Handan hanım, sorularımı cevaplamak zorunda değilsiniz, ama cevaplarken de hepsini cevaplamanız gerekir. Benim sorduklarımla ilgisiz cevaplar vermişsiniz.
1-Adı grafik tasarım tasarım olan kursta Tasarım öğrenebildiniz mi, diye soruyorum. Hayır öğrenemedim, demiyorsunuz, başka şeyler yazarak öğretmediler demeye getiriyorsunuz. Program öğrettiler, tasarımı hayal gücümüze bıraktılar, tasarımı piyasada öğrenirsiniz dediler diyorsunuz... Oysa ben size niçin tasarım öğretmediler diye sorsam siz bu gerekçeleri sıralayabilirsiz. Ben size sebep sormuyorum, onların ne dediğini de sormuyorum, Tekrar soruyorum; adı grafik tasarım olan kursta tasarım öğrettiler mi öğretmediler mi?
2-Grafiker olmak istediğinize göre bu kursun da adı grafik tasarım kursu olduğuna göre, bu kursa giderek ve bitirerek GRAFİKER OLABİLDİNİZ Mİ diye soruyorum, yine oldum veya olamadım gibi bir cevap vermiyorsunuz. Grafiker olmanın yolunu gösterdiler diyorsunuz. İngilizce konuşma kursuna gitseniz, ingilizce konuşamadan kursu bitirseniz, ingilizce konuşmanın yolunu gösterdiler diyeceksiniz, gramer öğrettiler, kelime ezberlettiler ama konuşmayı pratik hayatta biz öğrenecekmişiz, diyeceksiniz.
Gittiğiniz kursa bir türlü toz konduramıyorsunuz ve maşallah diliniz bir türlü TASARIM ÖĞRETMEDİLER, GRAFİKER de OLAMADIM demeye varmıyor.
3- Üçüncü soruya verdiğiniz cevap ise içler acısı. Ben diyorum ki TASARIM öğretmedilerse ve GRAFİKER OLAMADIYSANIZ niye bu kursun adına " Grafik Tasarım Kursu" yerine PROGRAM KURSU DEMİYORLAR ? Sizin cevaba bakın, ben bu kursa photoshop var diye gittim, bir de ilave olarak Freehand ve Quark gösterdiler. diyorsunuz. Ben size photoshopun yanında başka programlar da gösterdiler mi diye sormadım ki... Siz neredeyse ben bir program için gittim 3 program gösterdiler allah razı olsun diyeceksiniz. Sonra da niye program kursu demiyorlar da tasarım diyorlar bilmiyorum diyebilmişsiniz çok şükür.
4- Hele dördüncü soruya cevabınız yine evlere şenlik, diyorum ki, program öğretilen kursun adına grafik tasarım kursu demek kandırmaca değil mi diyorum. Siz evet kandırmaca diyemiyorsunuz, yine üçüncü soruya verdiğiniz cevabı tekrar ediyorsunuz, ben tasarım öğrenmek için gitmedim, program öğrenmek için gittim demeye getiriyorsunuz. yine 1 program için gittim 3 program öğrettiler cümlesini tekrar ediyorsunuz.
5- Beşinci soruda TASARIMI NERDE ÖĞRENECEKSİNİZ diye sorarken, TASARIM KURSU VEREN OKULLAR VAR MI, hadi programı kursta öğrendin, TASARIM KURSU VARMI demek istemiştim. Buna verdiğiniz cevap yine birinci soruya verdiğiniz cevabın aynısı, "tasarım kursta öğretilmedi, kursta program öğretildi, tasarım iş hayatında öğrenilecek..."
Buraya kadar yazdıklarınızdan zorla da olsa çıkardığım sonuçlar bunlardır.
Özetle;
Grafik tasarım adlı kursa grafik tasarım için gitmedim, program için gittim, bir program beklerken 3 program öğrettiler, tasarım öğretmediler, tasarımı iş hayatında öğrenicez, grafiker olmayı değil grafiker olma yolunu öğrettiler, bu kurslar kandırmaca değil, ben grafiker olmayı çok istiyorum diyorsunuz.
