@guento
1-Benim buradaki tüm yazılarımı okuyanlar GMK'nın grafiker haklarını yeterince koruyamadığını ve sahip çıkamadığını savunduğumu ve bu nedenle GMK'dan ayrı olarak TGDD'nin (Tüm Grafikerler Dayanışma Derneği'nin) kuruluş çalışmalarını Facabook'ta başlattığımı göreceklerdir. (Bakınız;
http://www.facebook.com/home.php?sk=group_247343731949738&id=247389831945128#!/group.php?gid=129818752791)
2-Yine benim buradaki tüm yazılarımı okuyanlar, TGDD'nin grafikerlere tıpkı Tıp'taki Uzmanlık Sınavı (TUS) gibi Grafikerlikte Uzmanlık Sınavı (GUS) yaparak tıpkı uzman doktorluk gibi Uzman grafikerlik sertifikası vermesi gerektiğini yazdığımı göreceklerdir.
Böylece pratisyen doktorla cildiye veya üroloji doktoru nasıl ayrılıyorsa, web tasarım grafikeri ile kurumsal kimlik grafikeri veya dergi tasarım (süreli yayın) grafikeri de öyle ayrılacaktır, resim çizmesini bilen grafiker ise illüstratör-grafiker olarak uzmanlık sertifikası alacaktır.
Hatta, bu yazılarımı okursanız, bu görüşüme karşı çıkan birilerinin beni, grafikerleri sığır gibi damgalamakla itham ettiğini de göreceksiniz.
Oysa aylar, hatta yıllar sonra yukarıdaki alıntıda bir başka üyemiz tıpkı benim söylediklerimi söylüyor.
İnanıyorum ki, zaman beni haklı çıkaracaktır ve öncü olmak bazı zorlukları da göğüslemeyi gerektiriyor.
Şimdi, benim düşüncelerimin başka üyeler tarafından da gündeme getirilmesinden mutluluk duyduğumu belirtmek zorundayım.
3-GMK böyle sertifika , ehliyet veya diploma vermiyor, veremiyor. Böyle sınavlar düzenlemiyor. Böyle sınavlar düzenlese grafik piyasasını da düzenleyecektir. İşte bu nedenle TGDD bu sınavları düzenlemek ve bu sertifikaları vermek iddiasındadır.
4-Yukarıda alıntı yaptığım kardeşimiz haklıdır, tıpkı TSE gibi GES olmalıdır. Bunun açılımı Graphic Education Standards (Grafik Eğitimi Standartları) olmalıdır ve Grafik Eğitimi veren a) Üniversite, Yüksek okul ve meslekliselerinde, b) Dersane ve Kurslarda bu GES ölçülerine göre eğitim verilmeli, GUS sertifikalarıyla uzmanlık dallarına ayrılarak grafikerler mezun edilmeli, böylece her düzeydeki ALAYLI GRAFİKERLERE DE MEKTEPLİ OLMA ŞANSI VERİLMELİ, aradaki fark ve anlamsız sürtüşme yok edilmelidir. Hatta mektepten bir şey bilmeden mezun olan diplomalı grafikerler de bu eğitimlerden geçirilmeli, bu kez hakkıyla sertifika almalı, böylece PİYASA DÜZELTİLMELİDİR.
5-Piyasa düzelince zaten kim kimdir, kim kaç paralık iş yapar, kaliteli işle kalitesiz iş arasındaki kalite ve fiyat farkı nasıl belirlenir, FİYAT TARİFELERİ NASIL OLMALIDIR gibi konular KENDİLİĞİNDEN NETLEŞECEKTİR.
6-Yukarıdaki kardeşimizin dediği "herkesi bağlayıcı düzenlemeler" ancak böyle yapılabilir, ve şakayla karışık söylediği "korsan grafikere hayır" kampanyası da ancak bu düzenlemeler yapılırsa "haklı ve meşru" bir zemine oturur.
