Selam,
Bu soruya doğru ve sağlıklı cevap verebilmek için az da olsa tarihin tozlu yapraklarına elimizi bulaştırmadan önce içimize derin bir nefes çekip sayfalardaki tozları üflememiz gerekiyor.
İsterseniz hep birlikte tarihte geriye doğru biraz yolculuk yapalım.
- İyi de arkadaş neden durduk yerde bizi geriye götürüyorsun..?
- Arkadaşım konuyu daha iyi kavramak için başlangıca doğru kısa da olsa bir yolculuk yapmamız gerekiyor. Yoksa neyin ne olduğunu nasıl anlayabiliriz.
- Hııı. Gidelim abi o zaman. Çattık valla. Adamın geçmişle bir takıntısı var ama dur bakalım yakında çıkar bu işin de kokusu.
- Şişşşt. Sızlanmayın bakim sabırlı olun biraz...
)
Tarih 24 Ocak 1984. Dünya büyük bir hapishane. Önceki dönemin getirdiği teknolojiye mahkum olmuş insanlar kendilerine giydirilen tek tip elbiseleriyle ve kendilerinden istenen yere uygun adım gidiyorlar. Bu arada elinde balyozla koşan sarışın bir kadın ( biliyorsunuz sarışın imajı Amerikan toplumunun bakış açısına göre iyiliği ve zekayı temsil ediyor ) salona doğru hızla koşmaya başlıyor. Peşinde gardiyanları da koşturan bu kadın uzun bir koşu sonrasında büyük salona giriyor. Salondaki dev ekranda Sam amcanın modern görüntüsüne sahip gözlüklü bir kişi sürekli konuşuyor. Oturduğu yerden çoluk çocuk kendisini sanki büyülenmiş bir şekilde dinleyen ve salonu dolduran bu büyük çoğunluk kendisine anlatılanları sessiz ve kabullenir bir şekilde izliyor. Salona balyozla koşarak dalan sarışın atletimiz balyozu sapından tutup kendi etrafında birkaç kez döndürdükten sonra dev ekranda konuşan modern Sam amca görüntüsüne fırlatıyor. Dönerek büyük bir hızla dev ekrana çarpan balyozun yarattığı patlamanın yaydığı etki kendisine anlatılanları robotlaşmış gibi seyreden kişilerin üzerine beklenen o büyük değişimin ilk rüzgarı olarak geliyor. Oturan sessiz yığın önce irkiliyor, sonra kendine geliyor. 1984 yılında yayınlanan bu reklam filminin çekimlerinin nasıl gerçekleştirildiğini ve daha da önemlisi Apple Computer Co., firmasının kurucularını ve nasıl kurulduğunu merak edenler yönetmenliğini Martin Burke*nin yaptığı "
Pirates of Silicon Valley " filmini izleyebilirler. Türkiye'de pek tanınmayan bu film 1979 yılı yapımıdır. Steve Jobs, Steve Wozniak ve Bill Gates'in ortaya çıkış ve yükseliş macerasını bu filmde izleyebilirsiniz.
Reklam filminin sloganı ise "
Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak..." olarak belirlenmiştir. Yeni bir dönemin başladığını insanlara bu şekilde anlatmayı yeğleyen Apple 24 Ocak 1984 yılında tabuları yıktığını, değişim rüzgarını yaydığını hatta devrim niteliğindeki bu yeniliğe herkesin dikkatinin uyanması gerektiğini vurgulayan etkileyici bir reklam kampanyası ile sektöre adımını atmıştır.
Bu reklam filmini izlemek için tıklayın:
http://www.uriahcarpenter.info/1984.html
O güne kadar insanları aldatan, kandıran, uyutan hatta robotlaştıran mevcut köhnemiş yapıyı yarattığı devrim dalgasıyla değişime yönlendiren Apple sonraki reklam kampanyasında artık gücün kişinin kendi parmağının ucunda olduğunu ( burada en önemli faktör bilgisayarın bir mouse yardımıyla kullanılabilmesidir ) ve kimseye muhtaç olmadan herşeyi kendi gücüyle gerçekleştirebileceğini bireylerin toplumda edinecekleri yerin kendi güçleri sayesinde de olabileceğini gösterir tarzda ve etkide bir kampanya oluşturuyor.
Sahip olacağınız güç sizi en iyi yapar...