Ben de özetle diyorum ki;
1-Azminizi ve kararlılığınızı tebrik ediyorum.
2-Tasarım bilmeden grafiker olunmaz, yardımcı grafiker veya operatör olunur.
3-Bu kursların adına grafik tasarım kursu değil grafik tasarım programı kursu denmesi yasal bir zorunluluk olmalıdır, çünkü bu kurslarda tasarım öğretilmemekte ve grafiker yetiştirilmemektedir. Grafik işçisi yetiştirilmektedir.
4-Bir çok özel üniversitenin ve liselerin grafik bölümlerindeki grafik eğitimi son derece yetersizdir. Onları bitirenler de grafiker olarak çok yetersizdir.
5-Devlet doğru grafik eğitimine sahip çıkmamakta, grafik eğitimini önemsememekte, meydan 2 aylık program kurslarına kalmaktadır.
6-Çözüm; tam anlamıyla tasarım ve program eğitimini sanat ve kültür dersleriyle birlikte veren, özel üniversitelerden çok daha ucuz özel dersanelerin kurulmasıdır.
Eğer bu olmazsa sadece program bilen ucuz grafik işçileri, ucuzcu patronların işyerlerinde ucuz fiyatlarla kötü tasarımlar yapmaya devam edeceklerdir.... BU da iyi tasarımcıların ekmeğine engel olacak ve iyi tasarıma da engel olacağı için grafik sdanatının yozlaşmasına yol açacaktır.
Ben tasarım öğrenmek istiyorum deyip, daha tecrübeli tasarımcılardan tasarım öğrenmek isteyen ucuz grafik işçileri, aslında kendilerine tasarım öğreten ustalarının ekmeği ile oynadıklarını, grafik sanatını ucuzlatıp yozlaştırdıklarını ne yazık ki bilmemektedirler...
Bilseler dahi, itiraf etmemektedirler.
Daha ucuz grafik işçisini tercih edip daha kaliteli tasarımcıyı işten atan patrona ses çıkarmamakta kendi çıkarını düşünmektedirler.
Veya 1 milyara yapılacak bir logoyu 50 milyona yaparız diyerek haksız rekabet yaratmakta ve bunu serbest piyasa diye nitelemektedirler.
Çoğunlukla da kötü grafik tasarım yaptıklarını kabul etmemektedirler. Ekmek paramı kazanıyorum deyip sıyrılmaktadırlar.
Bunun neticesinde SANAT ve TASARIM toplumda gereksiz hale getirilmekte,
zenaat ve işçilik önemsenir duruma gelmekte, neredeyse ablem-logo ve broşür elma armut gibi kilo ile alınır satılır hale getirilmektedir.
Bunun sebebi; dünyanın en kolay öğrenilen ve en çabuk para getiren mesleğinin grafikerlik olduğu zannedilmesidir.
Bütün bunların bir kuralının, bir disiplininin olması şarttır. BU kuralı bu disiplini devlet koyamamaktadır, grafikerler sahipsizdir.
Kısacası birbirinin ekmeğine göz dikmiş meslektaşlardan oluşan, bilginin ve tecrübenin değerini kaybettiği; saygı, sevgi ve dayanışmanın hiç önemsenmediği hatta garip karşılandığı, ekonomik kriz gerekçesi veya türlü bahanelerle fiyatı ve kaliteyi düşürmenin meziyet sayıldığı, bilenle bilmeyenin neredeyse bir görüldüğü, ben grafiker olmak istiyorum diyen herkesin yapabileceğine inanılan bir meslek grubu olmuştur grafikerlik...
Böyle olunca da her gün yüzlerce kardeşimiz aramıza katılmaktadır.
Onlara kurtlar sofrasına hoşgeldiniz diyorum.
20 liraya amblem logo yaptırmak isteyen bir müşteri var, bir de 16 sayfa katalog yaptıracakmış, 100 lira veririm diyor. Tasarım bilmek gerekmiyormuş, sadece program bilsin, tasarımı ben tarif ederim diyor.
Var mı yapacak olan kardeşimiz?
Varsa; aramıza hoşgeldiniz!!!