@ONDESİNG
Bu kardeşimize vereceğim cevap da şu olacaktır;
a) Esnaf ve Sanatkar Derneği gibi olan Grafikerler Meslek Kuruluşu Derneği zaten vardır ve bu konu açıldığından beri bu dernekten ve fiyat tarifesinden bahsediyoruz; demek ki konunun tümünü okumamışsınız. Ya da gözünüzden kaçmış.
b) Fiyat tarifelerini istediğiniz kadar çıkartın, kimse uymazsa, bir anlamı yoktur.Fiyat tarifeleri sadece meslek üyelerine tavsiye niteliğindedir ve müşteriye de fikir verir. Serbest piyasa koşullarında herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.Bu nedenle bir grafik sanatçısı sanatına veya bir grafik emekçisi emeğine istediği fiyatı biçer diyenler olmakta ve fiyat tarifelerinin geçersizliğini savunmaktadırlar.
c) Fiyat tarifeleri ancak ve ancak TARİFEYE SAHİP ÇIKAN GÜÇLÜ BİR MESLEKTAŞ TOPLULUĞU VARSA geçerliliğini ve CİDDİYETİNİ korur.
d) Çantacılara karşı en iyi mücadele yukarıda bahsettiğim GES ve GUS konularını hayata geçirmekle mümkündür.
@Lupe
Bu kardeşimin yazdıklarına şunları söyleyeceğim;
1-Türkiye'de mac operatörlerini ucuz emek diye işe alıp onları müşteriye grafik tasarımcı diye sunan, grafik yaratıcılık ile uygulamacılık arasındaki farkı sıfırlayıp, tasarım diye berbat işlerin çıkmasına sebep olan, fiyat listelerinin çok altında tasarım ücreti talep edip, hatta tasarım ücreti almıyoruz diyen nice patron tanıyorum.
2-Üstelik uygulamacıya tasarımcı dedikten sonra onu müşterinin emrine verip, müşterinin istediği tasarımları yapmasını tembihleyip, tasarım kalitesine değil, cebine girecek paraya bakan nice patron tanıyorum.
3-Yukarıdaki GES ve GUS olayları hayata geçerse, grafikerler güçlü bir dernek çatısında birleşirse herşey netleşecek, herkesin sıfatı ve görevi belli olacak, kimden ne iş istenecek bu da belli olacak. O zaman kimse olur olmaz konuşamayacak, ahkam kesemeyecek. Ortaya portfolyolarını koyacak. Aldığı sertifikalar ile Portfolyosu arasında paralellik ve uyum olacak. O zaman sertifikasız grafiker çalıştıran patronla sertifikalı grafiker çalıştıran patron ayrılacak.
4-Ciddi grafiker örgütlenmesi ve dayanışması; a) Fiyatları düzenleyecek, b) Tasarım kalitesini arttıracak c) Piyasayı düzenleyecek d) Sömürüyü azaltacak e) Patronları bile düzenleyecek, iyi patron iyi grafikerle çalışacak ve iyi kazanacak, çünkü iyi tasarıma iyi fiyat istemeye yüzü olacak f) Müşteriler de bilinçlenecek, eğitilecek, iyi grafikere iyi para verileceğini bilecek, kime gideceğini bilecek. g) Şimdiki gibi kör tuttuğunu öpmeyecek.
5-Kimin elinin kimin cebinde olduğu , körün tuttuğunu öptüğü bir sistemde ( YANİ KURALSIZ, NİZAMSIZ, İNTİZAMSIZ ve SAHİPSİZ bir SİSTEMDE) iyi bir grafiker, harika portfolyosunu teşhir etti ve halkın beğenisine sundu diyelim. Müşteri gördüğü harika tasarımları çok beğendi diyelim. Ama bu müşteri 50 liraya logo, sayfası 10 liraya katalog yaptırmaya alıştığı (VEYA ALIŞTIRILDIĞI için) yine bu fiyatlarla bu çok iyi grafikere, tasarım yaptırmak isteyecektir. Grafiker yapmaya mecbur değildir fakat müşteri de kimden ne isteyeceğini bilmek durumundadır. Tıp fakültesindeki profesöre, sağlık ocağındaki doktora gider gibi giderse bunda bir terslik var demektir. İşte grafikerlerin ehliyetine göre derecelenmesi, müşterilere de daha sağlıklı seçim yapma şansı verecektir.
6-"Grafikerlerin derecelendirmesi olmaz, grafikerin portfolyosu olur, göstersin portfolyosunu, yaptıklarına bakalım, hangi kalitede ve kaç paralık grafiker olduğuna müşteriler karar versin" demek ise GRAFİKERLİK MESLEĞİNE çok KURNAZCA YAPILMIŞ BİR İHANETTİR, SABOTAJDIR.
BU; şu demektir; "Grafikerler örgütlenmesin, birlik ve beraberlik içine girmesin, haklarını-hukuklarını savunmasınlar. Madem ki grafikerler TASARIM ÜRETMEKTEDİRLER, o tasarımların da bir alıcısı vardır. ALICILAR, SATICILARIN DEĞERİNİ ve FİYATINI BELİRLESİN"
Eğer bu görüş doğru olsaydı; BEKO buzdolabı çeşitlerinin fiyat tarifesi olmazdı, bu fiyatları MÜŞTERİLER belirlerdi.