Bu reklam filmini izlemek için tıklayın:
http://www.uriahcarpenter.info/the-power-to-be-your-best.html
Değişimin kendisinin bir güç olarak ortaya çıktığı bu dönem herşeyin altüst olacağı ve artık yeni şeyler söylemenin zamanının geldiği, eski köhnemiş yapıların bundan sonra uzun süre gitmeyeceğinin herkes tarafından kavranmasının bir zorunluluk olduğunu görsel anlatımlarla destekleyen Apple, yaptığı reklam bombardımanıyla piyasaya etkili bir şekilde girer. Ürettiği kişisel bilgisayarın etkisinin o güne kadar görülmemiş düzeyde olması da düşünüldüğünde başlangıç için
tam onikiden vurmak deyimini herkese çarpıcı bir şekilde göstermiş olur. Apple bilgisayarın ortaya çıktığı dönemin kendine özgü koşullarını da düşündüğümüzde bu ortaya çıkışın bir rastlantı olmadığı ve dünyanın yeni gelişmelere gebe olduğu o yıllarda yeni açılımların hemen her sektörde peşpeşe gelmesinin yanında bilgisayar sektöründe de bu tür bir taze kana ihtiyaç duyulması tam da zamanıydı denmesine yol açmıştır. İlk anda bir çok kişiyi gördükleri bu yeni manzara etkilemiş ve "
Biz de bir tane edinmek istiyoruz " yaklaşımıyla satış noktaları Apple ürünü bilgisayar alan insanlarca doldurulmuştu. Değişim etkisini gösteriyordu. İstenen olmuştu. Şimdi son hızla yeni atılımlara başlamanın ve geliştirilmesi gereken yeni ürünlerin peşisıra çıkarılmasının zamanıydı.
Steve Jobs ve Steve Wozniak ikilisinin 1983 yılında başlattıkları yoğun çalışmanın artık meyvelerinin alınması zor olmayacaktı. Daha sonra Steve Jobs nedenleri bilinmez bir şekilde Steve Wozniak'ı devre dışı bırakıp yoluna tek bakışına devam etme kararı aldı. Piyasaya sürülen her ürün yoğun bir reklam kampanyasıyla birlikte entelektüel bakış açısının desteğiyle sunuluyor ve emin adımlarla Apple ürünlerine bağımlı kitle oluşturuluyordu. Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de özellikle ve yaygın bir şekilde Masaüstü Yayıncılık ( Desktop Publishing ) alanında kullanılan bu bilgisayarın kullanıcının kendisine getirdiği yenilikleri kavraması ve bilgisayarı kolay ve rahat bir şekilde hazırlayacağı tasarımlarında kullanması durumunun söz konusu olması kullanıcı kitlesinin bağımlılık ötesinde aynı zamanda doğal bir savunuculuk rolü üstlenmesini de beraberinde getirdi. Artık Macintosh bilgisayar kullanıcı kitlesi oluşmuş ve bu kullanıcı kitle sahip oldukları bilgisayarı kendi vücutlarının bir organını korumaktan daha hassas ve titiz bir şekilde korur ve başka platformlara karşı ( Windows ve Unix ) savunur duruma gelmişlerdi. Yapılan her yeniliği o güne kadar olmamış bir şekilde savunmak hatta yeniliği yapandan daha fazla piyasaya sürülen ürüne sahip çıkmak bir üretici için eşi bulunmaz bir durum olarak kendisini göstermiştir.
Her ne tür ürün çıkartırsa çıkartsın üzerinde "
Elma " logosu olduğunda dünya üzerindeki bir çok kişi tarafından gözü kapalı olarak alınacak duruma getirilen bir şeyi hangi üretici istemez. Bu arada geliştirilen yeni modeller içerisinde kullanıcı tarafından tutulmayan ya da üretici firma olan Apple tarafından ara model olarak sürüldüğü belirtilen ve tüketiciyi denemek amaçlı çıkartılan ürünler bile kapışılır olmuştur.
Değişimin kendisinin gelişimin fitilini ateşlediğinden bu yana uzun yılların geçmesine karşın şu anda bile dünya üzerinde Apple firmasının çıkarttığı ürünleri alabilmek için Apple Store'lar ( Apple ürünü satan mağazalar ) önünde geceden kuyruğa giren kişilerin ( iPhone buna verilebilecek en güzel örnektir ) olduğunu söylemekle sanırım durumu abartmamış oluruz. Apple ürünü kullanıcılarının heyecanlarının azalmamış olmasına karşın artık Apple firmasının kendisinin heyecan düzeyi tüketicinin heyecanına ters orantı oluşturmaktadır.
Herşeye rağmen ( uzun yıllar intel'e çamur atıp sonrasında mikroişlemci seçiminde intel'i tercih etmesi, IDE bağlantı yerine uzun yıllar SCSI bağlantıyı savunmakta diretmesi, USB yerine Fireware veri yolunda diretmesi vs. vs. liste uzar gider biz uzatmayalım ) Apple ürettiği bilgisayar modelleriyle uzun yıllar öncesinden bu güne özellikle ve öncelikle çalışmalarını Masaüstü yayıncılık ( Desktop Publishing ) alanında sürdüren grafik tasarımcıların tercih ettiği bir bilgisayar olma ünvanını korumaktadır.
