@Burak Güzey
Burakcım,
Cevap gelmediğine göre 30.000 grafiker böyle bir sınava katılmak istemiyor, sonucu çıkıyor. Ama katılmayanlar sınav sonucunda elde edilecek sertifikanın nimetlerinden de yararlanamaz.
Bu sınavı kim yapacak? Bu sertifikayı verecek olan kurum!
O kurum kimdir? Nedir?
Grafikerleri temsil etmeye yetkili olup devlet nezdinde kabul edilmiş, çok sayıda üyesi olan Grafiker Birlik ve Dayanışma Kurumu gibi bir isme, bir statüye sahip kurum. Adı önemli değil.
Yeter ki ciddi olsun, sözü dinlensin. Bak o zaman işler nasıl düzeliyor!!! Bak o zaman millet sınava girip sertifika almak için can atacak. Şimdi herkes kenarda vaziyeti izliyor.
Öyledir bu işler. İlk kurşuna kadar bekler bizim millet, ilk kurşun patlasın bak, gerisi gelir.
Şimdi belgesiz, sertifikasız ekmek yiyen, iş bulan birisi niçin sınava girmek ihtiyacı duysun ki?
Belgeyi değerli kılmak için bilgi'yi değerli kılmak gerekir. Belge ile bilgi ilişkisi sağlıklı kurulmalıdır, bu gün diploma değersiz görülüyor, çünkü diplomalı grafiker diplomasız grafikerden daha acemi gözüküyor veya gösteriliyor.
Diploma denilen belgenin gösterdiği bilgi değersizse, burada önemli sorunlar var demektir. Mesela Eskimoca konuşma belgesine sahip birisinin bu belgesi ve bilgisi Türkiyede beş para etmez. Ama Türkiyedeki Eskimo ülkelerine mal satan bir şirkette çok para eder.
Demek; belge ve bilginin hangi pazar içinde değerlendirildiğine bakmalıyız.
Eğer bilgisayar kullanan herkesi grafiker kabul eden bir pazar varsa ve bu pazarda belge geçerli değilse bilgi geçerli olmalıdır.
Peki bilginin düzeyi nasıl ölçülecektir?
Yapılan işlerle ortaya konulan tasarımlarla...!
Peki bunların iyi veya kötü olduğuna kim karar verecektir?
Müşteri !
Eğer böyle derseniz, belge gerekmez. Çünkü böyle olursa grafikeri müşteri yönetir, fiyatı da müşteri belirler.
Eğer grafikerin patronu belirler derseniz, böyle olursa da grafikeri patron yönetir, grafiker ücretini de patron belirler, 10 program kullanan grafikeri 1 program fiyatına çalıştırır. Grafikeri ucuza çalıştırırır, müşteriye de ucuz fiyat çeker. Grafik mesleği ucuzlar, fiyatı ve kalitesi düşer.
Grafikerin değerini ve yaptığı işin kalitesini üniversiteler belirleyemiyor hale gelindiyse ki bence gelindi, o halde bunu kurslar veya özel dersaneler yapmak zorundadır... Onlar da tasarım sertifikası değil, program sertifikası veriyorlar. Grafikeri sadece program uygulayıcısı olarak görüyor ve gösteriyorlar.
O halde; grafikerin kalitesini veya grafikerin yaptığı işin değerini grafikerin kendisi ölçerse grafiker kendi yönetim hakkını başkasına devretmemiş olur. Grafiker grafikeri yönetmeli, grafik tasarımın ve tasarımcısının değerini grafiker örgütleri biçmelidir.
İşte yine lonca kavramına geri döndük.
Bu sınavları da bu belgeleri de grafiker meslek örgütü organize ederse grafik piyasası düzelir, ak koyun kara koyun belli olur, taşlar yerine oturur, hak yerini bulur.
Burakcım bilmem anlatabildim mi?