Eğer bu görüş doğru olsaydı; hastanelerin fiyat tarifeleri, avukatların fiyat tarifeleri olmazdı. Fırıncılar birliği ekmek fiyatlarını belirlemezdi...
SON SÖZ; Grafikerlerin fiyat tarifeleri olmasın, grafikerler uzmanlıklarına göre derecelere ayrılmasın, grafik eğitiminde standartlaşmaya gidilmesin, denilirse; güçsüz grafiker ile patronu karşı karşıya getirilir, örgütsüz bırakılmış grafiker ile müşteri karşı karşıya getirilir. Böyle yapmakla grafikerlerin bir çatı altında dayanışma içine girmesi engellenmiş olur. Meslekte iyileşme olmaz.
Grafikerlerin başı boş, dağınık ve güçsüz olmasını istemiyorsanız, grafiker dostuysanız grafikerlerin GMK dışında daha sağlıklı ve etkili bir dayanışma içine girmesine sıcak bakmalısınız.
@ozelgoze
ozelgoze dostumuzun görüşlerine genel olarak itirazım yok, ancak ayrıntıları yeniden değerlendirmemiz lazım. Çünkü doğruları savunurken araya yanlışlar da karışmış.
İki şeyi anlayamıyormuş;
1-profesyonel olan bir insanın neden fiyatlar konusunda yakındıgını anlayamıyorum
2-neden bir taban fiyat konmak istendigini anlayamıyorum.
Sayın ozelgoze, anlatayım;
1-Profesyonel bir kişi ile kastedilen ben isem, fiyatlar konusunda yakınmıyorum, yakınmak başka şeydir, eleştirmek başka şeydir. Ben Türkiyedeki grafik tasarım fiyatları arasındaki 100 misli farktan bahsettim ve bunun hiç bir meslekte bu kadar derin uçurum halinde olmadığını vurguladım. Buna fiyatlardan yakınmak denilmesi ne kadar doğru olur? Ben buna meslekteki kalite uçurumu ve fiyat uçurumu olarak dikkat çekmek istedim. Bunun de sebebinin grafikerlik mesleğinin ya çok yukarılarda, ya da çok aşağılarda dolaşması olduğunu ikisinin ortasını bulmamız gerektiğini belirttim. Buna yakınma diyorsanız, demek ki sizin yakınma anlayışınız bu... Neden yakındığımı anlamamışsınız ya, işte bu anlattığım nedenlerle yakınmışım.Umarım şimdi anlamışsınızdır.
2-Neden bir taban fiyat konmak istendiğini de anlamamışsınız. Bunu da yukarıdaki alıntılara verdiğim cevaplarda anlatmaya çalıştım, yine anlamadıysanız söyleyin tekrar anlatırım.
Sayın ozelgoze ben de sizin şu cümlenizi anlayamadım;
" Eğer ki sen profesyonel bir tasarımcı isen ; 50 tl ye yapılan bir logo ile 5000 tl ye yapılan (hocamızın yaptıgı gibi) bir logonun aynı kalitede olmicagını hatta olamicagını biliyor olması lazım. "
Cümleniz Türkçe açısından bozuk, kimi eleştirdiğiniz, kime hitap ettiğiniz anlaşılmıyor.
"Biliyor olması lazım" derken, "biliyor olman lazım" mı demek istiyorsunuz? Amatör veya profesyonel olsun, bir grafiker 50 liralık logoyla 5000 liralık logonun farkını bilmez olur mu? Asıl bu farkı müşterilerin anlaması gerekmez mi?
Asıl konumuz fiyat tarifesi ve siz niçin fiyat tarifesi gerekli olduğunu anlamadım diyorsunuz, ve sonra 50 bin liralık logo ile5000 liralık logonun farkından bahsediyorsunuz.
Herkes fiyat tarifesini kendisi belirlesin, bunu mu demek istiyorsunuz?
Bunun da ne kadar sakıncalı olduğunu bir üstteki arkadaşa verdiğim cevapta açıkladım.
Demek istiyorsunuz ki, köylü müşteriler 50 liralık logo ile 5000 liralık logo arasındaki farkı bilmiyorlarsa, 5000 liraya logo yapan profesyonel grafikerler, 5000 lira masraf yapsınlar, bu köylü müşterileri şehirli müşteri haline getirecek seminer ve konferanslar versinler... Yani diyorsunuz ki; devletin adam edemediği kişileri iyi para kazanan grafikerler adam etsin!