Tak ve çalıştır ( Plug and Play ) sloganıyla kullanıcılara sorun çıkartmayan fişe takıldığı an kullanıma hazır hale gelip komutlarınızı bekleyen bir bilgisayar olarak ve en önemlisi de şu an bile dünya üzerinde işletim sistemi için en az virüs üretilmiş ( 19 yıldır kullanıyorum sadece 2 adet virüs gördüm ) bir bilgisayar olarak tarihteki yerini almıştır. Macintosh bilgisayar ve onun işletim sistemi olan Mac OSX kullanıcılara sorun çıkarmadan uzun yıllar hizmet verme özelliğini estetik ve entelektüel yapısı ve görünümüyle pekiştirmiş ender bilgisayarlardan biridir.
Şimdi buraya kadar size anlatılandan edindiğiniz bilgiye göre şu tür bir soruyu yöneltebilirsiniz.
- İyi de kardeşim sen bu bilgisayarı hararetle savunduğuna göre Apple ile ticari bir ilişkin mi var hayrola, nedir durum varsa eğer biz de bilelim..?
- Açık söylemek gerekirse kişisel ve parasal hiç bir menfaatim yok. Bu güne kadar Apple ürünlerini tanıttığım için cebime tek kuruş girmemesine karşın cebimden tonla para çıktı. Zamanın birinde ilk bilgisayarımızı alırken verdiğimiz para neredeyse bir araba almaya eş değerdi.
Apple User Group ( Apple Ürünleri Kullanıcı Grubu ) Türkiye'de bu grupların içerisinde yıllardır bulunan bir kişi olarak Apple ürünü Macintosh bilgisayarı uzun yıllardır sorunsuz bir şekilde kullanan bir grafik tasarımcı olarak günlük çalışma süresi içerisinde bilgisayarla boğuşmak yerine önümüze gelen işleri az sorun yaşayıp keyifli bir şekilde sürdüren bizlerin sahip olduğumuz ya da kullanıcısı olduğumuz Apple Macintosh bilgisayarı çocuğumuz gibi görmemizden daha doğal ne olabilir.
Günlük sorunlar içerisinde boğuşmanın yanında kullandığı bilgisayara her an bir şekilde virüs bulaşacağı endişesi yaşamak yerine, kullandığı sistemin kendisini nasıl sınırlandıracağını merak içerisinde bekleyen bir kullanıcı olmak yerine, gerek sorunsuz olarak şu an uygun olan komfigürasyona sahip bir PC üzerinde bile koşan hatta şu an Windows işletim sisteminin üzerinde çalışması için üretilen hemen bir çok marka bilgisayara Mac OSX işletim sistemi yüklendiğinde optimize edildiği söylenen Windows sistemden en az yüzde 30 daha randımanlı çalışan bir sisteme sahip, kullanıcıyı ne zaman ve nerede yarı yolda bırakacağının düşünülmediği, satın aldığınızdan artık emekliye ayırdığınız süreye kadar kullanıcı hataları hariç hiç bir zaman HD'inin formatlamak ve sonrasında saatler süren sistem ve program yüklemeleri gibi eziyete katlanmayacağınız bir bilgisayarınızın olması ve bunun adının da Macintosh olması ya da uygun donanım konfigürasyonlu herhangi bir taşınabilir ya da masaüstü bir Pc satın aldığınızda üzerine Mac OSX işletim sistemini sorunsuz bir şekilde yükleyebileceğiniz bir sistemin olması hangi grafik tasarımcıya çalışma alanında kişisel güven sağlamaz..?
Eh bu kadar açıklama sanıyorum yeterli. Bir saniye.
- Eeee iyi güzel de istediğimiz oyunu senin şu çok met ettiğin bilgisayarda oynayabiliyor muyuz hııı oynayabiliyor musun..?
dediğinizi duyar gibi oluyorum ya da gecenin bu saatinde gaipten sesler duyuyorum.
- Oynayabilirsin şeker kardeşim. Hele Intel işlemcili bir Macintosh bilgisayarın varsa alasını oynarsın. Aaa bakın yazmayı unutmadan hemen beliriteyim. Bir de aynı bilgisayarı " Bootcamp " ( hem Mac hem PC ) olarak ta kullanabilirsiniz. Daha ne olsun. Bundan iyisi Şam'da Macintosh...
Tarihin tozlu yaprakları arasında yaptığımız derinlemesine olmayan ama yüzeysel de sayılmayacak bir yolculuğun biz grafik tasarımcıların şu an kullandığımız Macintosh bilgisayara bakış açılarının neredeyse ortak yansımadır. Bu yansımadan hareketle bu yazıyı okuyan sizlerin grafik tasarımın bilgisayarla mı yapılacağına, yapılacaksa hangi bilgisayarın ve işletim sisteminin neden tercih edilmesi gerektiğine az da olsa karar vermiş olmanız ve bundan sonraki süreçte çalışmalarınızı verdiğiniz bu karar doğrultusunda sürdüreceğiniz düşüncesiyle...
Saygılar...