmakta.
İşin kötü tarafı ise malesef ne kadar yetenekli olursanız olun, ne kadar yaratıcı, hayal gücü sınır tanımaz olsun, mektepli olmadan birşey ifade etmemesi.
Söylemek istediğim şudur; en azından kendi açımdan, şu ana kadar çalıştığım ortamlarda, birşeyler yapmak istiyorum, "ben reklamcıyım bu benim mesleğim veya reklamcı olmak için ilerliyorum, bu yüzden fikir üretmek benim işim, siz gidin masanızı, sandalyenizi üretin, gidin restaurantınız için üzerinize düşeni yapın, bırakın reklamınızı ben yapayım" demek istiyorum diyemiyorum...
Bunun nedeni ise, çalıştığım ortamların dilimi kelepçelemesidir. Bu yüzden gerçekten mesleğimi bırakma aşamasına kadar geldim. Artık hiçbir zevk alamıyorum, robot misali söylenilenleri yapmaktan kurtulamıyorum, sanırım bunda mektepsiz olmamın çok dezavantajı var.
Size sormak istiyorum, ülkede ki hatırı sayılır reklam ajansları da aslında böylemidir ?
Anılarınızla yaklaşık yarım saat önce tanıştım henüz 4 anınızı okudum. Tüm samimiyetimle söylüyorum okurken inanılmaz zevk aldım ki, bu zevki hergün biraz tadabilmek için tamamını bir gecede bitirmek istemedim.
Şu ana kadar okuduğum dizeler, gerçekten son zamanlarda ki mesleği bırakma düşüncemle birebir örtüşüyor.
7 yıldır grafikerlik yapıyorum. Lise den sonra direk mesleğe atıldım, yaş küçük ve çevrenizde ki insanlar da bu konuda size yol gösterici olmuyorsa fakülte, okul düşünmüyorsunuz haliyle.
Grafikerin Emir Eri veya yanındakinin mouse u olması benimde canımı çok acıtıyor. Bu durumun tasarımcının çalışma şevkini kırdığı gibi geleceğinde de olumsuz etkiler yarattığı kaçınılmaz gerçek. 7 yıllık süre zarfında, işverene veya müşteriye gösterilmeden önce ağzınızın kulaklarınızda olduğu bir tasarımı onaylandıktan sonra hemen portfolyonuza koyduğunuzu hayal ediyorsunuz, daha sonrasın da iş onay aşamasında öyle bir değişiyor ki bırakın o eseri portfolyonuza koymayı, imzanızı atmaya ve çevrenizdekilere bunu ben yaptım demeyi bile utanç sayabiliyorsunuz.
Malesef şu anda portfolyom daki çalışmaların %90 ı, küçük bir süre için kendi kurduğum firmamda, patron, grafiker, art direktörlüğünü kendim yaptığım işlerden oluşmakta.
İşin kötü tarafı ise malesef ne kadar yetenekli olursanız olun, ne kadar yaratıcı, hayal gücü sınır tanımaz olsun, mektepli olmadan birşey ifade etmemesi.
Söylemek istediğim şudur; en azından kendi açımdan, şu ana kadar çalıştığım ortamlarda, birşeyler yapmak istiyorum, "ben reklamcıyım bu benim mesleğim veya reklamcı olmak için ilerliyorum, bu yüzden fikir üretmek benim işim, siz gidin masanızı, sandalyenizi üretin, gidin restaurantınız için üzerinize düşeni yapın, bırakın reklamınızı ben yapayım" demek istiyorum diyemiyorum...
Bunun nedeni ise, çalıştığım ortamların dilimi kelepçelemesidir. Bu yüzden gerçekten mesleğimi bırakma aşamasına kadar geldim. Artık hiçbir zevk alamıyorum, robot misali söylenilenleri yapmaktan kurtulamıyorum, sanırım bunda mektepsiz olmamın çok dezavantajı var.
Size sormak istiyorum, ülkede ki hatırı sayılır reklam ajansları da aslında böylemidir ?