Valla ne diyeyim? Bu dediğiniz seminerleri, eğitim faaliyetlerini grafik eğitimi veren Üniversite hocaları yapmasın, bir logoya 15.000 lira fiyat koyan GMK yapmasın ama bir grafiker yapsın diyorsunuz.
Siz de bu ifadelerinizle örgütlü dernek dayanışmasına karşı çıkıyor (veya hiç aklınıza getirmiyor) ve bireysel mücadeleyi savunuyorsunuz.
Doğrularla yanlışları karıştırdığınızı söylemiştim, bakınız;
"Ancak insanlar bilinçli hale gelirse bu mümkün. Oturdugumuz yerden insanların bilgilenmiş olmalarını beklemek veya onlara dayatma yapmak ile bir yere varılmicagını anlamıs olmak gerektigini dusunuyorum."
Kimse oturduğu yerden insanların bilgilenmesini beklemiyor. Dediğiniz gibi dayatma da yapmıyor.Bu ifade en azından bana haksızlık çünkü gördüğünüz gibi insanlar bilgilensin diye çırpınıyorum. Ama yine de yaranamıyorum. Çünkü ne dediğim önemli değil, ne yazık ki dediklerimin ne kadar anlaşıldığı önemli.
Fiyat listesi dayatma değildir ve her meslek grubunda vardır, bunu yukarıdaki kişilere verdiğim cevaplarda anlattım.
Dediğiniz şu ifadeye katılıyorum; "Ancak insanlar bilinçli hale gelirse bu mümkün."
Zaten Tüm Grafikerlerin Dayanışma Derneği kurulmasını da hem grafikerlerin, hem patronların hem de müşterilerin bilinçlenmesi için gerekli görüyorum ve bu uğurda çaba sarfediyorum.
Şu sözlerinizi üzerinde düşünülmeye değer buluyorum;
"Tabii cogu grafikerde elini kıpırdatmadan para kazanmaya alısmıs. İnsanlar bilgili oldugu zaman cehaletten zengin olmaya calısanlar aglicaklar.. Muhtemelen de profesyonel gecinenlerinde sonu gelicektir. Kimse oturdugu yerden para kazanamicak"
Eğer; elini kıpırdatmadan ve oturduğu yerden para kazanmaya alışmış grafikerler ile profesyonel olmadıkları halde profesyonel geçinen grafikerleri bir kefeye koyuyorsanız, ben onlara yukarıda bir başka üyeye verdiğim cevapta bahsettiğim operatörü grafiker diye yutturan kurnaz grafik patronlarını da ekleyeceğim.
İşte bunlar cehaletten para kazananlardır, kaliteyi ve fiyatları düşürenler bunlardır. Bunları öldüremeyiz... peki nasıl yok edeceğiz?
Değiştirerek ve dönüştürerek yok edeceğiz. Bunun yolu da dediğiniz gibi BİLGİLİ OLMAKTIR. Onların BİLGİLİ olması, onlardaki CEHALETİ yok edecektir.
Onların bilgili olması için ise yine en başta belirttiğim GRAFİKER EĞİTİM STANDARTI (GES) ve GRAFİKER UZMANLIK SERTİFİKASI (GUS) çalışmalarını yapacak TGDD (Tüm Grafikerler Dayanışma Derneği) (bakınız; tgdd.org) 'nin yasal olarak kurulması, faaliyete geçmesi, gerekmektedir.
Herkes bilgili olursa, sanatın ve emeğin değeri anlaşılır, böylece zirvedeki yüksek fiyatlar ile en dipteki çok düşük fiyatlar orta yerde birleşmiş ve toplumun kabul edeceği noktaya yayılmış olur. Tasarımın kalitesi de artar, kaliteli tasarımlar da yaygınlaşmış olur, bilgi cehaleti yenmiş olur.
Bakınız; fiyat tarifelerini daima meslek örgütleri (dernekler, meslek odaları, meslek birlikleri vs) yayınlar.
Birlik olan yerde DİRLİK olur. Birlik olan GÜÇLÜ olur.
Güçlerimizi birleştirmedikçe BİLGİ DE artmaz, KALİTE DE artmaz, KAZANÇ DA ARTMAZ!
FİYATLARI KABUL ETTİRECEK TEK ŞEY GÜÇ'TÜR.
GÜÇ ise KALİTEDİR, BİLGİDİR ve DAYANIŞMADIR.
Tüm kardeşlerime selamlarımla.